Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11093 E. 2023/2406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu olduğu ve takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarının kadının kusur durumu, erkeğin ekonomik gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde düşük olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/43 E., 2022/2501 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 12.09.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kilis Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/579 E., 2021/474 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kendisine sürekli şiddet uyguladığını, kendisini tahrik ettiğini, babasına telefon açarak gelip ''gel kızını al götür'' dediğini, şu an da babasının yanında olduğunu, davalı erkeğin kendisini eş olarak görmediğini, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 1.000,00 TL nafaka ve 150.000,00 TL tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı karşı davalı kadın vekili süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin iddialarının ... olmadığını, davalı karşı davacı erkeğin evliliğin başından beri davacı karşı davalı kadına fiziksel, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, yakınları ile konuşmalarına sürekli müdahale ettiğini, kızının mezuniyetine gitmesine izin vermediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 2.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının ... olmadığını, davacı kadının evliliğe katkısı olmadığını, ortak çocukların nişanında müvekkilinin yakınlarını çağırmak istemediğini, evdeki eşyaları ailesine verdiğini, davalı karşı davacı erkeği akrabalarına kötülediğini, saygı sınırlarını aşan söz ve davranışlarının olduğunu, telefonu çaldığında başka bir odaya girip gizli konuştuğunu, son dönemde davalı karşı davacı erkeğe haber vermeden il dışına gitmeye başladığını, evdeki eşyaları alıp evi terk ettiğini, öncesinde ikamet adresini de değiştirdiğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı kadına şiddet uygulayan, terlik fırlatan, istemediğini açıkça beyan eden, hakaret ve küfür eden davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı karşı davalı kadının ise evini ihmal etmek ve saatlerce telefonla konuşmak, küfür ve hakaret etmek suretiyle hafif kusurlu olduğu, açılan boşanma davalarında davacı karşı davalı kadınını az da olsa kusurlu olduğu ve davalı karşı davacı erkeğin açtığı davaya yönelik itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın kalmadığı gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen kadının boşanmaya neden olan olaylarda hafif kusurlu olduğu, tazminat istenilen erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya neden olan olaylardaki kusurları değerlendirilerek 750,00 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davalı karşı davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili, kusur tayininin hatalı olduğunu, davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olmasını gerektirecek somut delilin olmadığını, ortak çocuk Esra`nın beyanlarının yanlış ve taraflı olduğunu, diğer davacı karşı davalı tanıklarının da şiddete ilişkin bir beyanda bulunmadıklarını, davacı karşı davalı kadının planlı bir şekilde evi terk ettiğini, takdir edilen nafaka ve tazminat miktarlarının erkeğin ekonomik durumuna göre fazla olduğunu, müvekkilinin emekli maaşı dışında bir gelirinin olmadığını, maddî ve manevî zarara uğrayanın davalı karşı davacı erkek olduğunu bu nedenle tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı karşı davalı kadın vekili; davacı karşı davalı kadının hiçbir zaman evini ihmal etmediğini, eşine hakaret etmediğini, tanığın bu konudaki beyanının soyut olduğunu, müvekkilinin ailesi ile telefonda görüşmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davacı karşı davalı kadının hafif kusurlu bulunmasının hukuka uygun olmadığını, tazminat miktarlarının az olduğunu, müvekkili aleyhine olan kısımların usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile kaldırılması gerektiğini belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davacı karşı davalı kadının az, davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu oldukları, davacı karşı davalı yönünden boşanma, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar; davalı karşı davacı yönünden boşanma şartlarının bulunduğu, tazminat şartlarının bulunmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir, yoksulluk nafakasının miktarlarının makul olduğu gerekçeleri ile her iki tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili; kusur tayininin hatalı olduğunu, davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olmasını gerektirecek somut delilin olmadığını, ortak çocuk Esra`nın beyanlarının yanlış ve taraflı olduğunu, diğer davacı karşı davalı tanıklarının da şiddete ilişkin bir beyanda bulunmadıklarını, davacı karşı davalı kadının planlı bir şekilde evi terk ettiğini, takdir edilen nafaka ve tazminat miktarlarının erkeğin ekonomik durumuna göre fazla olduğunu, müvekkilinin emekli maaşı dışında bir gelirinin olmadığını, maddî ve manevî zarara uğrayanın davalı karşı davacı erkek olduğunu bu nedenle tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili; davacı karşı davalı kadının hiçbir zaman evini ihmal etmediğini, eşine hakaret etmediğini, tanığın bu konudaki beyanının soyut olduğunu, müvekkilinin ailesi ile telefonda görüşmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davacı karşı davalı kadının hafif kusurlu bulunmasının hukuka uygun olmadığını, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, müvekkili aleyhine olan kısımların usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile kaldırılması gerektiğini belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların boşanma davalarının kabulü, maddî ve manevî tazminat ile nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin mahkemece ... hükmedilip hükmedilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının davacı karşı davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı karşı davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davalı-davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacı-davalı geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.