"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/602 E., 2022/1543 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/338 E., 2021/8 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava, cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkiline maddî ve manevî destek olmadığını, psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, cinsel şiddet uyguladığını, erkeğin ailesini bırakıp Rusya'ya gitmek istediğini, erkeğin beyanlarının asılsız, soyut iddialar olduğunu ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla karşı davanın reddine, asıl davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Sırma ...'ün velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk yararına 500,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ile ikinci cevap dilekçesinde; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediklerini, kadının müvekkiline şiddet uyguladığını, küfür ve hakaret edip aşağıladığını, müvekkilinin 01.09.2017 tarihinde iş kazası sonucu sakat kaldığını, müvekkilini evden kovduğunu ve eve almadığını, baskı ile kredi çektirildiğini, müvekkili adına olan arsa bedelini aldığını, ailesinin ve kardeşinin müvekkilini tehdit ettiğini, erkeğin beyanlarının asılsız ve soyut iddialar olduğunu ve kabul etmediklerini beyanla, asıl dava ile taleplerinin reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, ailesine bakmadığı, ilgisiz olduğu, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği, kadının ise, eşini aşağılayıcı beyanlarda bulunduğu, eşini kovduğu ve eve almadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Sırma ...'ün velâyetinin anneye verilmesine, baba ile arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, taraflar lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili, karşı davanın süresinde olmadığını ve usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile müvekkilinin ağır kusurlu sayılmasını kabul etmediklerini, karşı tarafın iddialarının ispatlanamadığını, tanık beyanlarının yanlı olduğunu, müvekkilinin eşini aşağıladığı ve evden kovduğu gerekçesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, erkeğin Rusya'ya kaçmak istediğinin ispatlandığı halde değerlendirilmediğini, ailesine maddî ve manevî destek vermeyen erkeğin ağır kusurlu olduğunu ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulünün gerektiğini beyanla; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi ve maddî, manevî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili, müvekkilinin tüm kazancının kadın tarafından elinden alınmasına rağmen, müvekkilinin evine bakmadığı gerekçesiyle kusurlu sayılmasının dosya içeriğine aykırı olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla; asıl davanın kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamından, taraflarca tüm delillerin toplanıldığına dair beyanda bulunulduğu, Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu, kadının tanık beyanlarında yer alan sair ifadelerde net bir tarih bulunmadığı gibi, ifadelerin duyuma dayalı olduğu, yine bazı tanık ifadelerinde yer alan vakıalardan sonra evlilik birliği devam ettiğinden bu vakıalar yönünden kadının, erkeği affettiği, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladığı, affedilen, en azından hoşgörü ile karşılanan olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, az kusurlu erkeğin kendisi de boşanma davası açtığına göre, kadının boşanma davasına itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar bakımından korunmaya değer yarar kalmadığı, asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmesinin ... olduğu, ortak çocuğun ... zamandır anne yanında kaldığı, annenin velâyet görevini ihmal ya da istismar ettiğine dair bir bilgi ya da delilin dosyada mevcut olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ve açık bir istinaf söz konusu değilse de ortak çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin de dosya kapsamı itibariyle ... olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca, davanın devamı süresince gerekli olan geçici önlemlerin kendiliğinden alınacağından ve boşanma veya ayrılık halinde velâyet hakkı kendisine verilmemiş tarafın, ortak çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü bulunduğundan ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafakaların miktarlarının da uygun olduğu, tarafların mali ve sosyal durumları değerlendirildiğinde taraflar lehine tedbir nafakası takdir edilmemesinin isabetli olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu taraf lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceğinden, kadının kanuni şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin ... olduğu, Mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili,
temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili, karşı davanın süresinde olmadığını ve usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile müvekkilinin ağır kusurlu sayılmasını kabul etmediklerini, karşı tarafın iddialarının ispatlanamadığını, tanık beyanlarının yanlı olduğunu, müvekkilinin eşini aşağıladığı ve evden kovduğu gerekçesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, erkeğin Rusya'ya kaçmak istediğinin ispatlandığı halde değerlendirilmediğini, müvekkilinin eşini affettiğine ilişkin bir beyanının olmadığını, ailesine maddî ve manevî destek vermeyen erkeğin ağır kusurlu olduğunu ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulünün gerektiğini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi ve maddî, manevî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin karşı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.