"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2111 E., 2022/2121 K.
DAVA TARİHİ : 14.10.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/502 E., 2022/356 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının sinirli bir mizaca sahip olduğunu, kendisine ve ailesine karşı küfür, hakaret ve tehditler ettiğini, üçüncü şahısların yanında kendisini ... düşürdüğünü, fiziki şiddet uyguladığını, sürekli evden kovduğunu, en son ortak evden ayrıldığını ve 5 yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının sevgi ve saygı göstermediğini, psikolojik baskı uyguladığını, maddî yardımda bulunmadığını, davalının cevap dilekçelerindeki iddialarının asılsız olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ve temelinden sarsıldığını beyanla, davanın kabulü ile boşanmalarına, lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacıya karşı saygı ve sevgi çerçevesinde davrandığını, kendisinin emekli olduğunu, her ... maaşını eşine verdiğini, eşinin bu maaşı kendi ihtiyaçlarına göre istediği şekilde harcamasına hiç karışmadığını, ortak çocuklarının eğitimi için Yozgat'ta bir ev tuttuğunu, kızlarının evlenmesi üzerine davacının bu evde kaldığını, ortak eve dönmediğini, nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin çok fazla olduğunu ve kabul etmediğini, eşini çok sevdiğini ve boşanmak istemediğini beyanla, davanın ve davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, eşine ve çocuğuna hakaret ve küfür ettiği, başkalarının yanında ... düşürdüğü, davacının kusurlu olduğunun ispatlanamadığı, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davacının davasında haklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı yararına aylık 450,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 19.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, davacının tanık beyanlarından başka delil sunmadığını, tanıklarının ise davacının çocukları olduğunu, beyanlarının yanlı, soyut ve çelişkili olduğunu, hükme esas alınamayacağını, fiziki şiddete ilişkin herhangi bir şikayetin bulunmadığını, dinlettikleri tanık beyanlarına itibar edilmemesinin kararda gerekçelendirilmediğini, davacının kusurlu olduğunu ve davasını ispatlayamadığını, davacı lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin yoksulluğa düşmesine neden olacağını, davacının vekilini azlettiğini ve karar tarihinde vekilinin bulunmadığını, eksik inceleme ile davanın kabulüne ve aleyhe vekâlet ücretine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, boşanma hükmü, maddî ve manevî tazminat ile miktarları ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve davanın kabulüne karar verilmesinde, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar davacı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davacı yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, vekâlet ücreti yönünden verilen kararda, bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) ... fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, davacının tanık beyanlarından başka delil sunmadığını, tanıklarının ise davacının çocukları olduğunu, beyanlarının yanlı, soyut ve çelişkili olduğunu, hükme esas alınamayacağını, fiziki şiddete ilişkin herhangi bir şikayetin bulunmadığını, dinlettikleri tanık beyanlarına itibar edilmemesinin gerekçelendirilmediğini, davacının kusurlu olduğunu ve davasını ispatlayamadığını, davacı lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin yoksulluğa düşmesine neden olacağını, davacının vekilini azlettiğini ve karar tarihinde vekilinin bulunmadığını, eksik inceleme ile davanın kabulüne ve aleyhe vekâlet ücretine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, boşanma hükmü, maddî ve manevî tazminat ile miktarları ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı, kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının yüksek olup olmadığı, davalı aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 ... maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.