Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11273 E. 2024/3920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, zina iddiasının ispatı, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2056 E., 2022/2080 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/535 E., 2022/425 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı- karşı davalı ... ile vekili Avukat ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davalı- karşı davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, intihara teşebbüs ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina hukuki sebebiyle kabul edilmediği takdirde ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, hakaret ettiğini, ilgisiz olduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik şiddet uyguladığını, iftira attığını, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, kadının ailesine hakaret ettiğini, kadının dava açılmadan yaklaşık bir buçuk sene önce başka biri ile ilişkisi olduğunu, erkeğin bu durumu öğrendiğini, boşanmak istemediğini ve tarafların evlilik birliğinin devam ettiğini, erkeğin kadını affettiğini, ancak erkeğin kusurlu davranışlarına aynı şekilde devam ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ...'in yararına yasal faizi ile birlikte aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar erkek tarafından asıl dava dilekçesinde tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesi talep edilmişse de kadının, zina eylemini gerçekleştirdiğine dair dosya kapsamında güçlü ve kesin delil bulunmadığı, zina eyleminin ispatlanamadığı, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kadının, sık sık sosyal medyada zaman geçirdiği, telefonuna şifre koyduğu, erkek telefonunu almak istediği zaman telefonunu kırdığı, bu suretli güven sarsıcı davranışta bulunduğu, telefonda başka bir erkekle görüştüğü ve intihara teşebbüs ettiği, erkeğin ise ortak çocuk ... ve kadın ile ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına hakaret ettiği, başka kadınlarla yazışarak güven sarsıcı davranışta bulunduğu, kadının önceden gerçekleştirdiği ve affettiği sadakatsizlik olayından sonra kadına küçük düşürücü sözler söylediği ve baskı uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine, ortak çocuk ...'in velâyetinin alınan sosyal inceleme raporu içeriği de dikkate alınarak babaya verilmesine, ortak çocuk ... ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına iştirak nafakası takdirine yer olmadığına, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 800,00 TL yoksulluk nafakası, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, zina eyleminin ispatlandığı, af olgusunun gerçekleşmediği ve erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin hatalı olduğu, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; zina hukuki sebebine dayalı davanın reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu, yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığı belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde, kusur belirlemesine bağlı olarak her iki davanın da evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulünde, zina eyleminin ispatlanamadığı anlaşıldığından erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddinde, ortak çocuğun velâyetine dair düzenlemesinin üstün yararına olduğu dikkate alınarak velâyet düzenlemesinde, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası takdirinde ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında nafaka miktarlarında, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile zina hukuki sebebine dayalı davanın reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarları, velâyet ve yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın da kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk ...'in velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, yargılama gideri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 335 inci ve devamı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.