Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11038 E. 2023/3380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve davalının taşınmazın aile konutu olduğunu bilip bilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan delillerin, taşınmazın dava tarihinde aile konutu olarak kullanıldığını ispatlamaya yeterli olmadığı ve davalının kötü niyetli olduğuna dair iddiaların da kanıtlanamadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2104 E., 2022/2071 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/779 E., 2022/411 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu ... İli ... Mahallesi 157 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın davalı ... ile aile konutu olarak kullanıldığını, 16.02.2016 tarihinde davalı ... tarafından bilgisi ve rızası dışında diğer davalı ortağı ...'ye tapuda satıldığını, eşinin cezaevine girdikten sonra ...'nin evdeki eşyaları dışarı atıp silah zoru ile kendisini evden çıkardığını, taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı tapu maliki ...'nin bu taşınmazın aile konutu olduğunu bilmesi gerektiğini, kötü niyetli olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulü ile tapunun iptal edilerek davalı ... adına tapuya tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, eşinden gerçek bedeli ödenerek emlakçıdan alındığını, tarafların ne adreslerinin orası olduğu ne de dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, bu ev satışından sonra diğer davalı eş ile arkadaş olduklarını dolayısıyla aile konutu olsaydı dahi bilebilecek durumda olmadıklarını, davacının kötü niyetle bu davayı açtığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanlarının kendi aralarında ve dosyadaki bilgi ve belgelerle açıkça çeliştiği, dosyada banka tarafından düzenlenen 12.02.2016 tarihli gayrimenkul değerleme raporunun ispat edilmesi gereken hususa ilişkin somut tek delil olduğu, raporun taşınmazın satın alınması tarihinden sadece 4 gün önce hazırlandığı ve raporda evin halihazırdaki kullanım durumunun boş olarak gösterildiği, ayrıca raporda yer alan fotoğraflarda da evin büyük bir kısmının boş olduğu, evde çok az eşya olduğu ve bu eşyaların evin 2016 ve daha öncesinde aile konutu olarak kullanıldığını ispatlamaya yetemeyeceği, bu noktada her ne kadar davalı ...'nin, davacı ve davalı ...'ın sadece 2019 yılında dava konusunda oturduğu savunmasının gerçeği yansıtmadığı tespit edilmiş olsa da asıl ispat edilmesi gereken hususun 16.02.2016 tarihinde taşınmazın aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığının tespiti olduğu, açıklanan nedenlerle tüm dosya kapsamında bu hususun ispat edilemediği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın ispat edilmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, elektrik aboneliğinin 2014 yılında başladığını, sunduğu fotoğrafların dikkate alınmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, tanık ifadelerinin dikkate alınmadığını, uzman raporundaki fotoğraflarla karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek; karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında taraf delillerinin tartışıldığı ve sübut bulunamadığına ilişkin ulaşılan sonucun doğru olduğu, tanık beyanlarının satış tarihinde aile konutu olduğunu şüpheden uzak bir beyanla bildirmediği, tanık beyanlarını kıyaslaması ve eldeki uzman raporu ile durumun çürütülemediği, raporda evin boş olduğunun tespit edildiği ve bir ailenin evde yaşamını idame ettiremeyeceği yönündeki İlk Derece Mahkemesi kanaatinde ve ulaşılan ret hükmünün doğru olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; elektrik aboneliğine dair ilgili şirketten gelen evrak incelendiğini, elektrik aboneliğinin 2014 yılında davalı eş adına alındığı, tanıkların davacı ve ailesinin bu evi aile konutu olarak kullandığına dair beyanları, evde yerleşik olarak kaldıkları, hayatlarının merkezi haline getirdikleri yerin dava konusu taşınmaz olduğunu, tüm dosya kapsamı ile ispatladıklarını, davalı ...’nin ağır ceza mahkemesinde verdiği ifadede davalı eş ile ortak olduğunu beyan ettiğini, ayrıca davalılar arasında güvenin kötüye kullanılmasına dair ceza yargılamasının olduğunu, dolayısıyla davalı ...’nin dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğini, kötü niyetli olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesine göre açılan tapu iptal tescil davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.