"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/427 E., 2022/265 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında karşılıklı boşanma davalarında bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadın yararına maddî ve manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davacı karşı davalı kadın vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına 1.000.000,00 maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve müvekkil yararına 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.12.2015 tarihli kararıyla; erkeğin, güvensiz ve aşırı kıskanç tavırları nedeniyle başlayan anlaşmazlıkların her geçen gün artarak devam ettiği, erkeğin, kadının sosyal hayatına müdahale ettiği, tek başına dışarı çıkmaması için aracını elinden aldığı, kısıtlı para verdiği, eve ve bahçeye kameralarla dinleme cihazları ve kullandığı araca da takip cihazı yerleştirdiği, yaşanan tartışmalar sonrası bazen uzun süreli küs kaldığı, gelişen süreçte yine kıskançık nedeniyle yaşanan bir tartışmada eşinin kendisini kovması üzerine kadının Antalya'ya gittiği, sonrasında erkeğin kalp spazmı geçirince tekrar barışıp bir araya geldikleri, ancak değişen bir şey olmadığı, erkeğin kıskanç ve güvensiz tavırlarına ısrarla devam ettiği, kadının en son kızının doğumu nedeniyle ağabeyi ...'ı ziyarete gittiği ve bir gece kaldığı, bir gün sonra bu nedenle taraflar arasında tartışma yaşandığı, erkeğin, kadının evden gitmesini ve boşanma protokolünü imzalaması istediği, kabul etmeyince tartışmanın büyüdüğünü, döndüğünde sizi burda bulmayacağım diyerek evden çıktığı, sonrasında kadının, eve çağırdığı annesi ve ağabeyi ile ortak konuttan kızı Yağmur ile birlikte ayrıldığı, bir hafta sonra da annesi ve ağabeyinin evdeki kişisel eşyalarını aldıkları, o tarihten sonra taraflar bir daha bir araya gelmedikleri, artık yaşanılan olayların evliliği sosyal amacından uzaklaştırdığı, taraflar arasında sevgi, saygı, güven ve birlikte yaşama isteği kalmadığı, duygu ve fikir birliğinin bitttiği, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuz olup bu sonuca ulaşılması tamamen erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklandığı gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın tarafından, nafakalar ve tazminatların miktarları, davalı-karşı davacı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Daireinin 14.11.2017 tarihli kararı ile; Mahkemece kolluk marifetiyle düzenlettirilen sosyal ve ekonomik araştırma tutanağına göre, davacı-karşı davalı kadının çalışmadığı ve gelirinin olmadığı, tutanağa bağlanmış ise de; dosya arasındaki, tapu kayıtlarından birden fazla taşınmazda hissesinin bulunduğu, bir kısım belgeler ve SGK kayıtlarına göre de çalışma kayıtlarının olduğu görülmektedir. Gerçekleşen bu durum karşısında, davacı-karşı davalı kadının bir işte çalışıp çalışmadığı hususunda dosya kapsamına göre çelişki olduğu, Mahkemece kadının kendisini yoksulluktan kurtaracak derecede sürekli ve düzenli bir gelirinin olup olmadığı ya da davacı-karşı davalı kadın yargılama aşamasında çalışıyorken işten ayrıldı ise işten kendi iradesiyle mi yoksa başka sebeple mi ayrıldığı hususu ile üzerine kayıtlı taşınmazların değerleri, bu taşınmazların kendisine gelir getirecek nitelikte olup olmadığı konusunda araştırma yapılmayarak mevcut çelişki giderilmeksizin, eksik incelemeyle davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin yazılı olduğu şekilde kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmadığı ve kadın yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, sair yönlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının işe giriş çıkışlarını gösteren SGK kayıtları ve üzerine kayıtlı taşınmazlar bulunduğunun tespit edilmesi sebebiyle gelir düzeyi göz önünde bulundurulmakla yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, eşinin desteğinden yoksun kalması, tarafların sosyal-ekonomik durumları, zedelenen ve yoksun kalınan menfaat, tarafların fiilen birlikte yaşadıkları ve evlilik süresi göz önüne alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile kadının yoksuluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yararına 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; aleyhine hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sair yönler kesinleşmiş olmakla, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ve kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'ten alınarak ...e verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.