Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11269 E. 2023/2339 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler gözetilerek, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1873 E., 2022/2057 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/704 E., 2022/194 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının Suriye uyruklu 4 çocuklu bir kadın ile ilişki yaşadığını, davacıyı aldattığını, davacının davalının ilişkisinden her şüphelendiğinde ve sorduğunda davalıdan dayak yediğini, fiziksel şiddetin sürekli olduğunu, bıçak çekip ''seni öldürür buraya gömerim'' dediğini, davalının ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, beraber yaşadığı kadın ve çocuklarına harcama yaptığını, davalının davacıdan evlilik birliğine ait mal varlıklarını kaçırmanın gayreti içerisine girdiğini, pek çok mal varlığını elinden çıkardığını öğrendiğini, mal varlığını elinden çıkarmasının nedeninin dolandırılmak değil tercih ettiği yaşam şekli olduğunu belirterek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ergin olmayan çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, ticari plaka ve taksi hattının devrinin engellenmesi için davalının tasarruf yetkinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davalının yanlış bir yatırımla para ve mal varlığının büyük çoğunluğunu bir müteahhite kaptırdığını, davacının herkesin yanında davalıya hakaret ettiğini, davalının elindeki tüm para ile oğluna dükkan açtığını, davacı kadın ve oğlunun kendisine vurmaya kalkıştığını ve davacının davalıya ''şerefsiz, kavat, pezevenk'' dediğini, kendisini davacı kadın ve oğlunun ortak konuta almadığını, davalı erkeğin bir müddet annesi ile yaşadığını, davacı kadının aşırı kıskanç olduğunu, davalı erkeğe bıçıkla saldırdığını, davalı hakkında uzaklaştırma kararı verilmesine rağmen evin, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğini, davalının ise davacıdan destek görmediğini, davacının birleşmek için arabanın satışı konusunda şart koştuğunu, tüm yaşananlara rağmen davalının eşini ve çocuklarını sevdiğini, parasız kaldığı için davacının bu davayı açtığını, açıklanan nedenlerle davanın tüm fer'îleri birlikte reddine, davalı erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, üzerine bıçakla yürüdüğü, davacı kadını ve ortak çocuğu ölümle tehdit ettiği, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, başka bir kadın ile devam eden ilişkisinin olduğu, onunla birlikte başka bir evde yaşadığı, aile konutu olarak kullanılan ev hakkında davacı kadının haberi ve bilgisi olmadan tasarruflarda bulunduğu, bu davranışının da mali konularda ... sarsıcı nitelikte olduğu, davacı kadının ise ceza dosyası ve davalı tanığının beyanlarından anlaşıldığı üzere erkeği darp ettiği ve davalı erkeğe hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı kadının az davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, yaşı ... ortak çocuk 10.05.2006 doğumlu EFSA DURMUŞ'un velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına, çocuk için takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 400,00 TL arttırılarak toplam aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın için takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 450,00 TL arttırılarak toplam aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı erkeğin mahkemece kabul edilen ve ispatlanan kusurlarının oldukça ağır olduğunu, hükmedilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve maddî manevî tazminat miktarlarının düşük olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak maddî-manevî tazminatlar nafaka miktarlarının artırılmasına karar verilmesini talep ederek; kararı kendisi ve ortak çocuk yararına hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, ödeme gücü bulunmadığını, yerel mahkeme kararının kaldırılarak nafaka miktarları ve tazminat miktarlarının düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, ortak çocuğun ihtiyaçları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin tüm istinaf talepleri ile davacının kendisi ve ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakalarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, davacının lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile velâyet hakkı davacı anneye verilen tarafların ergin olmayan ortak çocuğu 2006 doğumlu Efsa Durmuş için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL. iştirak nafakasına, kadın yararına 80.000,00 TL. maddî, 80.000,00 TL. manevî tazminata karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yaşam koşulları ülkenin içinde bulunduğu enflasyon dikkate alındığında kendisi yararına hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile ortak çocuk yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesi ile hükmü temyiz etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmolunan nafaka ve tazminatları ödeme gücü bulunmadığını, borçları ödemek için taksiyi sattığını, dolayısıyla gelir getiren bir işi kalmadığını, evin satışının iptali ile de zor duruma düştüğünü belirterek, hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları yönünden hükmün yeniden değerlendirilmesi için temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları ve ortak çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı kanunun 4 üncü, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ..., 182 nci, 327 nci, 328 ..., 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu 370 ... ve 371 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.