Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11054 E. 2023/2097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kimin kusurlu olduğunun tespiti, boşanmaya ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğunun belirlenmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davalı-davacı erkeğin temyiz talebi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/886 E., 2022/1511 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/613 E., 2021/251 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava, cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 2016 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, tarafların daha önceki evliliklerinden ikişer adet çocuklarının olduğunu, evlendikten sonra taraflar ve çocukların birlikte yaşadıklarını, erkeğin iş ortağı Sibel ... ile ... sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkiline hakaret ettiğini, müvekkilinin önceki evlilikten olan çocuklarına kötü davrandığını, yatağını ayırdığını, psikolojik şiddet uyguladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin boşanmak istediğini söylediğinde müvekkilinin arabasının anahtarını elinden almaya çalıştığını, karakolluk olduklarını, 25.08.2018 tarihinde kavga ettiklerini, sosyal medya üzerinden de müvekkiline hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, erkeğin kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, karşı davanın reddine, açtıkları davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili davaya cevap, karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddialarını ve davasını kabul etmediklerini, kadının alkol kullanınca öfkeli ve agresif yapıda olduğunu, alkol krizlerine girdiğini, sürekli evi terk edip gittiğini, en son 2018 yılı Ağustos ayında evi terk ettiğini, müvekkilinin maddî durumunun ... olduğu dönemde sorun yaşanmaz iken, gelirinin azaldığında kadının sorunlar çıkartmaya başladığını, bu nedenle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, kadının davasının ve taleplerinin reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının önceki evliliğinden olan çocuklarına sert ve kötü davrandığı, sosyal medya üzerinden kadına hakaret ettiği, kadını tehdit ettiği, başka kadınla ... sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kadının ise, 2018 yılı Ağustos ayında sebepsiz yere evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemek için evi terk ettiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile, asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 55.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, Mahkemenin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kadının çocuklarına kötü davranmadığını, kadına sosyal medyadan hakaret ve tehdit etmediğini, S.T. ile müvekkilinin yalnızca iş ortaklığı ilişkisi bulunduğunu, S.T. nin kadın eş ile akraba olduklarını, müvekkilinin ... sarsıcı davranışta bulunduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, kadının eylemlerinin müvekkili tarafından affedilmediğini, hoşgörü ile karşılanmadığını, alkol tutkunluğu olan ve evi terk eden kadının kusurlu olduğunu, müvekkiline yüklenecek bir kusurunda bulunmadığını, kadın lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığını ve tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, tazminat miktarlarının gelir durumu ile de orantısız olduğunu beyanla, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları ile reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanma davasının kabulünün ve evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tazminata esas olan fiillerin ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında tazminat miktarlarının da isabetli olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkek, kadına oranla ağır kusurlu olduğundan, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, Mahkemenin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, haklı bir gerekçe ortaya konulmadığını, delillerinin değerlendirilmediğini, müvekkilinin kadının çocuklarına kötü davranmadığını, kadına sosyal medyadan hakaret ve tehdit etmediğini, S.T. ile müvekkilinin yalnızca iş ortaklığı ilişkisi bulunduğunu, S.T.nin kadın eş ile akraba olduklarını, ilişkinin iş ortakları arasındaki hediye alıp verilmesinden ibaret olduğunu, müvekkilinin ... sarsıcı davranışta bulunduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, kadının eylemlerinin müvekkili tarafından affedilmediğini, hoşgörü ile karşılanmadığını, alkol tutkunluğu olan ve evi terk eden kadının kusurlu olduğunu, müvekkiline yüklenecek bir kusurunda bulunmadığını, kadın lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığını ve tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, tazminat miktarlarının gelir durumu ile de orantısız olduğunu, beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabul şartlarının oluşup olmadığı,, taraflar yönünden maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın lehine verilen maddî ve manevî tazminatların miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.