Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11317 E. 2023/2345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya, velayete, nafaka ve tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği, ayrıca vekâlet ücretinin miktarı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin boşanma davasının reddine ilişkin kararında hukuki isabetsizlik bulunmadığı, ancak vekâlet ücretine hükmedilirken karar tarihi yerine ilk derece mahkemesi karar tarihi esas alındığı tespit edildiğinden, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/846 E., 2022/2487 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 31.07.2018 - 01.08.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/178 E., 2020/3 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle birleşen davada kadına vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince,kadının ziynet alacağı ve her iki boşanma davasının reddine dair verilen hüküm erkek tarafından istinaf edilmeyerek erkek yönünden kesinleşmiştir. Diğer taraftan hüküm davacı-davalı kadın tarafından istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince kadının vekâlet ücretine ilişkin istinaf itirazı kısmen kabul edilerek bu hususta yeniden hüküm kurulmuştıur. Bu nedenle erkek vekilinin, yeniden hüküm verilen vekâlet ücreti dışında istinaf edilmeyerek kesinleşen yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; görücü usulüyle evlendiklerini, davalı eşin ailesiyle beraber yaşamaya, bu evin işlerini yapmaya ve hasta olan kayınbabasının bakımını yapmaya zorlandığını, erkeğin çalışmadığını, sürekli eve geç geldiğini, vaktini kahvehanede oyun oynayarak geçirdiğini, şiddet uyguladığını, hamile olmasına rağmen baskı, hakaret ve şiddet uygulamaya devam ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilikte zamanla iç huzursuzluklar olduğunu, karakter ve kültür farkı bulunduğunu, ... düşürdüğünü, aşağıladığını, sevgi saygı kalmadığını, en son ortak çocuğu da alarak evden ayrıldığını belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ziynet davası ile tarafların boşanma davalarının ispat edemediklerinden bahisle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının reddi ve birleşen davada lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının vekâlet ücretine lişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) ... alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın lehine İlk Derece Mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekâlet ücretinin verilmesine, davacı-davalı kadın sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, dinlenilen tanıkların taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik konusunda bilgi ve görgüye sahibi olduklarını, erkeğin hakaret ettiğini ve kovduğunu, evlilik birliğinin devamının imkansız hale geldiğini açıkça ortaya koyulduğunu, davalı eşin evlilik birliği süresince kadına olan hakaret ve fiziksel şiddetine komşuların da şahit olduğunu, tarafların her ikisinin de iralerinin boşanma yönünde olduğıunu, 2018 yılından bu yana evlilik birliğini yeniden kuramadıklarını, vekâlet ücretinin 2022 yılı tarihindeki tarife üzerinden hükmedilmesinin gerektiğini, ziynet eşyasına ilişkin delillerin eldeki dosyada toplandığını ve tefrik edilmeksizin de eldeki davada görülmesinin mümkün olduğunu ve nafakanın artırılması gerektiğini belirterek davanın reddi, nafakaların miktarı, vekâlet ücreti ve ziynet alacağının tefriki yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, tarafların her ikisininde iradelerinin boşanmalarına hükmedilmesi yönünde iken kurulan hükmün hatalı olduğunu, tarafların 2018 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını belirterek aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti dahil hükmün tamamı

yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafakaların miktarı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 175, 176, 182, 327, 328, 330 ve 336 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, 52 ve 58 ... maddeleri.

3.Değerlendirme

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup erkek vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ile kadın vekilinin vekâlet ücret dışındaki yönlerden temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2. Taraf vekillerinin "vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

İlk Derece mahkemesince tarafların karşılıklı açtıkları davalarda taraflar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmakla davacı-davalı kadın tarafından bu husus istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince kadının bu yöndeki istinaf itirazının kabulü ile kadın lehine İlk Derece Mahkemesi karar tarihi esas alınmak sureti ile 3.400,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Davacı kadın Bölge Adliye Mahkemesi Kararını, Bölge Adliye Mahkemesinişn karar tarihi itibariyle vekâlet ücreti ödenmesi gerektiğinden bahisle temyiz etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince ilk defa hüküm kurulacak olan vekâlet ücreti yönünden karar tarihi olan 2022 yılının esas alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı- davacı erkek vekilinin ziynet alacağı, karşı davanın reddi ve kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Tarafların "vekâlet ücretine " yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a) Erkek vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddine,

b) kadın vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2 numaralı maddesinde yer alan "3.400,00 TL ” ibaresinin çıkartılarak yerine “8.900,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3. Davacı-davalı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.