Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11381 E. 2023/2931 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, tarafların kusur oranları, zina iddiası, tazminat taleplerinin miktar ve şartlarının olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/554 E., 2022/2108 K.

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/65 E., 2021/86 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın, karşı davanın ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkrek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli kadına küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, kadının evlendikten yaklaşık 6 ay sonra açık kalp ameliyatı olduğunu, ameliyatın akabinde erkeğin çalışmaya zorladığını, 2-3 ay sonra çalışmaya başladığını, iş hayatının sıkıntılarından kadını sorumlu tuttuğunu, senden bir yol olmaz, bir işini düzene sokamadın gibi ithamlarda bulunduğunu, adına kredi çektirdiğini, erkeğin ailesi tarafından bu çocukta düşerse boşanacaksınız, gerekirse bunu elinle tut düşmesin, önceki çocukları da isteyerek düşürdün zaten gibi ithamlarda bulunduklarını, erkeğin de benden sonra evlenenlerin 3 çocuğu oldu, bu kez de düşük olursa herkes yoluna, bir türlü doğuramadın benim yaşım geçiyor, çocuk olmazsa senden boşanacağım gibi sözler söylediğini, tedavi sonuç vermezse boşayacağım dediğini, 2018 yılı şubat ayında erkeğin telkinleri ile kadın adına 45.000 TL kredi çekildiğini, erkeğin kredi meblağını bankadan elden aldığını, ne şekilde kullandığı konusunda danışmadığı gibi ve ödemelerde yardım etmediğini, bu sebeple tartıştıklarını, müşterek konuttan kovduğunu, ailesinin kadına ve ailesine hakaretvari ve kadını istemediğini belirttiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın için 1.600,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın birleşen dava dilekçesi ile; erkeğin bir başka kadından çocuk sahibi olduğu ve bu çocuğu tanıdığı, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek, zina sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının annesinin erkeğe hitaben çocuk sizin neyinize, şeklinde sözler söylediğini, bu karardan kızını döndürmeye çabaladıklarını, kadının memnuniyetsiz tavırlarlarının olduğunu, evliliklerinin ilk aylarından itibaren "Seni boşarsam senden daha iyisini bulurum" şeklinde ifadelerde bulunduğunu, "Senden tiksiniyorum, bana dokunma" gibi sözler söylediğini, aldığı yüzükleri kaybettiğini söylediğini, çalıştığı iş yerindeki erkek çalışanlar ile samimi ilişkiler içerisinde bulunduğunu, yüzüklerin kaybolmaması sebebiyle tarafların tartıştıklarını, bir daha da barışmadıklarını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava kapsamında erkeğin, kadına evliliklerinden bu yana küfür ve hakaret ettiği, kıskançlık yaptığı, çocukları olmaması sebebiyle kendisi ve ailesinin onur kırıcı söz ve davranışlarda bulundukları, evden kovduğu, karşı dava kapsamında ise, kadının eşine karşı memnuniyetsiz söz ve davranışlarda bulunduğu, alyans ve yüzüklerini sık aralıklarla kaybettiğini söyleyerek takmadığı, işyerindeki erkeklerle samimi davranışlar sergilediği, birleşen davada; erkeğin nüfus kayıt örneği değerlendirildiğinde, erkeğin 31.10.2019 Yenimahalle doğumlu, ... isimli küçüğü tanıma yoluyla nüfusuna kaydettirdiği, küçüğün annesinin isminin ... olduğu, hal böyle iken erkeğin evlilik birliği devam ederken ... isimli kadınla cinsel birliktelik yaşadığı ve bir çocukları olduğunun anlaşıldığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, kadının çalıştığı ve boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu değerlendirilerek maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her üç davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ve aynı kanunun 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının asıl ve birleşen davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında ... kadının ayrıca eşine hakeret ettiğinin sabit olduğu evlilik birliğini sona erdiren olaylarda yine de erkeğin ağır kusurlu olduğunu, hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorunda olduğunu, bu sebeple İlk Derece Mahkemesince, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, yine tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu kanaatine varıldığını belirterek istinaf başvurularının erkeğin kusur belirlemesi, kadının, tedbir nafakası ve maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın lehine 150,00 TL tedbir nafakasına, kadın lehine 45.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek istinaf nedenlerinin Bölge Adliye Mahkemesince dikkate alınmadığını, erkeğin çocuğunun, tarafların boşanma iradelerini ortaya koydukları eldeki davanın açılış tarihinden 2 yıl sonra dünyaya geldiğini, tazminat miktarının belirlenmesinde bu hususun dikkate alınmadığını, kadının hayatını idame ettirecek kazancı olduğunu ve nafakaya hükmedilmesinin doğru olmadığını, ispat edilememiş iddiaların kabul edilerek, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu tarafların boşanmalarına karar verildiğini, erkeğin kıskançlık yaptığına ilişkin çelişkilerle dolu karşı yanın tanıklarının beyanlarının esasa ilişkin kararda dikkate alınmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, erkeğin, kadına karşı, çocukları olmaması sebebi ile kendisi ve ailesinin onur kırıcı davranışlarda bulunduklarına ilişkin iddiaların ve evden kovulmaya ilişkin iddiaların ispatlanamadığını, kadının eşe karşı ettiği küfür ve hakaretlerinin, kadının ailesinin tarafların kararlarına müdahale ettiğinin, evlilik birliğini temsil etme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinin esasa ilişkin kararda dikkate alınmadığını, birleştirilen, zina nedeni ile açılan boşanma davasında asıl davanın açılmasından uzun bir süre sonra mutlu yuva hasreti çeken erkeğin, bu dileğini gerçekleştirmek amacı ile hareket ettiğini ve bu durum bir çocuğun dünyaya gelmesi ile devam ettiğini, kötü niyette olmadığını, evlilik birliği devam ediyorken sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmadığını belirterek; kadının asıl dava ve birleşen davası ile ferilerinin kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, zinanın sabit olup olmadığı, kadının asil ve birleşen davalarının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile erkeğin tazminat taleplerinin reddi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 161 inci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.