"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2659 E., 2022/2629 K.
DAVA TARİHİ : 10.12.2015
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/882 E., 2021/1070 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkilini Almanya`ya götürme vaadiyle kandırıp evlendiğini, sonrasında götürmediğini, arayıp sormadığını, müvekkili aradığında telefonlara çıkmadığını ya da hakaret ve küfür ettiğini, birlikte yaşamaya yanaşmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkilinin tazminat ve nafaka haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 18.10.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalı erkeğin davacı kadını teyzesinin kızı ile aldattığını, teyzesinin kızının buna itiraz eden davacı kadını darp ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında Alman mahkemelerinde açılan derdest boşanma davası olduğunu, yetkisiz mahkemede dava açıldığını, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, taraflar arasındaki geçimsizliğin temel nedeninin evlendikten sonra davacı kadının hapis yattığını, adam öldürdüğünü söylemesi olduğunu, davalı erkeği de tehdit ettiğini, hakaret ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının dinlettiği tanık anlatımlarının bilgiye ve görgüye dayalı olmadığı, bu haliyle tanık beyanlarına itibar edilmediği, iddiaların ispatına ilişkin mesaj kayıtları veya fotoğrafların dosyaya sunulmadığı, Adıyaman 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/147 Esas ve 2017/55 Karar sayılı dosyasında verilen kararın incelenmesinde, şikayetçi davacı ...' ile Zeliha ... arasında basit yaralama ve hakarete ilişkin karşılıklı davalarının olduğu, tarafların karşılıklı olarak şikayetlerinden vazgeçmeleri nedeniyle ilgili mahkemece düşme kararı verildiği, verilen kararın içeriğinin davalı erkek ile herhangi bir ilintisinin olmadığı dolayısıyla davalı erkeğin ... sarsıcı davranışları ve darp edilmesine yönelik iddiaların da bu haliyle sübut bulmadığı, davacı kadının iddialarının aksine istinabe yoluyla dinlenen davalı erkek tanıklarının anlatımlarında; davacı kadının, davalı erkeğin Türkiye'ye gelmesi halinde bacaklarından vuracağını söylediğini, davalı erkeğin davacı kadına tehdit ve hakaretlerde bulunmadığını beyan ettikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğe atfı kabil kabil bir kusur ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili; davanın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bütün kusurun davalı erkekte olduğunu, evliliğin devamında hiçbir menfaatin kalmadığını, davalı erkeğin davacı kadını aldattığının, arayıp sormadığının ve aile birleşimini gerçekleştirmediğinin ispatlandığını, aldatma olayının ceza dosyası ile de sabit olduğunu, tanık beyanlarının yeterince irdelenmediğini, boşanma davası açılmakla nafaka konusunda talep olmasa dahi mahkemece resen gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini, tarafları başlamadan biten bir evliliğe mahkum etmenin mağduriyete yol açacağını, davanın tüm talepleri ile kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın tümü yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin ... olduğu, davacının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tüm kusurun davalı erkekte olduğunu, evliliğin devamında bir menfaatin kalmadığını, davalı erkeğin davacı kadını teyzesinin kızı ile aldattığının tanık beyanları ve ceza dosyası kapsamı ile sabit olduğunu, tanık beyanlarının yeterince irdelenmediğini, boşanma talebinin kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu, tazminat koşullarının oluştuğunu, davalı erkeğin sadakatsiz olduğunu, aile birleşimini gerçekleştirmediğini, davacı kadını arayıp sormadığını, tarafları başlamadan biten bir evliliğe mahkum etmenin mağduriyete yol açacağını, davanın tüm talepleri ile kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın tümü yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
. Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayat temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsilik bulunup bulunmadığı bu kapsamda davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun. (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı erkek dilekçeler teatisi aşamasında tanık deliline dayanmamıştır. Bu nedenle gösterdiği tanıkların beyanlarının hükme esas alınarak davacı kadına, davalı erkeğin Türkiye`ye gelmesi halinde bacaklarından vuracağını söylemesi vakıasının kusur olarak yüklenmesi hatalıdır. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin kusur belirlemesine dair esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun kusur belirlemesine dair esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı kadın vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin son paragrafında '' davacının, davalının Türkiye`ye gelmesi halinde bacaklarından vuracağını söylediğini '' ibaresinin çıkartılmak suretiyle kararın gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.