Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11404 E. 2023/2317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Yargıtay kararı tazminat miktarı yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1328 E., 2022/2042 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/1212 E., 2022/341 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derecece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, mesaj attığı kadının oğlunun eve gelerek rezillik çıkardığını, erkeğin müşterek haneden adeta kaçarcasına terk ettiğini, davalının bu olaydan sonra müvekkiline ve müşterek çocuk Hasan'a karşı şiddet uyguladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakanın 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı -karşı davacı erkek vekili cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde; davanın reddini talep etmiş, müvekkiline hem maddî hem de manevî olarak eziyet ve işkence edildiğini, kendisine adeta köle muamelesi yapıldığını, başkalarının yanında aşağılayıp ... düşürerek, değişik biçimlerde eziyet ederek, eşini yakınları ile görüştürmeyerek, oğlu tarafından eşine hakaret edilmesine, darp edilmesine zemin hazırlayarak, eşini en önemli kararlarda dışlayarak, bitmez tükenmez isteklerle ve elindeki parayı almak suretiyle borca sürüklenmesine neden olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve müvekkili açısından katlanılmaz hale gelmesine sebep olduğunu, iftira ettiğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına karar verilmesini, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2018 tarih ve 2018/236 Esas., 2018/1198 Karar sayılı kararı ile sadakat yükümlülüğüne uygun davranmayan davalı koca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına ve 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı için belirlenen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşme tarihine kadar devamına, karar kesinleştiğinde aylık 200,00 TL artırılarak 600,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili iki davanın tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2021 tarih ve 2019/691 Esas, 2021/1849Karar sayılı kararı ile davalı-karşı davacı erkek eşin boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi sebebiyle, istinaf denetimine elverişli usulün aradığı niteliklere haiz bir karar bulunmadığı, tarafların istinaf isteklerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf isteklerinin ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ... sarsıcı eylemlerinin olduğu, borçlandığı,kadına yönelik isnat edilen eylemlerin bir kısmı eski tarihli olup sonrasında evlilik birliği devam ettirildiğinden bu olayların taraflara kusur olarak yüklenebilmesi mümkün olmadığı gibi iddia edilen diğer eylemlerde dinlenen tanıkların görgülerinin olmayışı ile bir kısım eylemlerin ise ispatlanamadığı, tarafların bu haliyle kusurları karşılaştırıldığında davacı karşı davalının kadının az kusurlu davalı karşı davacı erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 18.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı; davalı-karşı davacının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı; kusur belirlemesi, kadına verilen tazminatlar ve nafakalar, yargılama giderleri ve ortak konutun tahsisine ilişkin tedbir kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; davacı-karşı davalı kadın eşin boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışı toplanan delillerle ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda; eşinin güvenini sarsacak şekilde davranışlar sergileyen ve sebebini açıklamadığı ve aile birliğini ekonomik yönden olumsuz etkileyecek şekilde borçlanan davalı-karşı davacı erkek eş tamamen kusurlu olduğu bu itibarla, davacı-karşı davalı kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf isteğinin kabulü ile kusura ilişkinin gerekçenin düzeltilmesine karar verildiği, gerçekleşen bu kusur durumuna göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar vermek gerekli ise de, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının konusu kalmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadının; davalı-karşı davacının kabul edilen boşanma davasına, kusur belirlemesine, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarlarına yönelik istinaf isteklerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, konusuz kalan davalı-karşı davacının boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu dava sebebiyle yargılama giderlerinin davalı-karşı davacı taraf üzerinde bırakılmasına, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek davacı-karşı davalı yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı-karşı davacının istinaf isteklerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; müvekkili yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmedilen nafakaların ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek;kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizliğin kimden kaynaklandığı, kadın tanıklarının beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (3) numaralı parağrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı- davalı kadın yararına takdir edilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hüseyin'e yükletilmesine ,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.