"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2014/980 E., 2016/206 K.
DAVA TARİHİ : 08.12.2014
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararın kesinleşmesi sonrasında davalı kadın vekilince tavzih talebinde bulunulmuş, davalı kadın vekilinin tavzih talebi İlk Derece Mahkemesi tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince reddedilmiştir.
Mahkemenin tavzih talebinin reddine ilişkin kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmayı talep etmiş olup, yargılama safahatinde taraflar arasında imzalanan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekilince 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma davasına verilen cevapta davanın reddi talep edilmiş ise de, yargılama safahatinde tarafların anlaşması ile imzalanan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşanma kararı verilmesi talep edilmiştir.
III.MAHKEME KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, dosyaya sunulan 25/02/2016 tarihli protokolün aynen tasdikine, protokol gereğince, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde ... ilinde 250.000,00 USD'yi aşmamak kaydıyla bir taşınmazın davacı tarafından satın alınarak müşterek çocuklar adına 1/2 şer hisse nispetinde tescil ettirilmesine, aynı taşınmazda davalı adına intifa hakkı tesisine, tapuya şerh edilmesine, bu taşınmazın alınması ile birlikte bir önceki maddede belirtilen davacının kira ödeme yükümüllüğü sona ermesine ancak satın alınan evin aylık 1.000,000 TL yi aşmayacak şekilde giderlerinin tamamının davacı tarafından karşılanmasına, bu tutarın da her yıl ... ticaret odası tefe oranında arttırılmasına ve protokolün sair hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
2. Mahkeme kararı taraflarca temyiz hakkından feragat edilmek suretiyle 21.03.2016 tarihinde kesinleşmiştir.
3. Davalı kadın vekilince kesinleşen karar hakkında 19.10.2022 tarihli tavzih dilekçesi ile; gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 10 uncu maddesindeki "....boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 5 yıl içerisinde ... ... İl sınırları içerisinde 250.000 USD (İki yüz elli bin Amerikan Doları) bedeli aşmamak kaydıyla bir taşınmaz satın alarak..." şeklindeki ibarenin, Mahkemece aynen tasdikine karar verilen ve anlaşmalı boşanmaya dayanak olan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 4/e maddesinde yer alan; "...boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 5 yıl içerisinde ... ... İl sınırları içerisinde 250.000 USD (İki yüz elli bin Amerikan Doları) bedelli bir taşınmaz satın alarak...'" şeklinde tavzih edilmesi talep edilmiş, davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde tavzih talebinin reddi gerektiğini savunmuştur.
4.Mahkemece; tavzih yolu ile hüküm fıkrasında, taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamayacağından, genişletilemeyeceğinden ve değiştirilemeyeceğinden bahisle ve tarafların 04.03.2016 tarihli celsede mahkeme huzurunda verdikleri beyanlar doğrultusunda tavzih şartları oluşmadığından 24.10.2022 tarihinde tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen, tavzih talebinin reddine dair 24.10.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 4 üncü maddesinin (e) bendinde, boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 5 yıl içerisinde davacının ... İl sınırları içerisinde 250.000,00 USD (İki yüz elli bin Amerikan Doları) bedelli bir taşınmaz satın alacağı şeklinde bir düzenleme olduğunu ve gerekçeli kararda protokolün aynen tasdik edildiği yönünde karar verildiğini, ancak bu düzenleme hükme geçirilirken "... 250.000,00 USD (İki yüz elli bin Amerikan Doları) bedeli aşmamak kaydıyla bir taşınmaz satın alacağı... " dendiği için davalının bu maddeyi kötü niyetle yorumlayarak müvekkilini mağdur etmeye çalıştığını, bu nedenle hükmün açık ve anlaşılır olmadığını, protokole bağlı olarak hükmün tavzihinin gerektiğini belirterek tavzih talebinin reddi yönünden verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı kadının tavzih talebinin hükmü genişletmek ve değiştirmek kapsamında kalıp kalmadığı ve her ne kadar mahkemece anlaşmalı boşanma protokolü aynen tasdik edilmişse de tarafların duruşmadaki beyanlarının mahkeme kararına esas alınıp alınamayacağı, neticeten tavzih talebinin kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü. 6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların anlaşmalı boşanma davası ekinde sundukları 25.02.2016 tarihli boşanma protokolünün 4 üncü maddesinin (e) fıkrasında "Boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 5 yıl içerisinde ... ... il sınırları içerisinde 250.000 USD (iki yüz elli bin Amerikan Doları) bedelli bir taşınmaz satın alarak, bu taşınmazı müşterek çocuklar adına ...." denildiği, davanın 04.03.2016 tarihli duruşmasında, tarafların duruşmada vekilleri ile birlikte bizzat hazır bulundukları, anlaşma protokolünü Mahkemeye sundukları, beyanlarının duruşma tutanağına aynen geçirildiği, buna gere tarafların duruşmada "...Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde ... ilinde 250.000 USD yi aşmamak kaydıyla bir taşınmaz satın alınarak müşterek çocuklar adına 1/2 şer hisse nispetinde davacı tarafından tescil ettirilecek..." şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmıştır. Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının 2 nci maddesinde, dosyaya sunulan 25.02.2016 tarihli protokolün aynen tasdikine karar verilmiş, hüküm fıkrasının 10 uncu maddesinde de "Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde ... ilinde 250.000 USD'yi aşmamak kaydıyla bir taşınmaz davacı tarafından satın alınarak müşterek çocuklar adına 1/2 şer hisse nispetinde tescil ettirilmesine ..." şeklinde karar verilmiş, verilen karar taraflarca temyiz edilmeksizin 21.03.2016 tarihinde kesinleşmiştir.
2.Tarafların boşanma protokolü sonrasında protokolde varsa değişiklik iradesinin Mahkemeye taraflarca açıkça bildirilmesi ve irade değişikliğinin Hâkim tarafından onaylanması gerekir. Taraflarca açıkça bildirilmeyen ve Hâkim tarafından açıkça onaylanmayan irade değişliklikleri anlaşmalı boşanma hükmüne esas alınamaz. Buna göre Mahkemece, taraflar arasında imzalanan, geçerli olduğu belirlenerek Mahkemeye sunulan ve hükümde aynen tasdikine karar verilen 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca davalı kadın vekilinin tavzih isteminin kabulü gerekirken, duruşmada bildirilen ve protokolde değişikliğe sebebiyet veren taraf beyanlarının Hâkim onayı olmaksızın hükme esas alınması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesinin 24.10.2022 tarihli tavzih talebinin reddi kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün için karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.