Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11228 E. 2023/2422 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, boşanma ile birlikte hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı, tanık beyanları ve ceza dosyası içeriğine göre davalı erkeğin eşine karşı fiziksel şiddet, tehdit, hakaret ve basit cinsel saldırıda bulunduğunun sabit olması, davalının tam kusurlu kabul edilmesi, davacı kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması, hükmedilen nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyete uygun olması gözetilerek, davalı erkeğin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/63 E., 2022/971 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/169 E., 2021/228 K.

Taraflar arasındaki boşanma, çeyiz ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, çeyiz ve ziynet alacağı davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından boşanma davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek tarafından boşanma davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2004 yılında görücü usulü ile örf adetlere göre yapılan yerel düğünle resmi nikahsız olarak evlendiğini, evlendikten yaklaşık sekiz sene sonra davalını 27.08.2012 tarihinde resmi nikah yaptığını, tarafların bu evlilikten Ümit, Merve ve Demet adında üç ortak çocuklarının olduğunu, müvekkilim evlendiği tarihten 2014 yılına kadar yaklaşık on yıl davalının ailesi ile birlikte yaşamak zorunda kaldığını, davalının herhangi bir işte çalışmadığı için ayrı eve çıkamadığını, 2014 yılında davalının tüm ailece yaşadıkları bu evin salonuna duvar örmek suretiyle bir oda bir salon olacak şekilde ev yaptığını, davalının müvekkilin şahsına hiçbir şekilde saygı göstermediğini, müvekkiline yönelik küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, aşağıladığını, hor gördüğünü, çocuklarının gözü önünde fiziki şiddet uyguladığını, çocuklara da fiziki şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, müvekkilinin darp raporu aldığını ve şikayette bulunduğunu, davalının, müvekkilin çalışması, komşularına gitmesi, dışarıya çıkması yönlerinden baskı yapmaya başladığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin namusuna ithamlarda bulunduğunu ve kıskançlık yaptığını, evliklik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocukları yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000.00 TL manevî tazminata, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın, 06.07.2021 tarihli duruşmada, çeyiz ve ziynet eşyası alacağı davalarından feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya içeriğinden tarafların 27.08.2012 tarihinde evlendikleri, ergin olmayan üç ortak çocuklarının olduğu, davalının çocuklarının yanında davacı eşini darp ve tehdit ettiği, davacı eşine küfrettiği, davalının kendisinin çalışmadığı gibi çalışmak isteyen davacı eşine karşı çıktığı, davalının, davacıya yönelik basit cinsel saldırı, tehdit, hakaret ve basit yaralama suçlarından dolayı Malazgirt Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/57 Esası ile devam etmekte olan ceza yargılamasının bulunduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Ümit' in velâyetinin davalı babaya verilmesine, ortak çocuk ile davacı anne arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar Merve ve Demet 'in velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı için aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 2.500,00 TL maddî ve 2.500,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davaları yönünden feragat nedeni ile davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek, eşini darp etmediğini, yüksek tansiyon hastası olduğunu, sağlık durumunun kusur belirlemesi yönünden değerlendirilmediğini, kusurunun bulunmadığını, yoksulluk ve iştirak nafakasını ödeyecek gücünün bulunmadığını, kendisinin bakıma muhtaç olduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, özellikle tanık beyanı ve ceza dosyası kapsamından davalının, eşine karşı fiziksel şiddet, tehdit, hakaret, basit cinsel saldırı şeklinde söz ve eylemlerinin sabit olduğu taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, davacının isnat edilen ve ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, davacının boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince res'en geçici önlemlerin alınması gerektiğinden, davacı ve velâyeti davacıya bırakılan çocuklar yararında tedbir nafakasına hükmedilmesinin, ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceğinden velâyeti davacıya verilen çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, dosyadaki yazılar, toplanan deliller ile nafakanın niteliğine göre miktarlarının uygun olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacının boşanma ile yoksulluğa düşeceği, davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ve paranın alım gücüne göre takdir edilen nafaka miktarının da uygun olduğu, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek, 10.11.2022 tarihli sağlık kurulu raporuna göre %83 engelli ve kısmi bağımlı olduğunu, sağlık sorunlarının dikkate alınmadığını, hükmedilen nafakaları ödeyecek gücünün bulunmadığını, adil yargılama yapılmadığını beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarfından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kadın yararında hükmedilen yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.