"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/851 E., 2022/2041 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bilecik 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/420 E., 2020/92 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- davalı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden bu yönden hüküm kurulmasına, davacı- davalı kadın vekilinin diğer, davalı- davacı erkek vekilinin ise istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların davalının ailesinin de yaşadığı aile apartmanında ikamet ettikleriniden kendi ikamet ettikleri evde hiç birlikte akşam yemeği dahi yiyemediklerini, ayrı eve çıkmak istediğini, ancak erkeğin kabul etmediğini, kadının aldığı maaşın tamamı ile düğün takılarının erkeğin annesi adına evlilikten sonra alınan taşınmazlar için harcandığını, erkeğin annesinin evdeki elektrik ve doğalgaz vanalarını kapattığını, erkeğin eşyalarını karıştırırken bir kadın ile ... ilişkisi yaşadığını farkettiğini, erkeğin sosyal medya hesabından sevgilisi ile ilişkisinin başladığını duyurduğunu, eşinin, kendi ailesinin eve gelmesine izin vermediğini, hakarete, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını ve eşinin sadakatsiz davrandığını, 19.10.2018 tarihinde ailesi ile birlikte yaşamaya başladığını, evliliğin fiilen sona erdiğini ileri sürerek; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili asıl davada sunduğu cevap ve birleşen dava dilekçelerinden özetle; kadının, ailesini sevmediğini, bir gün dahi evlerine giremediklerini, aynı masada yemek yemediklerini, kayınvalidesinin vermiş olduğu çeyiz eşyalarını kullanmadığını, sosyal ortamdan uzaklaştırmaya çalıştığını, ortak konuttan kaybolan yüzüğü annesinin alabilme ihtimalini düşündüğünü, annesine apartman önünde "Hırsız köpekler, hepiniz hırsızsınız" diyerek rencide ettiğini, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, ev ile ilgilenmediğini, evlilik içinde huzursuzluk çıkardığını, ailesine karşı saygısız davrandığını, hem ailesine hem kendisine hakaret ettiğini belirterek; asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların, erkeğin ailesi ile aynı binada yaşadıklarını ve ayrı ev düzeni kuramadıklarını, erkeğin işe giderken anahtarlarını ailesine bıraktığını, kadının başka eve taşınma talebinin erkek tarafından kabul edilmediği ve erkeğin ... sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, kadının ise ev ile ilgilenmediğini belirterek; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tarafların gelirlerinin birbirine denk olması sebebiyle kadının maddî tazminat talebinin reddine, ağır kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî tazminat ve ziynet alacağı talebinin reddi, manevî tazminatın miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve manevî tazminat, kendi tazminat talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur durumuna göre kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının az olduğu ve kadın yararına yasal şartları oluştuğu halde maddî tazminata karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu kısımlardan yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 30.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin diğer, erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, İlk Derece Mahkemesinin maddî tazminatı ret ederken gerekçe olarak her iki tarafında denk gelirlere sahip olmalarını gösterdiğini, bu gerekçe ve hükmün yerinde olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinin yetersiz ve hakkaniyetsiz olduğunu, manevî tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, erkeğin kusuru olmadığını, en azından tarafların kusurlarının eşit olduğunu, boşanma ile destekten yoksun kalanın erkek olduğunu ve nişan düğün ve ev kurma işlerinin bütün masraflarını da yapanın erkek olduğunu, erkeğin maddî zararının bulunduğunu belirterek; kadının davasının ve tazminatların kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.