"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1015 E., 2022/2300 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silifke Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/31 E., 2022/158 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı ve birleşen davaların ise ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kadın vekilinin kabul edilen istinaf itirazları yönünden kaldırılarak yeniden bu yönden hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1991 yılında evlendiklerini, 1995 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, daha sonra 1997 yılında tekrardan evlendiklerini, 2 ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin ilgiliz, sevgisiz, anlayışsız ve sorumluluklarını yerine getirmeyen bir eş ve baba olduğunu, sosyal aktiviteleri ile meşgul olmaktan çocukları ile ilgilenmediğini, geçirdiği trafik kazasından sonrada ilgisiz davrandığını, çocuklara karşı hakaret ettiğini, kötü söz söylediğini, bir süre sonra evden ayrılarak yazlık evde yaşamaya başladığını, oğlunun, babasının Ayşe isimli doktor bir hanımla aşk birlikteliği olduğuna dair mesajlar gördüğünü anlattığını, erkeğin ilgisizliğinin başka bir kadına olan sevgisi olduğunu bu şekilde anladığını ileri sürerek; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği sırasında ... sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, başka kadınlar ile görüşmelerinin olduğunu, zina aşamasında olup olmadığının tespit edilemediğini bu nedenle davalının bu davranışlarının devam etmekte olan boşanma davası dosyasında evlilik birliği ile bağdaşmayan ... sarsıcı eylem olarak yansıdığını, dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere boşanma davası devam etmekte iken Yasemin isimli bir kadınla, erkeğin yazlık evde birlikte yaşadıklarını, Yasemin'in bu ilişkiden hamile kalmak istediğini, hatta Gülnar ... Hastanesinde hamilelik testi yaptırdığını belirterek; birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 161 ... maddesi uyarınca zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, çoçuklarının yanında erkeği hor görüp suçladığını, kişisel hijyen ve ev hijyenine dikkat etmediğini, yemek konusunda tembel ve başarısız olduğunu, kendi bilgisi dışında yatırımlar yaptığını, sosyal hayatını sorun haline getirdiğini, huzursuzluk çıkarttığını belirterek; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sosyal etkinlikleri sebebi ile eve akşam geç saatlerde geldiği, evi ve çocukları bu sebeple ihmal ettiği, kadın kaza geçirdikten sonra üç günlük istirahatinde yanında olmadığı, ona destek olmadığı, ortak çocuk Atasu'ya küfür ettiği, ortak çocuk Lara'ya hakaret ettiği, başka kadın ile görüştüğü, konuştuğu, gidip geldiği, başka kadınla olan bu diyalogların ... sarsıcı davranış kapsamında kaldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle; asıl davanı kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine, sosyal inceleme raporu dikkate alınarak ortak çocuk Lara'nın velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk Lara'nın ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak dava tarihinden işbu karar tarihine kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden işbu karar kesinleşene kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; zina davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının kabul edilen asıl boşanma davası, erkeğin reddedilen karşı boşanma davası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerden, evi terk ettikten sonra yazlık evde kalmaya başlayan erkeğin dava dışı Yasemin isimli kadınla aynı evde karı koca gibi yaşadıkları ve birbirlerine karı koca gibi davrandıklarının ispatlandığı, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönden kaldırılmasına ve bu yönden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, birleşen davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, kadının manevî tazminat talebi ile ilgili karar verildiğinden tekrardan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, erkek vekilinin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, evlilik birliğinin sona ermesine kusurlu davranışları ile kadının neden olduğunu, erkeğin hiçbir kusuru bulunmadığını, kadının koah ve astım hastası olan eşi nedensiz olarak evden kovarak hasta bir halde yalnızlığa terk ettiğini, eşine ve ailesine karşı olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediğini, yaptığı sosyal aktiviteler ve hobileri ile ilgili sosyal ortamlarda entelektüel, sosyal bir bireyin sergileyebileceği davranışlarla hareket ettiğini, dava devam ederken de bir başka kadınla ilişkisi olmadığını, evine kadın ya da erkek eş dost, akraba ve arkadaşları zaman zaman ziyaretine geldiğini, bu ziyaretlerin eve gelen kişilerle ilişki yaşadığını göstermeyeceğini, geçirdiği covit 19 rahatsızlığında zaman zaman ihtiyaçlarını karşılamak için bahsi geçen kişi ve yakın bazı arkadaşlarının evine geldiğini, kadının bu durumda dahi ilgilenmediğini belirterek; erkeğin davasının reddi ve kadının davalarının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayanan boşanma davalarının kabulü ile erkeğin evlilik birliğinin sarsılma hukuki sebebine dayalı davasının reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, zina eyleminin ve kusurların ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur tespitinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 ... maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 327 ... maddesi, 328 ... maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesince kadının birleşen davasının 4721 sayılı Kanunu'nun 161 ... maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesine karşın aynı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddî hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.