Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11463 E. 2023/2540 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, istinaf harcının süresinde ödenmemesi ve ek kararlara karşı yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1634 E., 2022/519 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/300 E., 2021/112 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, karara karşı, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından ise katılma yoluyla kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, İlk Derece Mahkemesince; davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kesin süre içerisinde istinaf harcının yatırılmaması sebebiyle, davacı-karşı davalı erkek vekilinin katılma yolu ile istinaf talebinin ise 6100 saylı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 348 ... maddesi hükmü uyarınca reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin 22.09.2021 tarihli ek karara ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile 02.09.2021 tarihli ek karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2001 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkek tarafından kadın aleyhine boşanma davası açıldığını, davanın reddedildiğini ve 13.04.2015 tarihinde kesinleştiğini, dayanak teşkil eden davadan sonra tarafların bir araya gelmediğini, iddia ederek davanın kabulü ile tarafların eylemli ayrılık hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası ve iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ile 1 milyon maddî tazminat ile 1 milyon manevî tazminata, ziynet alacağı davasının ise kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı ile; erkeğin İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesinin 2012/1013 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı, davanın reddedildiği, kararın 07.04.2015 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen karardan sonra tarafların tekrar bir araya gelmedikleri ve erkeğin evi terk ettiği, başka bir bayanla birlikte yaşadığı, evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, kadın ve çocuklar ile maddî ve manevî ilgilenmediği evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olması gerekçesiyle her iki davanın kabulu ile tarafların 4721 sayılı kanunun 166 ıncı maddesinin birinci ve dördüncü maddeleri gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte erkekten tahsili ile kadına ödenmesine, kadının ziynet alacağına ilişkin davasını açıklamak üzere verilen kesin süre içerisinde açıklama yapmadığı gerekçesiyle ziynet alacağına ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından ise katılma yoluyla kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, İlk Derece Mahkemesince 02.09.2021 tarihli ek kararla; davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kesin süre içerisinde istinaf harcının yatırılmaması sebebiyle, 17.09.2021 tarihli ek kararla; davacı-karşı davalı erkek vekilinin katılma yolu ile istinaf talebinin ise 6100 sayılı Kanun'un 348 ... maddesi hükmü uyarınca reddine karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin 02.09.2021 tarihli ek kararına karşı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup İlk Derece Mahkemesince 22.09.2021 tarihli ek kararla; 02.09.2021 tarihli ek kararın, kadın vekiline 08.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf itirazının reddine dair karara karşı istinaf başvurunun 1 haftalık süre içerisinde yapılması gerektiği, yasal sürenin 15.09.2021 tarihinde son bulduğu, kadın vekili tarafından yasal süre dolduktan sonra 20.09.2021 tarihinde istinaf itirazı yapıldığı belirtilerek, kadın vekilinin süresinde olmayan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin asıl karar, 02.09.2021 ve 22.09.2021 tarihli ek kararlarına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili İlk Derece Mahkemesince verilen asıl karar ve ek kararların usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin 02.09.2021 tarihli ek kararında, kanun yolu açık olduğu yazılı olmasına rağmen kanun yoluna başvuru süresinin yazılı olmadığı, bu sebeple İlk Derece Mahkemesinin 22.09.2021 tarihli ek kararının kaldırılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince verilen asıl karara karşı kadın vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, ancak maktu istinaf karar harcının ikmal edilmediği, İlk Derece Mahkemesince kadın vekiline, eksik harcı ikmal etmek üzere kesin süre verildiği, kadın vekili tarafından kesin süreye rağmen harcın ikmal edildiği ve İlk Derece Mahkemesince, 02.09.2021 tarihli ek kararla, istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken istinaf isteminin reddine karar verildiği, bu yönde verilen karar hatalı ise de verilen ek kararın sonuç itibariyle ... olduğu, kadın vekilinin, 22.09.2021 tarihli ek karara karşı istinaf talebinin kabulü ile 22.09.2021 tarihli ek kararın kaldırılmasına, kadın vekilinin 02.09.2021 tarihli ek karara karşı istinaf itirazının ise sonuç olarak ... olması sebebiyle esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ek kararlar ve asıl karar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesi, 370 ... maddesi, 371 ... maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 ... maddesi, 182 nci maddesi, 327 ... maddesi, 328 ... maddesi, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.