"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1864 E., 2022/2337 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/717 E., 2021/135 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; evlendikten sonra tarafların bir süre ABD de yaşadıklarını, Türkiye'ye döndüklerinde ...'ye davalının babası adına kayıtlı taşınmaza yerleştiklerini, davalı karşı davacı erkeğin girdiği işlerden ayrıldığı, açtığı ofisi kapattığı, 2014 yılında pilot almak istediğini söyleyerek müşterek evini ve çocuklarını ...'de bırakarak ...'a taşındığını, bu güne kadar ...'da ayrı evde ailesinden ve çocuklarından ayrı yaşadığını, orada pilotluk eğitimi aldığını söylediğini, ...'da yaşamaya başladıktan sonra müvekkil ve çocukların ...'a gelmesini istemediğini, arada kısa sürelerle ...'ye geldikçe ailesi ile görüştüğünü, tarafların 4 yıldır ayrı şehirlerde yaşadıklarını, davalının kumar ve forex de oyun oynayarak büyük paralar kaybetmesi, borçlanması ve ailesini ...'de bırakıp 4 yılı ... süredir ...'a yerleşmesi kendi hayatını yaşaması, sadakatsiz davranışlarda bulunması nedeniyle aralarında tartışmaların çıktığını, davalının ...'da başka kadınla eğlence mekanlarında gezdiğini alkol alışkanlığı olduğunu, silaha düşkün olup müvekkili tehdit ettiğini, davalının birden fazla kez alkollü iken araç kullandığını bu nedenle ehliyetine el konulduğunu, müvekkilin annesinin bir araba yolculuğunda davalının kırmızı elbiseli bir bayanla cep telefonundan mesajlaştığını bizzat gördüğünü, birçok kişiye eşine ve ailesine borçlandığını, hatta müşterek evin apartman görevlisine olan borcunu babasının ödediğini, davalının topluluk içinde ve telefon yazışmalarında müvekkile hakaret ettiğini, tehdit edip küfürler ettiğini, davalı karşı davacının temmuz ayında kendi fotoğrafını müvekkile gönderdiğini, bu fotoğrafta davalının gözlük camından davalının fotoğrafını çeken kişinin davalıyla aynı masada oturan bayan olduğunun anlaşıldığını, davalı karşı davacının kısa süreli ...'ye gelişi sonrasında müvekkilin davalının 2 adet tüfek ve 6 adet tabancayı müşterek meskene getirerek sakladığını tespit ettiğini, müvekkilin eşine evde çocukların olduğunu, tabanca ve mermileri bulduğunu söyleyince davalının üzerini ört bir şey olmaz diyerek geçiştirdiğini, müvekkilin durumu babasına haber verdiğini, davalının ...'dan gelerek evin anahtarını değiştirip silahları alarak evden ayrıldığını, müvekkilin bir süre kendi evine giremediğini, bütün bu durumlara dayanamayıp karakola müracaat ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilerek çocukların her bir için ayrı ayrı aylık 5.000,00'er TL tedbir ve iştirak ile kendisi için aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yararına 500.000,00 TL maddî 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ortak konutun tedbiren kendisi ve çocuklarına tahsisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin pilot olmak için eşi ve çocukları ile birlikte ...'a yerleşmek istemişse de davacı ve davacının ailesinin duruma engel olduklarını, müvekkilin çocuklarının kendisinden uzakta büyümesini okula gitmesini istemezken davacının ...'a gitmeyi kabul etmediğinden müvekkilin tüm bu hususları göze alarak çocuklarının daha rahat ve güzel bir gelecekleri olması için büyük fedakarlık gösterdiğini, müvekkilin 8 ağustos günü akşamı ...'dan ...'ye geldiğini, müvekkilin her zaman yedek anahtarını ayakkabı kutusuna koyduğunu ancak yedek anahtarı bulamayınca eşini aradığını, defalarca aramasına rağmen eşinin açmayınca müvekkilin mecburen kapıyı çilingir yardımıyla açtırdığını ve kapı kilitlerinin zarar görmemesi için anahtarı değiştirmek zorunda kaldığını, anahtarı da eşine ulaşamadığı için sitenin kapıcısına teslim ettiğini ortak çocukları ...'a da mesaj atarak durumu bildirdiğini, müvekkilin hiçbir işi olmadığı için tüm ihtiyaçlarının, davacının ve çocuklarının ihtiyaçları dahil müvekkilin babası tarafından sağlandığını, müvekkilin hiçbir zaman kumara ve forexe para yatırmadığını, davacının beyan etmiş olduğu borçların kumar borcu değil ticaret hayatından kalmış olan bir takım zararlar olduğunu, söz konusu zararlarında zamanla yakın çevresinin ve ailesinin desteği ile ödendiğini, müvekkilin sadece maddî kaynak olarak görüldüğünü ve çocukların eğitimleri hakkında dahi söz sahibi olmasının engellendiğini, davacının her hangi bir ekonomik destek almadığından ev hanımı olduğu için maddî geliri olmadığının doğru olmadığını, müvekkilin ...'daki giderleri için kendi babasından almış olduğu paradan evlilik boyunca eşine aylık en az 2.000 TL gönderdiğini, davacının kendi babasının şirketi olan Pak-iş mobilya da sigortalı olarak çalıştığını ve buradan maaş aldığını ancak boşanma davası açacağından dolayı işten çıktığını, davacının istediği zaman arkadaşlarıyla gezdiğini ve tatile gittiğini, lüks yaşama isteği nedeniyle defalarca taraflar arasında sorunlar yaşandığını, müvekkilin eğitim gördüğü zamanlarda henüz maddî geliri olmadığı için davacıyı aşırı harcamalarından dolayı uyardığını ancak davacının anlayışla yaklaşmadığı gibi kendisi ve ailesi tarafından müvekkile küçük düşürücü hakaretlerde bulunduklarını, davacının ev temizliği dahi kendisinin yapmadığını her daim eve temizlikçilerin geldiğini, davacıya son olarak sıfır nissan jeep alındığını ancak davacı ve ailesi tarafından BMW alınmadığı için tartışma çıkarıldığını, onur kırıcı sözler söylendiğini, son bir yıl içinde davacı karşı davalı kadının evi sürekli terk ettiğini, çocukların evden ayrılmak istememesine rağmen zorla davacının ailesinin evine götürülmesinden rahatsız olduklarını, taraflar arasında yaşanan tartışmalarının temel nedeninin davacının maddîyata düşkünlüğü ve bitmek bilmeyen istekleri olduğunu, aynı zamanda evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının ailesinin de etkisinin olduğunu, en son kadının ailesinin davacı karşı davalı kadının ...'da yaşamasını istemedikleri için "bu pilot olacak herhalde biz de kızımızı boşatırız gitmez" diye müvekkilin ailesine söylediklerini, tüm bu olaylar yaşanırken davacı karşı davalı kadın ve ailesinin davalıya boşanmanın olmamasını istiyorsa kadına yeni ev ve araba almasını teklif ettiklerini, davacı karşı davalı kadının ailesinin evliliğe sürekli olumsuz etkileri olduğunu, kadının 24 haziran günü eşinin rızası olmadığı halde yakınları ile yat gezisine gittiğini, gezi sonrasında ortak eve döndüğünde müvekkilin eşinin ... adlı kişiyle whaptsaptan mesajlaştığını gördüğünü, mesajı sorduğunda davacı kadının hemen tüm mesajları sildiğini, bunun üzerine davacı karşı davalının sosyal medyasında takip ettiği erkeklerin erkek eş tarafından takipten çıkartıldığını ancak 3 gün sonra ...'a döndüğünde takipten çıkardığı kişilerin tekrar kadını takip etmeye başladığını fark ettiğini, telefonla durumu eşine sorduğunda kadının eşine hakaret ettiğini, telefonu yüzüne kapattığını, davacı karşı davalının eğlenceye düşkün biri olduğunu, müvekkilin ...'ye eşini ve çocuklarını görmeye geldiğinde müvekkil ile vakit geçirmek yerine ailesinin ya da arkadaşlarının yanına gittiğini, boşanma konusunda davacı karşı davalının ailesi ve başka kimseler tarafından sürekli müvekkile baskı kurulduğunu ve tehdit edildiğini, ... isimli şahsın "elimizde bir çok belge var, gör bak sana neler yapacağız" diyerek müvekkile hakaret içerikli sözler sarf ettiğini, 5 ağustos tarihinde tarafların arasında yaşanan boşanma sürecinden dolayı bir araya gelindiğinde davalının ailesinin müvekkilden Çamlık mahallesinden bir ev, araç, aylık 15.000 TL para, çocukların okul giderlerinin talep edildiğini verilmediği takdirde müvekkilin pilotluk mesleğini yapmasına engel olacaklarını, gerekirse iftira yoluyla mesleğini kaybettireceklerinin söylendiğini belirterek öncelikle davacı karşı davalı kadının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilerek çocukların her biri için aylık 10.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, yararına 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000 TL maddî 1.000.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğu, kumar oynayarak ve etrafa çok fazla borçlanarak, eşini ve ailesini zor duruma soktuğu, ayrıca evlilik birliği içerisinde davacı eşine karşı hakaret, küfür ve küçük düşürücü sözler söylerek tehdit ettiği, ayrıca etrafta başka kadınlar ile samimi şekilde görüldüğü, bu haliyle davacı eşine karşı en azından güven sarsıcı nitelikte hareketlerde bulunduğu, evlilik birliğinin davalı karşı davacı erkeğin kusurlu hareketleri ile temelinden sarsıldığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedeleneceği, erkeğin eylemlerinin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 45.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalı karşı davacının nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak konutun davacı karşı davalı kadın ve ortak çocuklar lehine tahsisine ilişkin 29.08.2018 tarihli ara kararın hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasında verilen boşanma ve velâyet kararı ile erkeğin karşı davasının boşanma yönünden reddine dair karara itirazlarının bulunmadığını, buna karşın; kusur belirlemesi, nafaka, tazminat ve ortak konutun kadına tahsisine dair kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin tüm kusurlarının ispatlandığını, erkeğin tamamen kusurlu olduğunu, kadın yararına hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının ve ortak çocuk Muammer Yasin yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakasının az olduğunu belirterek; yararına hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları ile ortak çocuk Muammer Yasin yararına hükmolunan nafaka miktarları yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın boşanma yönünden kabulüne, karşı davanın boşanma yönünden reddine ve ortak çocukların velâyetine ilişkin verilen karara itirazının bulunmadığını, çocuklar yararına hükmolunan nafakaların fahiş olduğunu, kadının babasının şirketinde çalıştığı, kazancının ödenmesi gereken yoksulluk nafakasına göre oldukça az olduğu, babasına ait evin kadın ve çocukların kullanımına tahsis edilmesinin hatalı olduğunu zira belirtilen evde oturmadıklarının tanık beyanları ile ispatlandığı, bu karar ile babasının kira gelirinden mahrum kaldığını, kusur yönünden eksik inceleme yapıldığı kadının kusurlu olduğunu belirterek; kararı kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat verilmesi ile yoksulluk nafakasına hükmolunması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafakaların ve tazminatların miktarları noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri, 6100 Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Muammer Yasin' in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı karşı davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile ortak çocuk Muammer Yasin yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının davacı karşı davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile ortak çocuk Muammer Yasin yararına hükmedilen iştirak nafakası yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı karşı davacının tüm, davacı karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Seda'ya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.