"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1540 E., 2022/2467 K.
DAVA TARİHİ : 12.08.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/218 E., 2020/467 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusu; kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının başlangıç tarihi, kadın yararına hükmolunan manevî tazminat miktarı ve kişisel ilişki süresi yönünden kabul edilmiş, davalı erkeğin sair istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından manevî tazminat ve kadın yararına hükmolunan nafakaların miktarları yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair karara karşı davalı erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı erkeğin, kadın yararına nafakaların miktarlarına yönelik istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davacı kadının, kendi yararına hükmolunan nafaka miktarlarına yönelik temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı kadın vekilinin, kadın yararına hükmolunan nafaka miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davalı erkek vekilinin itirazları ile davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde ve süresinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı erkeğin mesajlarını yakaladığını, davalı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evlilik birliği içinde başka bir kadını hamile bıraktığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakası ile yoksulluk nafakasına, ortak çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacı kadının kıskançlık krizleri ile adeta evlilik hayatının çekilmez hal aldığını, müvekkilinin evlilik birliğinin ilk gününden bu yana eşine derin bir sevgi beslediğini, evlilik birliğinin yüklediği edimleri yerine getirdiğini, davacı tarafın iddialarının tamamen soyut ve asılsız olduğunu savunarak ve iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin; başka bir kadın ile ilişkisinin bulunduğu, başka bir kadın ile görüşmeye başladığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına; ortak çocuğun yaşı, anne şefkatine muhtaç durumda olması, ... yararı gözetilerek velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Haftası cumartesi günü saat 10.00'dan pazar günü akşam 17.00 'a kadar , dini bayramların 2. Günü kişsiel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması sebebiyle kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafakaların kaldırılması gerektiğini, deliller eksiksiz toplanmadan karar verildiğini, tazminat ve nafakaların fahiş olduğunu, velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğin ağır kusurlu olduğundan bahsedilse de kadına kusur izafe edilemediğinden erkeğin tam kusurlu olduğunun kastedildiği; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına hükmoluna manevî tazminat miktarının fazla olduğu belirtilerek davalı erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 30.000,00 TL manevî tazminata; yoksulluk nafakasının başlangıç tarihinin hatalı olduğu görülmekle davalı erkeğin yoksulluk nafakasının başlangıç tarihine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devamına; kişisel ilişki düzenlemesinin kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda taleple bağlılık ilkesinin geçerli olmadığı; kişisel ilişki düzenlemesine yönelik kurulan hükmün, çocukların yüksek yararını yakından ilgilendirmesi ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taraflarca açıkça temyiz/istinaf edilip edilmediği veya temyiz/istinaf edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen temyiz/istinaf incelemesine tabi tutulması gerektiği, velâyet hakkı davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında, babalık duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak ve yatılı olacak şekilde, daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı olduğu gibi yetersiz şekilde kişisel ilişki kurulmasının ... olmadığı belirtilerek davalı erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile davalı baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonu Cumartesi saat 10.00’dan Pazar günü saat 18.00’e kadar, Ramazan ve Kurban bayramlarının 2.günü sabah saat 10.00’dan 3.günü akşam 18.00’e kadar, her yıl öğrenciler için ön görülen yarı yıl tatilinin başlamasını takip eden ilk Pazartesi günü saat 10.00'dan aynı haftanın devam eden Pazar günü saat 18.00'a kadar ve her yıl Temmuz ayının 1. Günü saat 10.00'dan Temmuz ayının 31. Günü saat 18.00'e kadar çocuğun baba yanında kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 175 ... maddesi koşullarının kadın lehine oluştuğu, kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının miktarının yerinde olduğu belirtilerek erkeğin sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabul edilerek manevî tazminatın düşürülmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminat miktarı ile nafakaların miktarı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davanın kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçeklemediği, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarları, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 ... maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin, kadın yararına hükmolunan nafakaların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Tarafların diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.