Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11149 E. 2023/3357 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine konulan ipotek için eşin rızasının geçerli olup olmadığı ve ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı, ipotek konulan taşınmazın aile konutu olduğunu ispatlayamadığı ve eş muvafakatnamesindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği, ayrıca muvafakatnamenin başka bir taşınmaz için verildiğine dair bir iddia ve ispatı da bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2254 E., 2022/1932 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/321 E., 2022/134 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... İlçesi, Yukarı mahalle, 922 ada, 2 parsel, 3. Kat, 7 nolu bağımsız bölümün, aile konutu olduğunu, taşınmaz üzerine banka tarafından 11.02.2013 tarih ve 2032 yevmiye nolu ipotek konulduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince bu taşınmaz üzerine ipotek verilebilmesi için eşin, açık, anlaşılır, yazılı ve kanuna uygun rızası gerektiğini, müvekkiline eş muvafakatnamesi adı altında belge imzalatıldığını, ancak bu belgenin tarihinin olmadığını, ipotek konusu taşınmaza ilişkin bilgilerin olmadığını, bu belgenin geçerli olmadığını iddia ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Banka vekili cevap dava dilekçesinde; eş muvafakati alındığını, ipoteğin geçerli bir şekilde kurulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2018 tarih ve 2017/829 Esas, 2018/1218 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 12.04.2021 tarih ve 2020/318 Esas, 2021/922 Karar sayılı kararı ile davalı ...'e usulüne uygun tebligat yapılmadan ve onun yokluğunda ön inceleme duruşması yapılması ve devamında yine bu davalıya tahkikata yönelik herhangi bir tebligat yapılmaksızın karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacının öncelikle ipotek konulan bağımsız bölümün aile konutu olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, nüfus kayıtları incelendiğinde davacı ... ile davalı ...'in 01.10.2012 tarihi itibarıyla ... Mahallesi, ... Sokak, No:54 İç Kapı No:2 .../... adresinde ikamet ettiği, dava konusu ipoteğin 11.02.2013 tarihinde konulduğu, tarafların 02.04.2013 tarihinde ... Mahallesi, 2596 Sokak, No:2 İç Kapı No:5 .../... adresine taşındığı ve halen aynı adreste ikamet ettiği, ... Belediye Başkanlığı'nın 09.10.2018 tarihli yazısında belirtildiği üzere davaya konu ipoteğin konulduğu taşınmazın adresinin ... Mahallesi, 2596 Sokak, No:2 İç Kapı No:5 .../ ... olarak kayıtlı olduğu, adresin sisteme 07.06.2011 tarihinde işlendiği ve herhangi bir değişiklik yapılmadığı, nüfus kayıtlarına göre davacının ipoteğin kurulduğu tarihte başka bir adreste ikamet ettiği, kredi sözleşmelerinde de davalı eş Ahmet'in adresinin ... Mahallesi, ... Caddesi, No:66 ... /... olarak bildirildiği, davacının dayandığı bütün delillerin toplandığı, tarafların adresleri hususunda, nüfus kayıtlarının aksini ispata elverişli bir delil sunulmadığı, dolayısıyla ipotek konulan taşınmazın aile konutu olduğu hususunun ispat edilemediği, her ne kadar davalı ... 18.02.2022 tarihli duruşmada ''İpotek konulan adreste 2011 yılından beri ikamet ettiklerini'' beyan etmişse de davacı ve davalının halen evli oldukları, Ahmet aleyhine ipotek sebebiyle takip başlatıldığı, davalı ...'in bu beyanının davalı banka aleyhine değerlendirilemeyeceği, aksi durumun kanuna uygun olmadığı, davalı ...'nın bu beyanının kendi lehine olduğu, çünkü dava konusu ipotek sebebiyle borçlu olduğu, aleyhine takip başlatıldığı anlaşılmakla davalı ...'in kabul beyanına itibar edilmediği, sonuç olarak davacının ipotek konulduğu tarihte taşınmazın aile konutu olduğunu ispatlayamadığı, ipotek konulan taşınmazın aile konutu olduğu kabul edilse dahi dosya içerisinde mevcut eş muvafakatnamesi isimli belgede her ne kadar tarih ve taşınmaz bilgileri bulunmasa da davacının bu belgedeki imzanın kendisine ait olmadığına ve başka bir taşınmaz için muvafakat verdiğine dair herhangi bir iddia ve ispatının da söz konusu olmadığı, bu nedenle verilen muvafakatnamenin geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, davanın kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olduğu hususunun ispatlandığını, davanın kabulü gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un, 194 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.