"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2098 E., 2022/2076 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ... Uygur
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 26.02.2021 - 02.04.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/146 E., 2022/379 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü bu yönlerden kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesi ile süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı kadının; müvekkilinin annesiyle kalmayı kabul ettiğini, ancak daha sonra sıkıntılar çıkardığını, kıskanç olduğunu, müvekkiline karşı hakaret ve küfürler ettiğini, kayınvalidesine hiçbir zaman saygı göstermediğini, sürekli yalan söylediğini, tarafların anlaşamadıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava emiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı erkeğin kök ailesiyle birlikte yaşamayı kabul ettiğinin ... olmadığını, davacı erkeğin ve ve annesinin sürekli olarak müvekkiline küfür ve hakaretler ettiğini, davacı erkeğin; ayrı ev açmadığını, müvekkilinin ailesine karşı sürekli soğuk davrandığını, müvekkiline karşı sürekli olarak yalan söylediğini, müvekkilinin temel ve özel ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilini oral ve anal yoldan cinsel ilişkiye zorladığını, ... sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkiline sahte bilezik aldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, kaynanası ile ilgili yalan söylediği; buna karşın erkeğin; bağımsız konut temin etmediği, eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşi hastalandığında eşini hastaneye götürmediği, eşinin ziynetlerini alıp bozdurduğu yerine sahtesini verdiği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına; kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına; tarafların sosyal ekonomik durumları, evlilik süresi, çocuklarının olmaması, kadının yeniden evlenme ihtimali dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkiline yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, kadının kusurlu olduğunu, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi gerektiğini, hükmedilen tazminatların fazla olduğunu, müvekkilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusurlu olan erkeğin davasının kabul edilmesinin ... olmadığını, müvekkiline yüklenen kusurun gerçekleşmediğini, hükmedilen tazminatlar ve nafakanın düşük olduğunu, yoksulluk nafakasının toptan değil irat şeklinde hükmedilmesi gerektiğini belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, yoksulluk nafakasına irat şeklinde hükmolunmaması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik süresi ve sosyal ekonomik durumları gözetildiğinde yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine karar verilmesinin yerinde olmadığı; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davalı-karşı davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde nafakaların az olduğu belirtilerek kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin devam ettiği süre, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan tazminatların fazla olduğu belirtilerek erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; ağır kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddinde isabetsizlik olmadığı belirtilerek tarafların sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulünün ... olmadığını, ayrıca kadın yararına irat şeklinde nafakaya hükmedilmesinin ve miktarın artırılmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yoksulluk nafakasına irat şeklinde hükmedilmesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulünün ... olmadığını, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince hükmolunan nafakaların da az olduğunu, tazminat miktarlarının düşürülmesinin ... olmadığını belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, yoksulluk nafakasına irat şeklinde hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, tazminat ve nafaka miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Mevcut olaylara göre, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davacı-karşı davalı erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmıştır. Davacı-karşı davalı erkeğin tanık beyanları soyut nitelikte olup kadına isnat edilen kusurlu davranışlar ispat edilememiştir. Bu durumda, açıklanan nedenlerle erkeğin davasının reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi ... olmamıştır. Ne var ki, kadının davasında verilen boşanma hükmü istinaf ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. O halde, erkeğin davası yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti konusunda haklılık durumuna göre hüküm kurulmak üzere, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Gökhan'a yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran Fatma'ya iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.