"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2239 E., 2022/2111 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hilvan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/215 E., 2021/272 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden bu yönden hüküm kurulmasına, davacı kadın vekilinin diğer, davalı erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, eviyle, eşiyle ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, davalı tarafın evlilik birliği boyunca asabi ve geçimsiz tutumunu evliliklerinde zaman zaman geçimsizliğe yol açtığını, yerine göre de bu geçimsizliğin fiziksel, ekonomik, duygusal ve psikolojik şiddete dönüştüğünü, küçük düşürücü davranışlar sergilediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, müvekkili yararına 500.000,00 TL manevî tazminata, 500.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi usulüne uygun bir şekilde davalıya bizzat tebliğ edilmiş, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların davalının ailesinin oturduğu apartmanda ikamet ettikleri, davalı ve ailesinin davacıyı ve ortak çocuğu aşağılayıcı ve küçük düşürücü şekilde tavır sergilediği, bu şekilde davacıya psikolojik şiddet uygulandığı, aile tarafından sergilenen bu tavrın davalı eş tarafından engellenmediği ve bu davranışlara sessiz kalındığı gibi aynı davranışları davalı eşin de sergilediği, evlilik birliğinde yükümlülüklerini gerektiği gibi yerine getirmediği, evin maddî ihtiyaçlarını karşılamayarak ekonomik şiddet uyguladığı, karısına toplum içinde aile üyeleri yanında ve birlikte yaşamlarında gerekli ilgi ve samimiyeti göstermediği böylelikle duygusal şiddet uyguladığı, Hilvan Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/45 Esas ve 2020/173 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile davalının, davacıyı fiziksel şiddete maruz bıraktığı, davacının uzun süre maruz kaldığı olumsuz durumlar sebebi ile kalp krizi geçirdiği boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, davacı kadın yararına yasal şartları oluştuğundan aylık 900,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile, 20.000,00 TL maddî, 10.000 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek; tanıkların akraba olduğunu, beyanların duyuma dayandığını belirterek; kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle; kadın vekilinin tazminatların miktarlarına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen kısım yönünden kaldırılmasına, yeniden esas hakkından hüküm tesisine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin sair, erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddet eyleminin yaşanmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını, tanık beyanlarının duyuma dayandığını, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylara ilişkin kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminat talebi ile kadın ve ortak çocuk yararına talep edilen nafakaların kabulünün doğru olup olmadığı, doğru olması halinde miktarlarının fazla olup olmadığı ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.