Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11169 E. 2023/3358 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eşlerden birinin ölümü halinde sağ kalan eşin, miras paylaşımı yapılmadan önce, aile konutu olduğunun tespitini talep etmesinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı ve dava konusu taşınmazın aile konutu şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sağ kalan eşin, aile konutu şerhi koydurmaksızın dahi aile konutu olduğunun tespitini isteyebileceği, miras paylaşımlı davadan bağımsız olarak aile konutu tespiti davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu ve davalı ile ölen eşinin dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarının tanık beyanları ve keşif ile sabit olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1257 E., 2022/1647 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaycuma 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/669 E., 2021/459 K.

Taraflar arasındaki aile konutu olarak kullanıldığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2018 yılında ölen ... ile 1964 yılında evlendiğini, 54 yıl süren evliliklerinde ... ili Çaycuma ilçesi ... köyü ... mevkii 899 parselde bulunan taşınmaz üzerindeki iki katlı evde sürdürdüklerini, taşınmazın aile konutu olduğunun davalılar tarafından da bilindiğini, dört çocuğu bulunduğunu, müvekkilinin çocukları tarafından bir takım isteklerinin bulunması sebebi ve müvekkilinin evden atılma korkusu yaşadığını, müvekkilinin mirasta denkleştirme, özgüleme ve mirasçılıktan kaynaklanan tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı evin müvekkil ile murisin sağlığında aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarına bakıldığı zaman dava konusu taşınmaz 2002 yılından çok önce 1990 lı yıllarda ölen eş tarafından edinildiğini, bu duruma göre dava şartı yokluğundan 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 240 ıncı madde kapsamında dava açılmış olsaydı da davanın reddi gerektiğini, davacının iyi niyetli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkillerinin annesi olduğunu, muris eşiyle birlikte Almanya'ya işçi olarak çalışmaya gittiklerini ve oradan emekli olduklarını, muris Almanya'da vefat ettiğini, dava konusu evin davacı eşin ve mirasçılarının olan çocuklarının yazları birlikte kullandıkları evin de içinde bulunduğu bir parsel olduğunu, bu nedenle bu parsel içindeki eve arzından ayrılarak aile konutu şerhi konulamayacağını, dava konusu yerin müvekkillerine muristen pay olarak kaldığını, müvekkillerinin baskılar üzerine murisin hesabında bulunan parayı ve arabası üzerinde bulunan haklarını davacıya devrettiklerini, buna rağmen davacının bu davayı açarak kötü niyetli davrandığını, tüm bu sebeplerle davacının iyi niyetli ve dürüst olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının eşinin vefat etmiş olması, sağ kalan eşin tereke malları arasında bulunan aile konutu ile ilgili yasal haklarını kullanabilmesi için konutun aile konutu olduğunun tespitini istemesinde hukuki yararı mevcut olduğu, aile konutu olma vasıflarının davacının oturmuş olduğu dava konusu taşınmazda bulunduğu, tanımda belirtilen birlikte aynı konutta yaşama şartının iş bu davada gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulü ile; ... ili Çaycuma ilçesi ... köyü ... mevkii 899 parselde bulunan taşınmaz üzerindeki iki katlı evin davacı ... ve mütevefa eşi ...'a ait aile konutu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili, tüm dosya kapsamı, alınan rapor, dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davanın kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı annenin dürüstlük ve iyi niyet kuralına aykırı davrandığını, dava tarihinde katılma alacağı veya miras payına mahsuben açılmış bir dava bulunmadığını İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacının vefat eden eşi ... adına kaydedildiği, mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 288 inci maddesi uyarınca keşif icra edildiği, dava konusu taşınmazın 30.11.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda da görüleceği üzere tapu kaydında tarla vasfında iki katlı ev olarak görüldüğü, aynı Kanun'un 244 üncü maddesi uyarınca tanıkların keşif mahallinde dinlenildiği, tanık anlatımlarıyla dava konusu taşınmazın müteveffa ... ile davacının aile konutu olarak kullandıkları, davacının arada Almanya'ya gittiği, eşinin vefatından beri Çaycuma'ya geldiğinde de dava konusu evde kaldığı, ilgili evin keşif sırasında eşyalı ve kullanır durumda olduğu, dinlenen tanıklar ve yapılan keşifle dava konusu yapının davacı ile vefat eden eşinin birlikte yaşadığı anlaşılmakla, yukarıda tanımı yapılan aile konutu olma vasıflarının davacının oturmuş olduğu dava konusu taşınmazda bulunduğu, tanımda belirtilen birlikte aynı konutta yaşama şartının iş bu davada gerçekleştiği gerekçesiyle dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesinde, usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili; davanın açıldığı tarihte, katılma alacağı ya da miras payına mahsuben açılmış bir dava olmadığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu olduğunun tespiti davası olup, uyuşmazlık, eşlerden birinin vefat etmesi halide sağ kalan eşin aile konutu olduğunun tespitini talep etmekte hukuki yararının bulunup bulunmadığı, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfına sahip olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 194 üncü, 652 nci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 244 üncü, 288 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.