"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliyesi Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/856 E., 2022/1999 K.
DAVA TARİHİ : 08.01.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/29 E., 2020/13 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliyesi Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliyesi Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, daha önce açılan boşanma davasının Balıkesir 1. Aile Mahkemesinin 2015/700 Esas, 2015/724 Karar sayılı kararı ile feragat nedeniyle reddedildiğini, kararın 29.12.2015 tarihinde kesinleştiğini, tarafların boşanma davasının açılmasından çok önce ayrı yaşamaya başladıklarını, halen taraflar arasında eylemli ayrılığın gerçekleştiğini ve ortak hayatın yeniden kurulmadığını bildirerek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesi dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu bu nedenle açılmış olan davanın reddi ile aksi halde müvekkili yararına aylık 3.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 125.000,00 TL maddî, 125.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı erkeğin ... zamandır Nilgün isimli bir kadınla ilişki yaşadığı, halen ilişkisinin devam ettiği, ilişki yaşadığı kadınla sosyal medyada fotoğraflarının olduğu ve davacı erkeğin ilişki yaşadığı kadınla devam edeceğini söyleyerek evi terk ettiği tanık beyanları ile sabit olduğundan davacı erkeğin evlilik birlikteliği sorumluluklarından olan sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu ve evi terk ederek davalı kadına duygusal şiddet uyguladığı tam kusurlu olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereği davanın kabulü şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına ve kadın yararına boşanmanın fer'î lerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun olmadığını, İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasına ve tazminatlara karar verilmesinin yerinde olmadığını, tedbir nafakası miktarının da yüksek olduğunu bildirerek, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi halde nafaka ve tazminat miktarlarının artırılmasına karar verilmesi talebiyle kabul edilen davanın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliyesi Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle davalı kadının maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin reddine, davacı tarafın tüm istinaf taleplerinin reddine, kadın yararına daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun olmadığını, İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasına ve tazminatlara karar verilmesinin yerinde olmadığını, tedbir nafakası miktarının da yüksek olduğunu bildirerek kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 04.11.2022 tarihinde müvekkili kadının boşanma davası açtığını bildirerek eldeki dosya ile bağlantılı olduğunu ve birleştirilmesi gerektiğini beyan ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, erkek tarafından açılan, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasında düzenlenen eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup uyuşmazlık boşanma hükmü henüz kesinleşmediğinden taraflarca açılan başka bir boşanma davası ile bu dava arasında bağlantı olup olmadığı ve birleştirilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin son fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma hükmene yönelik olarak davalı kadın vekili tarafından istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulduğundan tarafların boşanmalarına dair verilen karar kesinleşmemiştir. Davalı kadın temyiz dilekçesinde, Balıkesir 3 Aile Mahkemesinin 2022/805 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açmış olduğunu belirtmiş ve davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.6100 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince, davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır. Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddî-manevî tazminat, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek ... karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, eldeki boşanma davası ile açılmış olan diğer davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması için Bölge Adliyesi Mahkemesince birleştirme talebi gözetilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliyesi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliyesi Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliyesi Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.