"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/644 E., 2022/2062 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/183 E., 2021/109 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk gününden itibaren erkeğin olumsuz tutum ve davranışları ile çocuklarının olması konusunda baskı uyguladığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, kadına sevgi ve saygı göstermediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kişisel bakım ve temizliğine gerektiği özeni göstermediğini, kız kardeşine mahrem olayları anlattığını, evliliğin en başından beri çocuk konusunda baskı uyguladığını, psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin kızkardeşinin, erkeğin de olduğu bir ortamda kadına hakaret ettiğini ve erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, kadını evden kovduğunu, ailesinin sözünden hiç çıkmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi'nin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının evi terk etmeden önceki vakıalara dayandığını, oysa kadının eve geri döndüğünü, bu nedenle önceki iddiaların affedilmiş sayılacağını, kadının evdeki tüm olayları annesine anlattığını, duygusal şiddet içeren sözler söylediğini ileri sürerek asıl davanın reddine, erkek lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin kişisel bakımına dikkat etmediği, ailesi ile birlikte çocuk konusunda kadına baskı yaptığı, erkeğin kız kardeşinin kadına hakaretvari konuştuğu, erkeğin bu duruma sessiz kaldığı, erkeğin, babasının etkisinde kaldığı, son olayda tarafların barışması için ailelerin bir araya geldiği ancak erkeğin babasının erkeği alarak evden çıktığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle davacı kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 7.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili hükmün tamamının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesinin doğru yapıldığı ve buna bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, kadın yararına tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve bunların miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı ancak kadını yargılama aşamasında asgari ücret düzeyinde gelir elde edecek şekilde çalışmaya başlayarak sürekli ve düzenli gelir elde ettiği ve halen çalıştığı, buna karşılık davalı erkeğin işsiz olduğu, böylelikle kadının yoksulluk nafakası talebine ilişkin koşulların oluşmadığı, davalı erkek aşamalarda tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinde bulunduğu halde bu hususlarda İlk Derece mahkemesince olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği yönünde yapılan değerlendirme ile erkek vekilinin davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile kendi yoksulluk ve tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüyle kararın bu yönlerden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı erkeğin tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının dayandığı vakıaların evi terk etmesinden önce gerçekleşen olaylar olduğunu, evi terk ettikten sonra tekrar dönerek erkeğe ait kusurlu hareketleri affettiğini, erkek tarafından dinlenen tanık beyanlarının hükme esas alınmamasının hatalı olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile kendi maddî ve manevî tazminat talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ve miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı ile erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin verilen kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.