Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11266 E. 2023/2338 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı kusurlu davranışları, erkeğin şiddet uygulaması, kadının ise kayınvalidesine yönelik olumsuz sözleri ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1974 E., 2022/2055 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/741 E., 2022/370 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden bu yönden hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer, davacı-karşı davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, karşı davaya cevap ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların bir hafta karı koca ilişkilerinin olduğunu sonrasında yataklarını ayırdıklarını ve o günden sonra cinsel birliktelik yaşamadıklarını, erkeğin asgari ücret ile çalışan bir insan olduğunu, kadının ekonomik olarak erkeği küçümsediğini, sürekli para, araba ve ev konusunun gündemde olduğunu ve sürekli aşağıladığını, tarafların evlendikten sonra erkeğin abisinin evinde oturdukları ve babasının kullanımında olan aracı kullandıkları halde beğenmeyerek, evi ve arabayı üzerine alması konusunda baskı yaptığını, tarafların evliliklerinden bir hafta sonra müvekkilinin annesinin kanser hastalığının tespit edildiğini, davalının "Ben annene bakmam hastaneye gitmem, inşallah yataktan kalkamaz" şeklinde söylemlerde bulunduğunu, hastaneden çıktıktan sonra ziyaretine gitmediğini, kararının eve geç saatlerde gelmeye başladığını, yemek ve temizlik yapmadığını, en son haksız yere şiddet iddiasında bulunarak mahkemeden uzaklaştırma kararı aldırdığını, bu süre zarfında eve gidiş gelişinde eve zarar verdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeni ile boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava ile cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, düğün öncesinde dahi kadının giyeceği kıyafeti kendisinin seçmesine izin verilmediğini, giyemeyeceği elbiseler aldıklarını, aşağıladıklarını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, pazar ihtiyacını dahi kendi ailesinin karşıladığını, erkek ve ailesinin hakaretlerine, toplum içinde ... düşürmelerine, özgürlüğünü kısıtlamalarına maruz kaldığını, evlenmeden önce dahi erkeğin yalan beyanlarda bulunarak kendisinin uzman ... olarak çalıştığını beyan ettiğini, yaşının 27 olmasına rağmen 22 olarak söylediğini, kadının ayrılmak istediğini beyan ettiğinde de kendisini ve ailesini öldürmekle tehdit ettiğini, eve silah getirdiğini, tehdit ve hakaretlerinin devam ettiğini, erkeğin alkol kullandığını, psikolojik şiddet uyguladığını hatta bu durumun fiziksel şiddete kadar gittiğini, düğünde kadına takılan bir kısım altınların erkek tarafından alındığını iade edilmediğini kadının evin geçimine katkı sağlamak için kozmetik ürünler satmak istediğini ancak karşı tarafın buna da engel olduğunu, evden çıkmasına izin vermediğini, erkeğin ve ailesinin fiziksel şiddet uyguladıklarını, erkeğin başka kadınlar ile sosyal medyada seviyesiz muhabbetlerinin olduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, açık öğretimde okuluna devam etmesi konusunda anlaşmalarına rağmen harcını yatırmayarak devam etmesine izin vermediğini, en son olayda ranzayı yumruklayarak demirlerin üzerine düşüp bayılmasına neden olduğunu, erkeğin, kardeşinin sırtına vurduğunu, evlilik birliğinin devamına imkan kalmadığını bildirerek asıl davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeni ile boşanmalarına, kadına ait 100 gr altından müvekkilden geri alınan 60 gr altının iadesi ve düğünde kadına takılıp erkek tarafından bozdurulan 5 adet çeyrek altın ve bir adet yarım altının kadına iadesine, düğünde takılıp kadından saklanan 20 çeyrek altın ve 10.000,00 TL paranın kadına iade edilmesine, ayrıca kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, 100.000,00 TL manevî, 100.000,00 TL maddî olmak üzere, toplam 200.000,00 TL tazminatın hüküm altına alınmasını talep ve karşı dava etmiştir. Ziynet alacağına ilişkin dava 04.10.2021 tarihli ara kararla işbu dosyadan tefrik edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin abisine ait olan oturdukları konutu ve kullandıkları arabayı üzerine alması ve sonrasında da ailesi ile irtibatı kesmesi ve görüşmemesi hususunda erkeğe baskıcı tavırlar sergilediği, erkeğin ise ortak konutun ve kadının maddî ihtiyaçlarına ilgisiz kaldığı, aşırı kıskanç tavırlar sergileyerek kadının komşularla görüşmesine dahi engel olduğu, açık öğretim taksitlerini ödememek suretiyle kadının eğitim hayatının devamını engellediği ve yaşanıldığı iddia edilen 2019 yılı Aralık ayındaki ailelerin karşılıklı görüşmek için toplandığı olayda ranzaya vurmak suretiyle demirlerin kadının üzerine düşmesine sebebiyet verecek derecede agresif tavırlar sergilediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına takdir olunan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının devamı ile hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusurların ... olmadığı, erkeğin, kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, ailesi tarafından aşağılandığı, özgürlüğünün kısıtlandığı, kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, eğitimine engel olduğu, hükmedilen nafakalar ile tazminatların düşük olduğu belirterek; erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Evlilik birliğini sarsan olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğu, erkeğe yüklenen kusurların ... olmadığı, hükmedilen nafaka ve tazminatların yüksek olduğu, asıl davalarının kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirterek; kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminata hükmedilmesinde, erkeğin manevî tazminat talebinin reddinde isabetsizlik olmadığı, ancak kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve maddî manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile erkek vekilinin, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile reddedilen manevî tazminat talebine yönelik istinaf başvuru talebi ile kadın vekilinin, erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti ve tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf başvuru talebinin ayrı ayrı esastan reddine, kadın vekilinin, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvuru talebinin kabulü ile ilgili bölümlerin kaldırılarak, kabul edilen kısımlar yönünden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak, kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 birinci ve ikinci fıkraları gereğince kısmen kabulü ile; 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak, kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulünün hatalı olduğu, erkeğin kusurunun bulunmadığı, çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı nafaka ve tazminatları ödeme gücünün bulunmadığı, kadının, erkeğe tazminat ödemesi gerektiğini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar ile manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf taleplerindeki beyanlarını tekrarla, kadına yüklenen kusurların ispatlanamadığını, erkeğin ağır kusur belirlemesinin ise ... olduğu, ekonomik koşullar dikkate alındığında hükmolunan nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü, kadın yararına yoksulluk nafakası ve maddî manevî tazminata, erkek yararına manevî tazminata hükmolunması şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddesi,; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında erkeğin son olayda kadın ve kardeşine şiddet uyguladığı, kadının da kayınvalidesine "Ölürse ölsün kalırsa kalsın umurumda değil" dediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.