Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11134 E. 2023/3119 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve ortak çocuğun velayetinin kime verileceği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1277 E., 2022/1654 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/130 E., 2021/291 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekilinin dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, zorlayarak kredi çektirdiğini araba aldırdığını, kadını kefil olarak gösterdiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk yararına 1.000,00 TL tedbir iştirak nafakası ile kadın yararına 80.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı kadının ortak çocuğu Konuralp'i alıp müvekkilinden habersiz olarak ...'ye geldiğini ve burada üç ay kaldığını, erkeğin aldatma eyleminin affedildiğini, müvekkilinin kadın tarafından takip ettirildiğini, dedektif tutturulduğunu, kadının evi terk ettiğini, haksız açılan davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine ve çocuk yararına 1.000,00 TL iştirak nafakası ile 100.000,00 TL maddî 100,000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin 15.11.2018 tarihinde gün birlik ...'ye gelip dönen kadını ...'de karşılamadığı, kadın ile çocuğu ve davalı-karşı davacı erkeğin kızkardeşi ... ...'deki evde olduğu halde 15.11.2018 tarihinde evinde yatmadığı, erkeğin 15.11.2018 tarihinde evde yatmamasına gerekçe olarak evin kapısının kilitli olmasına dair savunmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu, yine 15.11.2018 tarihinde otele giriş yapıp 16.11.2018 tarihinde çıkış yaptığı, davalı-karşı davacının 19.11.2018 tarihinde otele giriş yapıp 20.11.2018 tarihinde çıkış yaptığı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğundan cinsel şiddet uyguladığı, davacı-karşı davalı kadının ise konuşmak için Gebzeye gelen erkeğin annesi, babası ve kız kardeşine "Siz nasıl bir ailesiniz.., inşallah senin kocan da eve gelmez.., oğlunuzu boşuyorum, bozuk ailesiniz..." şeklinde söylemlerde bulunarak duygusal şiddet uyguladığı bu hali ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davacı-karşı davalı kadının az kusurlu olduğu boşanma sonucu eşinin maddi desteğini yitiren ve kişilik hakları ihlal edilen kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun giderlerine katılmak zorunda olduğu, çocuğun yüksek yararı gereğince velâyetinin annesine verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk yararına 13.09.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700,00 TL tedbir, iştirak nafakasına hükmedilmesine nafakanın her yıl TÜİK tarafından yayınlanacak ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; sadakatsizliğin somut delillerle ispatlayamadığını, kusur tespitinin hatalı yapıldığını, hatalı kusur tespitine bağlı olarak maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca müvekkilinin tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi ile müvekkilin tazminat taleplerinin reddi ne karar verilmesinin ayrıca velâyetin anneye verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi, tazminatlar ve velâyet yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat talepleri ile ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi.182 nci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.