Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11382 E. 2023/3287 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi ve usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1501 E., 2022/2278 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/613 E., 2021/203 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmasına ve ferilerine ve erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 yılında birbirleri ile 2. kez evlendiklerini, evlilikle bağdaşmayan tutum ve davranışlar sergilediğini, erkeğin Türkiye içerisinde iş bulamadığını, iş bulmak amaçlı Almanya ülkesine yerleştiğini ve sonrasında da eşini de götürmek istediğini, ancak kadından kaynaklı sebeplerle bunun mümkün olmadığını, Almanya ülkesinde malul olması sebebi ile asgari malullük maaşına bağlandığını, bu durum üzerine tüm çocuklarını yanına alarak Almanya'da öğrenim görmelerini sağladığını, sürekli olarak Türkiye'ye gelerek eşi ile görüşmeye çalıştığını, fakat her gelmesinde eşi tarafından evden kovulduğunu, hakaret ve küfürlere maruz kaldığını, malül olması sebebi ile sürekli rencide edildiğini, küfür ve hakaret içeren sözler sarf ettiğini, küçük düşürdüğünü, davranışlarını fiziki müdahaleye kadar ilerlettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. ... erkek vekili birleşen dava dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin kendisine yüklediği tüm görevlerin yerine getirilmiş ve boşanmaya sebebiyet verecek hiçbir kusurlu davranış sergilememiş olmasına rağmen evlilik birliğinin bu aşamadan sonra temelinden sarsılması ve tarafların tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığından tarafların boşanmalarına, davacı tarafın sair tüm taleplerinin reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini, erkeğin yurt dışında iş bulmak amacıyla kendisiyle ikinci kez evlenmek istediğini ve kendisinin de kabul ettiğini, yaşı büyük ortak çocuklarını da yurt dışına götürüp orada bugüne dek kalmalarını sağlayarak madden iyi bir duruma gelmelerini sağladığını, kendisinin yıllarca kadın başına çalışıp çabaladığını, erkeğin bunları hiçe saydığını, 20 yıldır Almanya'da yaşadığını ve kendisini maddî ve sosyal imkanlardan mahrum bıraktığını beyanla açılan boşanma davasını kabul ettiğini, fakat dava tarihi itibariyle kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası bağlanmasını, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatkarar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin gerektirdiği maddî ve manevî görev ve sorumluluklarının hiçbirini yerine getirmediğini, eşini sürekli olarak geri plana attığını, erkek için kendi eş ve dostlarından borç aldığını ancak maddî durumunu düzeltmesine rağmen erkeğin bu borcu kadına bırakarak tekrardan Almanya’ya gittiğini, kadının yıllardır bu borcu ödediğini, Almanya’ya götüreceği vaadi ile kendi istediklerini yaptırdığını, çeşitli bahaneler ileri sürerek yanına götüremediğini söyleyip bunun için uğraşmadığını, her Türkiye’ye geldiğinde kadına hakaret ve küfür ederek tartışma çıkardığını, görüşmekten kaçındığını, en son 2018’in kışında geldiğini ve aynı çatı altında bile kalmadığını, gelir gelmez kendi ailesinin yanına gittiğini, fiziksel şiddet de uyguladığını, 2012 yılında oğlunun düğünü için geldiğinde darp ettiğini, ceza aldığını, her Türkiye’ye geldiğinde de devam ettiğini beyanla erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasın, 50.000,00 TL maddî tazminata ve 100.000 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Almanya'ya götüreceğini vaat edip uzun yıllar götürmediği, sen cahilsin, gerizekalı, beyinsiz, mal, çingene diyerek hakaret ettiği ve küçük düşürdüğü, kadının erkeğin borçlarını ödemek için çevrelerinden borç aldığı, bu borçların ödenmesi için para istediğinde küfrederek parasının olmadığını söylediği, birliğin gerektirdiği ortak giderlere katlanma sorumluluğunu üstlenilmediği, şiddet uyguladığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, her iki dava ve fer'îleri yönünden hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ... erkek vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, taraflar arasındaki sorunların ikinci kez evlendiklerinde de devam ettiğini, Türkiye'de iş bulamayınca Almanya ülkesine gittiğini, eşinin de yanına gelmesini istediğini, kadından kaynaklı sebeplerle gerçekleşmediğini, kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulünün yerinde olmadığını, aksi bir kanaate varılsa dahi erkeğin sadece malul emekli maaşıyla geçimini sağladığını, bu nafakayı ödeyebilecek durumda da olmadığını, nafaka miktarının yüksek olduğunu, tanık listesindeki şahısların her iki tarafın da akrabası olduğundan şahitlik yapmaktan çekindiğini, erkeğin malul olduğundan ötürü şiddet uygulayabilecek konumda olmadığını, tazminat takdirinin hatalı olduğunu ve tutarların fahiş olduğunu belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 175, 176, maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, 52 ve 58 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.