"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2063 E., 2022/2098 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/62 E., 2022/374 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve cevaba (karşı davaya) cevap dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği içerisinde müvekkile sürekli muska yaptırdığını, bunun üzerine müvekkilin müşterek konutu terk ettiğini, davalının evlilik birliği içerisinde müvekkiline kötü davrandığını, küçümsediğini ve hakaretler ettiğini, müvekkili ne çarşıya ne komşularına ne de ailesine gönderdiğini, müvekkilinin son 3 yıldır ailesi ile görüşemediğini, müvekkilini aşağıladığını ve hiçbir düşüncesine ve fikrine saygı duymadığını, davalının cinsel yönden de yetersiz olduğunu, 5 yıldır ayrı yataklarda yattıklarını, karı koca gibi yaşamadıklarını, şiddet uyguladığını, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyet hakkının kadına verilmesine, müşterek çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kendisi için aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sadakatsiz olduğunu, 2 yıldır kendisini ... A. isimli kişi ile ile aldattığını, ameliyat olduğunda yeterince ilgilenmediğini, arabasını satıp bedelini nereye harcadığını açıklamadığını, ortak çocuğun, ayrıldıktan sonra annesinin ... ile olan ilişkisini anlattığını, ortak eve geldiğini uygunsuz telefonda resim çektiğini bunları gördüğünü anlattığını, kadının, sürekli olarak müvekkiline bağırdığını, davacının evlilikleri boyunca üzerinde düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aldattığını, baskı kurduğunu evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, birleşen dava dilekçesinde özetle; Niğde Aile Mahkemesi'nin 2021/198 Esas sayılı dava dosyası ile ayrı bir dava açarak asıl dosya davacısı ...'ın ... isimli kişi ile ortak ev açıp karı koca hayatı yaşadıklarını, erkeğin dayısının bunları yakaladığını, ...'in dayısının silahla saldırıda bulunduğunu ve öldürmeye teşebbüs ettiğini, kadının defalarca telefonla öldüreceğini söyleyerek tehdit edip hakarette bulunduğunu belirterek 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde düzenlenen zina nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini istemiş, bunu da ıslah ederek zinanın kabul edilmediği takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasından boşanmaya hükmedilmesini, lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin kadına hakaret edip küfür ettiği, şiddet uyguladığı, sosyal ve çalışma anlamında kadına baskı uyguladığı, kadının ise; ... isimli bir erkek ile buluşarak güven sarsıcı şekilde davrandığı, eşine hakaret ettiği, ameliyatında eşiyle ilgilenmediği, geçimsizlikte her iki tarafın da kusurlu bulunduğu, ancak kadının daha ağır kusurlu olması nedeniyle erkeğin zinaya dayalı davasının reddine, asıl ve karşı davanın 4721 sayılı kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk Salih için 400,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek lehine 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu,tanık anlatımlarının tamamen soyut, duyuma dayalı iddialar olduğunu,kadının sadakatsiz davrandığını,161’e dayalı davanın reddinin hatalı olduğunu, kusur, kadının davasının kabulü, müşterek çocuk Salih lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi,tazminatların miktarları, 161’e dayalı davasının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin hakaret ve şiddete uğradığını, hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davalı-birleşen dosya davacısının, karşı davası ve ıslah ile eklenen boşanma davasının reddinin gerektiğini yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğunu, hükmedilen tedbir nafakalarının ve iştirak nafakasının düşük olduğunu, tazminat taleplerinin reddinin ve kusur tespitinin hatalı olduğunu beyanla bu yönlerden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararında, kusurlu vakıa ve kusur derecesinin belirlenmesi ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin reddi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının belirlenmesinde hata yapıldığı, dinlenen tanıklar ..., ortak çocuk ..., muhtar ...'ın beyanları ile davacının sunmuş olduğu bina kapı zili görüntüsü ve olayların akışı, tarafların ayrılma şekli, kadına 4 farklı tarihte ... tarafından para gönderilmesi, kadının alınan sir raporunda ... .. 'nın evlenmeden önceki sevgilisi olduğuna ilişkin beyanı hep birlikte değerlendirildiğinde kadının evlilik birliği devam ederken ... .. ile karı-koca hayatı yaşayarak zina yaptığının sabit görülmesi gerektiği, kadının sürekli telefonla zaman geçirerek görevlerini gereği gibi yapmadığı, eşinin ameliyatında ve sonrasında gereği gibi ilgilenmediği, eşine "zıkkım yesin, geberemedi" şeklinde hakarette bulunduğu, başka bir erkekle zina yaptığı, eşinin konuttan ayrıldığı dönemde internet bankacılığını kullanarak kredi çektiği, birikimini alarak borçlandırdığı, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, erkeğin ise kötü sözlerle eşini rencide ettiği, küfür ettiği, sosyal ve çalışma alanlarında eşine baskı uyguladığı, hakaret ettiği bu davranışları ile az kusurlu olduğunun anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından her ne kadar erkeğe şiddet vakıası kusur olarak eklenmiş ise de kadının dava dilekçesinde şiddet vakıasına dayanmaması nedeni ile erkeğin kusurlu davranışlarından şiddet vakıasının çıkarılması gerektiği, kadının ayrılık öncesinde internet bankacılığını kullanarak erkeği borçlandırdığı yönündeki vakıanın da dosya kapsamına göre kadının kusurlu davranışlarına eklenmesi gerektiği,evlilik birliği içerisinde ve boşanma davası devam ederken başka bir erkekle yaşayan kadın lehine İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen 200,00 TL tedbir nafakasının kaldırılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkek lehine belirlenen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu,evliliğin devam ettiği süre, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek yararına 35.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; kadının tüm istinaf sebepleri ile erkeğin, kabul edilen kadının davası, çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine, erkeğin zina nedeni ile boşanma, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların azlığı, kusurlu vakıaların tespitine yönelik istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kabulü ile; kadının tüm istinaf sebepleri ile erkeğin kabul edilen kadının davası, çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin zina nedeni ile boşanma, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatların azlığı, kusurlu vakıaların tespitine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçe kısmındaki kusurlu vakıalara yönelik kısmın kaldırılmasına, kusurlu vakıaların yukarıda açıklandığı şekilde belirlenerek yine de kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğunun tespitine, kararın hüküm kısmında bulunan ilgili bentlerin kaldırılmasına, erkeğin zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile tarafların zina nedeni ile boşanmalarına, 24.06.2020 tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile lehine yasal faizi ile birlikte 35.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkek eşin tam kusurlu olduğunu, tanık anlatımlarının tamamen soyut, duyuma dayalı iddialar olduğunu,erkeğin kabul edilen boşanma davalarının ve fer'îlerinin hatalı olduğunu, beyanla kararının kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, erkeğin kabul edilen boşanma davaları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkek tarafından açılan karşı ve birleşen boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yönünden zina olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 353 üncü, 355 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar fiziksel şiddet vakıası dayanılmadığı gerekçesiyle erkeğin kusurlarından çıkarılmış ise de; davalı-davacı kadının, süresinde sunduğu cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçesinde şiddet vakıasına dayandığının, bu nedenle sübut bulan bu vakıanın da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiğinin, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ... kadının yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.