Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11460 E. 2023/1725 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın lehine hükmedilen toplu yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarının azlığı nedeniyle itiraz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararı ile belirlenen hususlar dışında Yargıtay'ın inceleme yetkisi bulunmadığı ve bozmaya uygun hüküm verildiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1193 E., 2022/1136 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 25.05.2016-19.07.2016-17.10.2017

KARAR : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/410 E., 2018/527 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı- karşı davacı kadın lehine artırılarak yoksulluk nafakası ve maddî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine lehine 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına ve müvekkili lehine 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin açtığı davanın reddine, karşı davanın kabulü ile öncelikle tarafların zina nedeni ile boşanmalarına, mahkeme aksi görüşte ise haysiyetsiz yaşam sürme nedeni ile boşanmalarına, her iki sebep mahkeme tarafından kabul edilmezse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.06.2018 tarihli ve 2016/410 Esas, 2018/527 Karar sayılı kararıyla; davalı- karşı davacı kadının zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedenlerine dayalı davalarının ispatlanamadığından reddine, erkeğin güven sarsıcı davranışlarının olduğu, kadının ise sosyal medyada bir kısım fotoğrafları paylaştığı, erkeğin önceki evliliğinden olan oğluna mesafeli davrandığı, eşinin aracına takip cihazı taktığı, kadının az erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin asıl ve birleşen davasının reddine, kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla asıl ve birleşen davanın reddi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 163 üncü maddelerine dayalı boşanma taleplerinin reddi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.09.2021 tarihli ve 2020/939 Esas, 2021/1068

Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu yönündeki kusur tespitinin maddî gerçeğe uygun ve yerinde olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası şartları gerçekleştiğinden erkeğin asıl ve birleşen davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin otelde 26.02.2016- 28.02.2016 tarihleri arasında başka kadın ile aynı odada birlikte kaldığı ayrıca dinlenen tanık beyanları ile dosyaya sunulan fotoğraflardan erkeğin başka bir kadın ile eşini aldattığı ve zinanın sabit olduğu gerekçesiyle kadının boşanma sebebine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece mahkemesi kararının karşı davanın kabulüne ilişkin kısmının kaldırılmasına, karşı davada tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince zina nedeni ile boşanmalarına, tarafların evlilik süresi, kadının yeniden evlenme ve çalışma ihtimali ile ileride nafakanın arttırılması-azaltılması davaları ile karşı karşıya kalmamaları için erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kadın lehine aylık 700,00 TL'den beş yıllık olmak üzere toplam 42.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, tarafların diğer istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili erkek tarafından açılan asıl dava ve birleşen davaların kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 27.04.2022 tarihli ve 2021/10148 Esas, 2022/4068 Karar sayılı kararıyla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı- karşı davacı kadın lehine aylık 1.500,00 TL' den beş yıllık olmak üzere toplam 90.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 80.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin şirket ortağı olduğunu, üst düzey hayat standartlarında yaşadığını, erkeğin zina kusuru da dikkate alındığında yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının ve maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında kadın lehine hükmedilen toptan yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.