Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11122 E. 2023/1744 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının fazla olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak hükmedilen nafaka miktarının belirlenmesinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1231 E., 2022/1850 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 20.03.2017

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin kadının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını, kadının erkeğin onurunu kırıcı davranışlarda bulunduğunu, 30.12.2016 tarihinde erkeğin iş yerine gelerek erkek ile birlikte çalışan memurları iş yerinin mutfağında sorguya çektiğini ve erkeğin iş arkadaşları ile mesajlaşmasının hesabını sorduğunu, erkeğe hakaret ettiğini, 01.03.2017 tarihinde fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin kardeşi ... ile görüşmesini istemediğini, aşırı kıskançlık gösterdiğini ve tersleyip bağırdığını beyanla, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına ve erkek lehine 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını, erkeğin sadakatsiz davranışlar içerisinde olduğunu, dava dışı üçüncü kişi kadınla birlikteliğinin bulunduğunu, bu hususun telefon kayıtlarının incelenmesi sonucu ortaya çıkacağını, erkeğin günlerce eve gelmediği zamanların bulunduğunu, son olarak 13.03.2017 tarihinde ortak evi habersiz bir şekilde terk ettiğini beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan ... lehine aylık 750,00 TL, ... lehine aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 120.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; evlilik birliği içinde erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, dava dışı üçüncü kişi kadın ile erkeğin kullanımında olan cep telefonu hatları arasında sabah ve öğle saatleri dışında gece saatlerine de yayılan yoğun iletişim kaydı bulunduğu, bu itibarla erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda güven sarsıcı davranışta bulunması nedeniyle kusurlu olduğu, kadının ise erkeğin kardeşi ... ile görüşmesini istemediği ve erkeğin iş yerine giderek küçük düşürücü davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda tarafların her ikisinin de kusurunun bulunduğu, ancak erkeğin kusurunun kadına oranla daha ağır olduğu gerekçesiyle her iki davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetlerin anneye verilmesine, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında her ayın 1. Ve 3.cumartesi günleri sabah saat 10.00 ile akşam saat 18.00 arası, dini bayramların 2.günü ve babalar gününde aynı saatler arasında her yıl yarı yıl tatilinin ilk cumartesi sabah saat 10.00'dan takip eden cuma günü akşam saat 17.00'a kadar, her yıl temmuz ayının 1.günü sabah saat 10.00'dan 15. günü akşam saat 18.00'e kadar kişisel ilişkiye, ortak çocuklardan ... lehine aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve ... lehine aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli ve 2019/1519 Esas, 2021/2235 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesinde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte, çocukların şuan ki yaşları ve tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları hususları dikkate alındığında, boşanma ilamında baba ile çocuklar arasında yatısız şekilde kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olduğu, kişisel ilişki süresinin babalık duygusunu tatmin etmeye elverişli olmadığı, tarafların ekonomik durumları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında belirlenen iştirak nafakası miktarının az olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakanın az olduğu gibi tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının da az olduğu gerekçesiyle erkeğin kişisel ilişki düzenlemesi, kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarları yönünden istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili kısımlarının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; ortak çocuklar ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan pazar akşamı 18.00'e kadar, dini bayramların 2. Günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 18.00'a kadar, yarı yıl tatillerinin ilk haftası 1. Günü saat 10.00'dan 7. günü saat 18.00'e kadar bir hafta süre ile ayrıca her yıl 1 temmuz saat 10.00'dan 30 temmuz saat 18.00'a kadar, her yıl babalar günü sabah saat 10.00'dan akşam 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklardan ... için aylık 750,00 TL, ... için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek, tarafların diğer istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 23.05.2022 tarih, 2022/1863 Esas ve 2022/4763 Karar sayılı kararıyla erkeğin eylemlerinin sadakatsizlik boyutuna ulaştığı, yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek, kadın lehine aylık 2.250,00 TL yoksulluk nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın açıldığı tarihe göre belirlenen nafakanın, temyiz karar tarihine göre belirlenmesinin açıkça kanuna aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkmesince hiçbir araştırma yapılmadan, müvekkilin emekli olması nedeniyle gelirinin de düştüğü dikkate alınmadan, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği ve nafaka miktarı toplamının 2022 yılı için belirlenen temyiz sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında olması nedeniyle, Yargıyay bozma ilamı ile yoksulluk nafakası hakkında karar verilmemesi gerekirken maddî hataya düşülerek karar verilmiş olduğunu belirterek kararı yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, boşanma davasınında boşanmanın eki olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının miktar itibariyle temyiz sınırına tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.