"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı-davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Suriye uyruklu olduğu, Türk vatandaşlığına geçmelerinden sonra 18.02.2017 tarihinde resmi olarak evlendiklerini, bir tane ortak çocuklarının olduğunu, davalının evlilik birliğinden doğan sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilini darp ettiğini, son 1 yıldır eve doğru düzgün uğramadığını, müvekkilini ve müşterek çocuğu ihmal ettiğini, davalı erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 500,00 TL tedbir iştirak kadın lehine 750.00TL tedbir yoksulluk nafakasına 50.000.00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, evliliğin bitmesinde davacı kadının kusurlu olduğunu, evlenmeden önce verdiği sözlerin aksine davrandığını, evlilik birliğinin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, ailesinin tesiri altında kaldığını, annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, ev içerisinde temel öz bakımı ile ilgilenmediğini iddia ederek davacı-davalı kadının açtığı davanın reddine, müvekkilinin açmış olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda kadına birden fazla kez fiziksel şiddet uygulayan, çocuğu ile birlikte evden dışarı atan erkeğin ağır, ailesinin evliliğine müdahalesine sessiz kalan, kişisel bakımına özen göstermeyen kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile; asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için 300,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın için 300,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, kadın için 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiş davalı-davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı-davacı erkeğin tanıklarının görgüye dayalı beyanı olmadığını, bu beyanlarla kadına kusur yüklenemeyeceğini, kadının kusurunun kanıtlanmadığını, müvekkiline az kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu evlilik birlikteliğinin sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğunu beyan ederek erkeğin davasının kabulünün yerinde olmadığını bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak erkeğin davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ancak bu durumun davacı erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlu davranışları nedeniyle gerçekleştiği, davalı kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı, kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiği yönüyle kusurlu bulunduğu ancak bu yönde beyanda bulunan tanıklar ..., ..., ...'nın beyanlarının soyut olduğu ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, yine kadının kişisel bakımına özen göstermediği yönüyle kusurlu bulunduğu ancak tanıkların bu konuda kadının makyaj yapmadığından bahsettikleri ve bu hususun kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, gerçekleşen kusur durumuna göre, mahkemenin kusur dağılımı isabetsiz bulunarak erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, kadının karşı davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulü ile karşı davanın reddine, karşı davada harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin erkek üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının kadından kaynaklandığının tanık beyanlarıyla ispatlandığını, kadının kusursuz olduğunun kabulünün mümkün olmadığını ve davacı-davalı kadın vekilinin adli yardımdan atandığını, vekâlet ücreti takdirinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek; boşanmaya ilişkin hükümlerin aleyhlerine olan kısımlarının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı-davalı kadının, erkeğin açtığı boşanma davasının kabulünü gerektirecek ve İlk Derece Mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen vakıaların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin davasının reddinin ve kadın lehine hükmedilen vekâlet ücreti takdirinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 1136 sayılı Avukatlık kanunun 164 üncü maddesi. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ilgili maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.