"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2498 E., 2022/1793 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/858 E., 2019/754 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1997 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, sürekli alkol kullandığını, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, borçlandığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına 5.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın yetkili mahkemede açılmadığını, bu dava ile ilgili yargılama yapmakla yetkili mahkemenin Ankara Aile Mahkemesi olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadın tarafından erkek aleyhine daha önceden de aynı vakıalara dayanan boşanma davası açıldığını, kadının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, kadının ortak konutu terk ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davalı erkek tarafından yetki itirazında bulunulmuşsa da davacı kadının işbu dava açılmadan önce yerleşim yerini İzmir İline naklettiği ve halen İzmir İlinde yaşadığı, yetki itirazının isabetli olmadığı, erkeğin, sıklıkla alkol kullandığı, alkol kullandığında hakaret ve tehdit ettiği, davalı erkek tarafından cevap dilekçesinde, kadın tarafından daha önceden aynı vakıalara dayanan boşanma davası açıldığı ve bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı iddia edilmişse de ilgili dava ile ilgili yetkisizlik kararı verildiği, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi ile ilgili talepte bulunulmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın bu hali ile kesinleştiği, işbu dava yönünden derdestlik yahut kesin hüküm durumunun söz konusu olmadığı, aynı maddî vakıalara dayanılması yönünden de bir isabetsizlik olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 5.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kadın tarafından daha önceden aynı vakıalara dayanarak boşanma davası açıldığı, kadının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı, tanık beyanlarının yanlı olduğu ve hükme esas alınamayacağı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davalı erkek tarafından yetkisizlik kararı verilen davada da davacı kadının aynı vakıalara dayandığı, o davada dayanılan vakıalara bu davada dayanamayacağı iddia edilmişse de yetkinin, mahkemenin bir davaya yer bakımından bakabileceğini gösteren kural olduğu ve yargı çevresinin belirlenmesini sağladığı, esasa ilişkin yargılamaya etki etmediği, davalı erkeğin bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin isabetli olduğu ve bu kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, evlilikte geçen süre, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdiri ile tazminatların miktarlarının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafında açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, davanın yetkili mahkemede açılıp açılmadığı, kadının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 5 inci ve devamı maddeleri, 114 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 168 inci maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.