Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11292 E. 2023/3792 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların niteliği, kusur durumu ve fer'i sonuçlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin sosyal medya üzerinden başka kadınlarla olağan dışı iletişim kurması, eşine ve çocuklarına hakaret etmesi, tehditlerde bulunması gibi eylemlerinin evlilik birliğini temelden sarstığı ve erkeğin tam kusurlu olduğu değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince tümüyle istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk zamanlarından beri davalının müvekkiline karşı hakaret ve iftiralarda bulunduğunu, şiddet uyguladığını, davalının davacıyı defalarca başka kadınlarla aldattığını, en son ...isimli kadınla aldattığını, davalının müvekkiline sinkaflı kelimeler kullanarak manevî olarak zorda bıraktığını, davalının sürekli olarak tartışma çıkardığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve katkı payı alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacıya karşı kesinlikle şiddet uygulamadığını, aldatmadığını, taraflar arasında hiçbir boşanma sebebi olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, sosyal medya üzerinden başka bir kadınla olağanın dışından samimi mesajlar yazmak suretiyle iletişimde bulunarak ve ...isimli başka bir kadına olağanın dışından samimi mesajlar yazmak suretiyle iletişimde bulunarak güven sarsıcı davranışlarda bulunmak, eşine ve ortak çocuklara hakaret etmek, eşini "göstereceğim ben size, süründüreceğim sizi, benimle cinsel birliktelik yaşarsan çocuklara şunu alırım, iyi davranırım, yoksa eve ekmek getirmem" diyerek tehdit etme şeklindeki erkeğin tam kusurlu davranışları sebebiyle kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve ev hanımı olan geliri ve mal varlığı bulunmayan kadının yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, şartları oluştuğundan 18.000,00 TL maddî ve 17.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile ziynet eşyalarının davalı tarafından davacı kadına aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynet eşyaları bedelleri toplamı 24.904,17 TL'nin davalıdan tahsili ile davacı kadına ödenmesine, mal rejimi talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın eşin müvekkiline karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davranma iddiasının tamamen kıskançlık problemlerine dayandığını, hakaret etmediğini,söz konusu ziynet eşyalarının müvekkilinde olmadığını, mal rejimi hakkında verilen tefrik kararının doğru olmadığını, tanık beyanlarının duyuma dayandığını, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın eşin müvekkiline karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davranma iddiasının tamamen kıskançlık problemlerine dayandığını, hakaret etmediğini, mal rejimi hakkında verilen tefrik kararının doğru olmadığını, tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulü ile mal rejimi tefrik kararına yönelik olarak temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları, velâyet düzenlemesi ve iştirak nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.