"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2119 E., 2022/2107 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/307 E., 2022/372 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı kadın ile aralarındaki fikren ve ruhen bulunan uyumsuzluk nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, devamına imkan kalmadığını belirterek, anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı vekili erkek karşı davaya cevabında özetle; iddiaların asılsız olduğunu, evliliklerinin ilk 3 ayının sorunsuz geçtiğini ancak diğer 3 aylık dönemde kadının teyzelerinin evliliğe olumsuz müdahalesi ile tavır ve davranışlarının değiştiğini, ev işi temizlik ve yemek yapmadığı evde tüm işlerin annesi tarafından yapıldığını, eşi ile borçlar bitene kadar ailesi ile yaşamak konusunda anlaştıklarını, davalı-karşı davacı kadının kusurlu davranışlarından dolayı evlilik birliğinin şiddetli geçimsizlik nedeniyle temelinden sarsıldığını, devamına imkan kalmadığını belirterek, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik öncesinde cinsel birliktelik yaşadıklarını, durumun adli vaka olarak bildirilme korkusu ile davacı-karşı davalı erkeğin kendisi ile evlendiğini, ayrı ev açmadığını annesi ile yaşamak zorunda bıraktığını, "annem ne derse onu yapacaksın" dediğini, hakaret ve küfrettiği, annesinin evliliğe olumsuz müdahalelerde bulunduğunu, aşağıladığını, eşi hastalandığında ilgilenmediğini, telefon faturasını dahi hiç bir zaman ödemeyerek ekonomik baskı uyguladığını, ailesinin evine gelmesine izin verilmediğini, telefonla dahi konuşturulmadığını, ailesini ziyaret ettiği bir gün hakaret ederek gelmemesini istemesi üzerine evine dönemediğini fiilen ayrıldıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine dava tarihinden itibaren her ... 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi sonrasında işbu nafakanın her ... yoksulluk nafakası olarak devamına, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî tazminat ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. .
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin eşinin kök ailesinin ve akrabalarının müşterek konuta gelmelerini istemediğinin ve kadının anne ve babasının evine gideceği zamanları kısıtladığının anlaşıldığı, kadının kök ailesinin evine ziyarete gitmesini davacı karşı davalı erkeğin anne ve babasının da istemediği, yine aynı mesajlardan davacı-karşı davalının eşine hitaben: "Annem ne derse onu yapacaksın, telefon faturanı ödemem" dediği ve kendisi çalıştığı halde ev hanımı olan ve hiçbir geliri olmayan eşinin telefon faturasını ödemek istemeyerek eşine karşı maddî yükümlülüklerini yeterince yerine getirmediğinin anlaşıldığı, tarafların nişanlı iken davacı karşı davalının borçları bitinceye kadar davacı-karşı davalının kök ailesiyle birlikte yaşamayı kararlaştırdıkları ve evlendiklerinde erkeğin kök ailesiyle birlikte yaşadıkları, ancak kadının bu şekilde yaşamaktan dolayı rahatsız olduğu ve bağımsız bir müşterek konutta yaşamak istediği, ancak erkeğin ekonomik durumunun müsait olmadığını ve düğün borçları bittikten sonra ayrı bir eve çıkabileceklerini söyleyerek eşinin bu talebini reddettiği, davalı-karşı davacı kadın ise; müşterek konutta evlilik birliğinin üzerine yüklediği yemek, temizlik, ütü yapmak gibi yükümlülükleri yeterince yerine getirmediği, bu nedenle bu işleri davacı karşı davalının annesinin yapmak zorunda kaldığı, davalı karşı davcının babasının evine onları ziyarete gittiği bir gün davacı-karşı davalının artık eşini istemediğini söylediği, bu nedenle davalı-karşı davacı kadının müşterek konuta dönemediği anlaşılmakla erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 12.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece hükmedilen nafaka ve tazminatların düşük olduğunu, evlilikte erkeğin ağır kusurlu olduğunu, asıl davanın reddine karar verilmesini bu nedenle kararın müvekkili lehine kaldırılmasını talep ederek; erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dinlettikleri tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, davalı karşı davacı tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, kendisi hakkında ağır kusurlu belirlemesinin hatalı olduğunu, evliliğe müvekkilinin annesinin ve komşularının müdahalesinin olmadığını, evlilikte kadının ağır kusurlu olduğunu, bu nedenle kadının kabul edilen karşı davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre ve yaşları da dikkate alındığında kadın yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 176 ncı maddesinin birinci fıkrası nazara alınarak, yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" yönünde karar verilmesinin uygun olacağı, yine kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarlarının da az olduğu, sair hususlarda verilen kararların isabetli olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkek vekilinin kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf başvuru talebi ile davalı-karşı davacı kadının erkeğin kabul edilen davası ile lehine hükmedilen nafaka miktarlarına yönelik istinaf başvuru taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, davalı karşı davacı kadının lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvuru talebi ile davacı-karşı davalı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvuru talebinin ayrı ayrı kabulü ile ilgili bentlerin hükümden çıkarılmasına, yerine boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren tek seferde toptan olarak ödenmek üzere 15.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı karşı davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme ile verildiğini, dilekçeler aşamasındaki isnatlarını tekrar ederek asıl kusurlu olanın kadın olduğunu, kendisinin ağır kusurlu olduğu yönündeki tespitin hatalı olduğunu, tanık beyanlarına itibar edilmediğini, ödeme gücü olmadığı halde tazminat miktarlarının arttırılmasının karşı tarafı sebepsiz zenginleştireceğini belirterek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz incelemesi talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamı ve günün ekonomik koşulları dikkate alındığında yararına hükmolunan nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğu, nafakanın toptan ödenmesine ilişkin istinaf dilekçelerinde bir talep olmadığı halde hükmolunmasının hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiği belirterek; kusur belirlemesi, yararına hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz incelmesi talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî manevî tazminata hükmolunması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... ve 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Yasin'e yükletilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Gözde'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.