"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1948 E., 2022/2157 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 24.07.2019 - 16.08.2019 - 26.06.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sandıklı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/351 E., 2021/347 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin eş ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eşine yardımcı olmadığını, sürekli hakaret ettiğini, kadının kaza yaptığı dönemde eşinden hizmet beklediğini, kötü muamelede bulunduğunu, manevi şiddet uyguladığını, ailesini evden kovduğunu, tehdit ettiğini, şiddet ... davranışlar sergilediğini, evi terk ettiğini, ayrılıktan sonra çocukları arayıp sormadığını, boşanma davalarının devam ettiği süreçte kadın ve babasını tehdit ettiğini, kadın ve babasına hakaret ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının Denizli'de yaşarken boşanırım tehditleriyle Sandıklı'ya gelmek zorunda kaldığını, kadının ailesinin yönlendirmesiyle hareket ettiğini, eşini eve almadığını, yaralı ve hasta haliyle ortada bıraktığını, eş ve ailesinin sürekli hakaret ettiğini, eş ve ailesinin sürekli fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, çocukları göstermediğini, sürekli boşanacağını söylediğini, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, çocuklara şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 ... gereğince olmadığı taktirde 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin yaralanma sonrasında eşine bakım yükümlülüğünü yerine getirmediği, eşinden hizmet beklediği, ailesine sinkaflı küfürler ettiği, kadının ise kusurunun ispatlanamadığı, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı ve birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, orta çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuklar için dava tarihinden karar tarihine kadar ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 400,00 TL 'ye yükseltilmesine ve aynı miktarda iştirak nafakasına, erkek boşanmada tam kusurlu olduğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, birleşen ve karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, velayet, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkek lehine iştirak nafakası ve tazminatlara hükmedilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe verilen kusurlardan, kadının ailesine sinkaflı küfürler ettiği hususunun vakıa olmadığı halde bu hususta erkeğe kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğe verilen diğer kusurların sabit olduğu, kadının istinafı bulunmadığından erkek aleyhine ek kusur verilemeyeceği, kadının annesinin "kızıma büyü yapmışlar bu nedenle boşanması gerekir, boşanırsa büyüden kurtulacak ondan sonra yeniden nikah kıysınlar" dediği hususunda dinlenen tanık beyanında davacı kadının yönlendirmesi ve bilgisi dahilinde olup olmadığının belli olmadığı, bu nedenle bu hususta kusur verilmemesinin ... olduğu, erkek tarafından sunulan fotoğraflarda bulunan erkek şahsın kadın ile aynı iş yerinde çalışan İbrahim isimli kişi olduğu, fotoğraf görüntülerinde kadın ile İbrahim'in markette alışveriş yaptığı, diğer fotoğrafta da İbrahim'in elinde poşetlerle evin ziline bastığı görüntülerin olduğu, kadın ve İbrahim'in aynı iş yerinde çalışması nazara alındığında fotoğraflardaki görüntülerin hayatın olağan akışına uygun olduğu, dinlenen davalı erkek tanıkları Hüseyin ve ...'ın beyanlarının birbirleriyle çelişkili ifadeler vermeleri nedeniyle kadına sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği hususunda kusur verilmemesinin ... olduğu gibi kadının zinasının ve başkaca kusurunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ayrılık döneminde çocukların anneyle yaşamaları çocukların anne yanında yaşamak istediklerini beyan etmeleri, uzman raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi hep birlikte değerlendirildiğinde velayetin anneye verilmesinin ... olduğu, çocukların velayeti anneye verildiğinden baba lehine iştirak nafakası verilmemesinin ... ve yerinde olduğu, erkek vekilinin kusur dışındaki tüm istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin delillerinin dikkate alınmadığını, kadının kusurlarının ispatlandığını, müvekkilinin kusurunun olmadığını, ortak çocukların velayetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini ileri sürerek asıl davanın kabulü, karşı ve birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, velayet, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında erkeğin kusurlu olup olmadığı, kadının kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı, asıl davanın kabulü, karşı ve birleşen davalının reddi ile velayet, nafakalar ve tazminatlara ilişkin kararların dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 161 ... 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.