Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11226 E. 2023/1140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uygun hüküm verilip verilmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının uygunluğu ve bozma sonrası kesinleşen hususlarda yeniden hüküm kurulup kurulamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm vermemesi, tazminat miktarlarının düşük belirlenmesi ve bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşen vekâlet ücreti hususunda yeniden hüküm kurması doğru bulunmayarak karar, bozma kapsamındaki hususlar yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/325 E., 2022/629 K.

DAVA TARİHİ : 26.09.2017

KARAR : Boşanmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına kısmen onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kusur tespiti ve boşanmanın fer'îleri yönünden karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını iddia ederek; davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde de ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın lehine 60.000, 00 TL maddî, 60.000, 000 TL manevî tazminata, çocukların her biri için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2020 tarihli ve 2017/491 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararıyla; kadının ufak sebeplerle tartışma çıkarıp öfkelenmesi yüzünden geçimsizlik yaşandığı, yılda 1-2 kez küserek evi terk ettiği, eşine sen sus, öküz, hayvan, sığır, sen adam mısın, tüh senin yüzüne, seninle evlendiğim güne lanet olsun, erkek müsvettesi, şerefsiz, Allah belanı versin senin diyerek hakaret ettiği, intihara teşebbüs ettiği, kardeşlerinin erkeği darp etmesine sessiz kaldığı; erkeğin ise kadına sen anlamazsın, salaksın diyerek hakaretler ettiği, eve yeterince para bırakmadığı, evin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı, eşinin hastaneden taburcu olmasından sonra evin kilidini değiştirdiği, kadının kullandığı telefon hattını kapattırdığı ve baskıcı davrandığı ve boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocukların her biri için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası ve velâyet; davalı kadın vekili tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2021 tarih ve 2020/1175 Esas, 2021/2330 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 10.02.2022 tarih ve 2021/10638 Esas, 2022/1141 Karar sayılı bozma kararıyla; Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, tarafların eşit kusurlu olduğu kabulünün doğru olmadığı; az kusurlu kadın eşin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği ve tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının miktarının az olduğu gerekçesiyle; kusur, kadının reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve kadının bozmanın kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi ile sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Dairenin bozma kararına uyularak erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, çocukların her biri için aylık 500,00 TL iştirak nafakası ile kadın için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine ve erkek lehine 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının ağır kusurlu olduğunu, kadın lehine tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, bozma sonrası verilen kararda aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemenin uyulmasına karar verilen bozma ilamı gereğince ve bozma ilâmının amacına uygun karar verip vermediği, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, bozma sonrası verilen kararda bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulup kurulamayacağı, davacı erkek lehine vekâlet ücreti takdirinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 182 nci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 326 ncı maddesinin birinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3.Boşanma davalarında vekâlet ücreti davanın kabul edilmesi veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Tarafların kusur durumu, boşanmanın fer'î niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabulü ya da reddi halinde bunlar için ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemez. Somut olayda, boşanma hükmü ve erkek lehine hükmedilen vekâlet ücreti Dairenin 10.02.2022 tarih ve 2021/10638 E., 2022/1141K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir, bozma kararı sadece boşanmanın fer'îlerine yöneliktir. Bu itibarla, bozma kararı sonrası boşanmanın fer'îleri yönünden kurulan hükümde bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği dikkate alınmadan davacı erkek lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davalı kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı ve vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.