"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı-karşı davacı erkek tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; davanın reddini, davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 15.12.2015 tarihli ve 2013/430 Esas, 2015/1363 sayılı karar ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 28.09.2017 tarihli ve 2016/4609 Esas, 2017/10264 Karar sayılı kararıyla Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, kadının bir takım eylemlerinin davadan sonra gerçekleştiği ve kusur olarak yüklenemeyeceği ve kadına atfı kabil başkaca kusurun varlığının ispat edilemediği kabul edilerek davalı- karşı davacı erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüyle boşanmaya karar verildiği; ancak yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadının etrafa aile sırlarını anlattığı, evliliğe ailesinin müdahalesine izin verdiği, bu eylemlerin erkeğin boşanma davasından önce gerçekleşmiş olduğu, gerçekleşen bu duruma göre erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, davasının reddinin doğru olmadığı; davacı-karşı davalı, kadının ziynet ve çeyiz alacağı talebi reddedildiğine göre reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı-karşı davacı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekâlet ücreti takdir edilmemesinin doğru görülmediği; kadının boşanma davası ile birlikte ziynet ve çeyiz eşya alacağı taleplerinde bulunduğu, boşanma davasının kabul edildiği, ziynet ve çeyiz alacağı davasının reddedilmiş olduğu halde ziynet ve çeyiz eşya alacağı davasına yönelik yapılan yargılama giderleri boşanma davasında yapılan giderlerden ayrılarak davacı-karşı davalı kadın üzerinde bırakılması gerekirken, yazılı şekilde bir bütün olarak değerlendirilip erkeğe yüklenmesinin doğru görülmediği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına, bozma sebebine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen kadının boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 03.05.2018 tarihli ve 2018/229 Esas ve 2018/499 Karar sayılı karar ile her iki davanın kabulü ile erkek ağır, kadın az kusurlu bulunarak tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve yargılama giderlerine karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri süresi içinde temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 19.12.2018 tarihli ve 2018/5393 Esas ve 2018/14901 Karar sayılı kararıyla davalı-karşı davacı erkeğin karşı dava dilekçesindeki maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuş; bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümler ise onanmıştır.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kesinleşmiş yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 11.10.2022 tarihli ve 2022/8561 Esas, 2022/7997 Karar sayılı kararıyla Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı- karşı davacı erkek karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek; tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, ortada kesinlemiş bir karar olmadığını, kadının kusurlu olduğunu ileri sürerek; onama kararının düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesinin daha önce bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşip kesinleşmediği, ağır kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmolunup hükmolunamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 inci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 inci maddesi ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para cezası ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.