"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1822 E., 2022/137 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çekerek Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/274 E., 2019/54 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşma için tayin olunan bugün tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. Taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının, erkeğin ailesi ile birlikte yaşadığını, erkeğin ve ailesinin kadına huzur vermediğini, psikolojik baskı uyguladıklarını, hakaret ettiklerini, hor gördüklerini, kötü muamele yaptığını, şiddet uyguladığını, sorumlulukları yerine getirmediğini, ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığını, kadının yemesine içmesine karıştığını, suyu dahi kısıtlı verdiklerini, doğalgazı kısarak yemek yapmasına dahi müsaade etmediklerini, son bir yılda kadını kendi annesi ve babası ile görüştürmediklerini, kadının ailesine hakaretler ve küfürler ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının anormal davranışlar sergilediğini, ev eşyalarını kırdığını, kendisine zarar verdiğini, iş kazası geçirmesi sonrasında kendisi ile ilgilenmediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, evlilik birliği içerisinde eşinin iş kazası sonrasında birlikten doğan yükümlülükleri yerine getirmediği, eşinin bakımı ile ilgilenmediği, erkeğin bekar kız kardeşine görücü geldiği sıra da kendi alyansını çıkararak kendisini evliliğe aday göstermek sureti ile sadakat yükümlülüğünü zedelediği, bir kaç kez intihara teşebbüs ettiği, evlilik birliğinin huzurunu bozarak izlediği televizyon programlarındaki yarışmacıları yakışıklı bulduğunu beyan ederek eşine karşı onur kırıcı davranışlarının olduğu, erkeğin ise aile birliğine yeterli vakit ayırmadığı eşine karşı sözlü tartışmaları sonucu 23.09.2017 tarihinde basit yaralama şeklinde vuku bulan şiddet uyguladığı, ayrı eve çıkmak isteyen eşinin isteğini yerine getirmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davaların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1-2) hukuksal sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince hüküm bölümünde tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesinin doğru olmadığı, ancak her iki davada da verilen boşanma hükümleri taraflarca istinaf edilmediğinden bu kapsamda istinaf incelemesi yapılmayarak yanlışlığa işaret edilmesine, tarafların gerekçede belirtilen kusurlu davranışları sebebiyle boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin eşiyle ilgilenmeyerek birlik görevlerini yerine getirmediği, bağımsız konut sağlamadığı ve son olaylada eşine ağır derecede fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise kendisine zarar verici davranışta bulunduğu ve eşinin saygınlığını rencide edebilecek şekilde davranışlar sergilediği, kadına, iş kazası geçiren eşi ile ilgilenmediği İlk Derece Mahkemesince kusur olarak yüklenmiş ise de, söz konusu olayın 2016 yılının başında gerçekleştiği, tarafların evliliklerinin erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı 23.09.2017 tarihine kadar sürdüğü, dolayısıyla söz konusu vakıanın affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı, bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların hükmün gerekçesine, kadının ise kusur belirlemesine ilişkin istinaf isteğinin kabulü ile hüküm gerekçesinin ve kusura ilişkinin gerekçenin belirtilen şekilde düzeltilmesine, yasal koşulları oluştuğundan kadının tazminatların reddine yönelik istinaf itirazının kabulüne, kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkek yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğine ve davası kabul edildiğine göre, yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması ve davasında yapılan yargılama giderlerinin kadından alınarak erkeğe verilmemesi doğru görülmediğinden, erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, yararına karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT esas alınarak belirlenen maktu vekâlet ücreti takdirine ve davasında yapılan yargılama giderlerinin kadından alınarak erkeğe verilmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının soyadının değiştiğini, muhtemelen yeniden evlendiğini beyanla; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe kusur yüklenmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadının evlendiği tarih itibarıyla yoksulluk nafakasının kendiliğinden ortadan kalktığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.