"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kendisine karşı ilgisiz, duyarsız ve soğuk davrandığını, onurunu ve gururunu incitecek hakaretlerde bulunduğunu, küçük düşürdüğünü, psikolojik şiddet uyguladığını, zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılamadığını, bir ihtiyacı olup olmadığını dahi sormadığını, kendisinin çalışmasına da izin vermediğini, boşanmak istediğini söylediğinde öldürmekle tehdit ettiğini, sürekli hatalı göstermeye çalıştığını, agresif davranarak sürekli tartışma çıkartığını, düğünde takılan takı ve ziynet eşyalarının tamamını geriye vermek kaydı ile elinden aldığını ancak geri iade etmediğini iddia ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuklardan ... olmayan küçük ...'ün velâyet hakkının kendisine tevdiine, müşterek çocuk için aylık 750,00 TL, kendisi için aylık 750,00 TL nafaka ile 30.000 ,00TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün değilse bedelinin ödenmesine, mal rejimi tasfiyesine yönelik taleplerinin kabulüne hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin dava dilekçesinde çizdiği toz pembe bir hayat içerisinde yaşamadığını, erkeğin söyledikleri ile gerçek hayatın çeliştiğini, müvekkiline fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığını, ekonomik olarak zorluklar çıkardığını, erkeğin iddialarının mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu beyan ederek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçek dışı ve mesnetsiz olduğunu,evlilik birliği sırasında kadının ihtiyaçlarını karşıladığını, geçen yıl davacının sağlık problemleri nedeniyle çalışmasını istemediğini, kardeşleri ile birlikte satın aldıkları tapusu kendi üzerine kayıtlı olan dava konusu edilen taşınmazda hissesini kardeşine satarak müşterek çocuğun düğün masraflarına kullandığını, yinede paranın yetmediğini, kadının "Sen cimrisin, bana para vermiyorsun" dediğini, ayrıca "Ben seni boşayacağım, senin donuna kadar alacağım" dediğini, 14 Eylül Cuma günü iş dönüşü eve geldiğinde masanın üstünde "Seni boşuyorum, mahkemeye verdim hoşçakal" diye yazdığını ve evdeki şahsi eşyaları ile tencere setleri, elektrikli eşyaları toplayıp abisinin evine bırakıp gittiğini, eşini ve çocuklarını sevdiğini, aile birliğini devam ettirmek istediğini, boşanmak istemediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının, panik atak rahatsızlığından sonra evlilik birlikteliğindeki rüzgarların ters esmeye başladığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, ortada hiçbir sebep yokken 14 Eylül'de evi terk ettiğini ve boşanma davası açtığını,müvekkilinin olağanüstü çaba sarf etmesine rağmen görüşmek istemediğini, kadının neden gittiğine anlam veremediğini, telefon görüşmesi kayıtları çıkarıldığında bir telefon numarası ile olağan dışı görüşmelerin olduğunu ve evlilik birlikteliğinin devamı için enerjisi ve umudu kalmadığını beyan ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma taleplerinin kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda kadının rahatsızlığı ile ilgilenmeyen ben hiç bir yere götüremem, onun için para harcayamam şeklinde söylemlerde bulunan herkesin içinde bağıran, aşağılayan, hakaret eden ve agresif davranarak sürekli tartışma çıkaran, birlik görevlerinden kaçınarak ekonomik şiddet uygulayan erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise açtığı davadan sonra müşterek konutu terk ederek ortak çocuk ...'e babandan boşanacağım, hayatımın aşkını bulup hayatımı yaşayacağım dediği, evlilik birlikteliği devam ederken, birlikte yaşadıkları son dönemde erkeğe karşı soğuk davranarak ayrı yataklarda yattığından erkeğe nazaran az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuk küçük ...'ün yaşı ve ihtiyaçları nazara alınarak velâyet hakkının babaya tevdiine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının dava sırasında düzenli gelir getiren bir işte çalışmaya başlaması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 13.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyası alacağı talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddine, mal rejimi tasfiyesine yönelik dosyasının tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyet ve nafaka takdiri ile tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, kadın lehine tazminat takdiri ile tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı kanun'un 166 ıncı maddesi birinci fıkrası kapsamında boşanmaya karar verilmesinde, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, kusur durumu dikkate alınarak şartları oluşmayan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde, ortak çocuğun yaşı, sosyal inceleme raporu ve fiili durum dikkate alınarak velâyetinin babaya verilmesinde ve anne ile kurulan kişisel ilişkide isabetsizlik görülmediğinden istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf talebinin kabulü ile kadın, her ne kadar çalışıyor olsa da, sürekli geliri olmadığı için lehine tedbir ve yoksulluk nafakası hükmedilmesi gerektiği, kadının sabit ve düzenli geliri bulunmadığı, yoksulluğa düştüğünün kabulü ile kadın lehine aylık 600,00TL tedbir nafakasına ve aylık 750,00TL yoksulluk nafakasına, baba yanında kalan çocuk yararına tedbir nafakasına hükmetmek doğru bulunmadığından müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile değişen kusur durumu ile hakkaniyet ilkesi gereği kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusursuz olduğunu , karşı tarafın tam kusurlu olduğunu, müvekkiline izafe edilen kusurların ispatlanamadığını, maddî ve manevî tazminatlarının ve nafaka miktarının düşük olduğunu beyan ederek talepleri gibi karar verilmesi için temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin ağır kusurlu olduğu yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararındaki eksikliklerin değerlendirilmediğini, kadın lehine hükmedilen tazminatların hukuka aykırı olduğunu, kadının çalıştığını, lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ve müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların kabulü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Süleyman'a yükletilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Yasemin'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.