"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1178 E., 2022/1377 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/357 E., 2022/229 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 yılından bu yana imam nikahlı ve 2013 yılından bu yana resmi nikahlı olarak yaşadıklarını, müvekkilinin 81, davalının 34 yaşında olduğunu, 2010 doğumlu ... ve 2011 doğumlu Hünkar isimli iki çocuklarının olduğunu, müvekkilinin evlendiği zamanlarda aktif olarak müteahhitlik yaptığını, Kağıthane ilçesinde taşınmazlarının bulunduğunu, kadının nikahtan sonra ailesini de yanına alarak müvekkiline sistematik olarak baskı ve şiddet uygulamaya, evden kovmaya, yemek yedirmemeye ve sürekli dışarıda yatırmaya başladığını, müvekkilini para ya da daire karşılığı kabullenip eve alacağını söylediğini, baskı tehdit ve hile ile müvekkiline ait mallardan pek çoğunu kendi mülkiyeti üzerine aldığını, kadının ağabeyi ve annesi adına da devir yapıldığını, kadının evlilik amacının tamamen maddîyat olduğunu, birliğin kendisine yüklediği hiçbir görevi yerine getirmediğini, müvekkili eve girmek istediğinde dayısı diye tanıttığı Ercan isimli kişi ile tehdit ettiğini, Ercan isimli şahsın kadının dayısı olmadığını, bu şahsın müvekkili tarafından evde istenmemesine rağmen kadının duyarsız kaldığını, tehdit ve yıldırma ile otorite kurduğunu, müvekkilinin ceplerini karıştırıp paralarını ve kıymetli evraklarını çaldığını, müvekkilinin taşınmazlardan birini senet karşılığında üçüncü bir şahsa sattığını, senetlerden birini aldığını ve kırdırmaya çalıştığını, taraflar arasında sevgi, saygı ve sadakat kalmadığını, kadının aşırı derecede asabi olduğunu, ekonomik ve psikolojik şiddet gösterdiğini, hakaret ettiğini, her tartışmada dövdürmekle tehdit ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların ... olmadığını, haneyi terk edip evine barkına uğramayan, çoluğuna çocuğuna sevgiyi ve merhameti esirgeyen, çocuklarına karşı ilgiyi alkol masalarında unutanın erkek olduğunu, müvekkilini darp ettiğini, yıllar önce eşine ve çocuklarına noter satış sözleşmesi ile verdiğini, Ercan isimli şahsın tarafların evinde kalmadığını, davacının, müvekkilinin yakın akrabası olan ve dayı olarak hitap ettiği Ercan Tekin ile adına çıkararak iftira attığını, Ercan'ın bu sebeple ailevi problem yaşadığını, erkeğin aşırı alkol alıp sonrasında sapıttığını, aileye ve çocuklara karşı şiddete başvurduğunu, eve erken gelse dahi gece çıkıp sabaha karşı sarhoş olarak eve döndüğünü, huzursuzluk ve gürültü çıkardığını ve müvekkiline hakaretlerde bulunduğunu, boşanmayı gerektirecek hiçbir hususun bulunmadığını, davanın erkeğin önceki evliliğinden olan çocuklarının baskısı üzerine erkek tarafından açıldığını belirterek davanın reddine, aksi halde çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanlarına göre davalı kadının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, dükkanı benim üzerime vermezsen seni eve almam dediği ve erkeğin adına kayıtlı dükkanı kendi üzerine devretmesi ve başka taşınmazları satması konusunda erkeğe baskı yaptığı, ayrıca davacı erkeğin dava dışı üçüncü şahsa sattığı bir daire karşılığında aldığı senedin erkeğin bilgisi ve rızası dışında kadın tarafından alındığı, kadının erkeği eve almadığı; davacı erkeğin ise aşırı derecede alkol kullandığı, bu halde tarafların kusurlu eylemleri nedeniyle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu olayların akışı karşısında kadının, erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu gibi tanık beyanlarına göre erkeğin kadına çocuklar benden değil şeklinde söz söylediği, yine kadın tanığı erkeğin oğlu ...'in babasını kışkırtıp evde huzursuzluk çıkardığını beyan etmiş ise de kadının dilekçeler aşamasında bu vakıalara dayanmadığından bu vakılar da kusur değerlendirmesinde dikkate alınmadığı, ayrıca her ne kadar kadın erkeğin çocuklarla ilgilenmediğini ileri sürmüş ve uzman tarafından görüş alınan çocuklar da babalarının kendileri ile ilgilenmediğini beyan etmiş ise de kadının çocukları dosyada tanık olarak göstermediği, kadının usulüne uygun dayandığı delillerin de bu vakıayı ispata elverişli olmadığından bu olay da kusur değerlendirmesinde dikkate alınmadığı gerekçesiyle erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, velâyetlerin anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.500.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur tespiti, eksik araştırma ile karar verilmesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve iştirak nafakası, tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına kusur olarak yüklenen eşine fiziksel şiddet uygulama vakıasının ispatlanamadığı, kadına yüklenen diğer kusurların sabit olduğu, erkeğin istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle kendisine yüklenen kusurun kesinleştiği, erkeğin ayrıca eşine şiddet içerikli davranışlar sergilediği, meydana gelen geçimsizliğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, boşanmaya yol açan olaylarda kadının yine de ağır kusurlu, erkeğin az kusurlu olduğu, Mahkemece taraf delilleri toplanılmak suretiyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine karar verilerek kadının kusur değerlendirmesi yönünden istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusur oranın dosyadaki delillerle bağdaşmadığını, tanık beyanlarının kusur izafesinde yeterli delil olarak kabul edilemeyeceğini, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığı, görgüye dayalı tanık beyanı olmadığını, bırakın görgüye dayalı beyanı dinlenilen tanığın müvekkili tanımadığını, bu tanık beyanları ile müvekkili kusurlu göstermek hukukla bağdaşmadığını, erkeğin kusurlu olduğunu, ailenin birliğinin sağlanması, iki küçüğün baba şefkatinden yoksun bırakılmaması gerektiği, erkeğin diğer eşten olan cocuklarının babaya engel olmalarından dolayı baba çocukları ile görüştürülmediğini, sorunun müvekkil ile erkek arasında olmayıp diğer eşten olan ve dosyada tanık olarak dinlenilen çocuklarının, müvekkil ile erkek arasına girmeleri ileri günlerde erkeğin ölümü halinde müvekkili mirastan ıskat etmeye çalıştıklarını belirterek kararı tümü yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davalı kadının kusurlarının ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, erkek yararına tazminata hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları, çocuklara hükmedilen nafakaların miktarı ile kadının reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 ... maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.