"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1900 E., 2022/1400 K.
DAVA TARİHİ : 04.05.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/404 E., 2019/449 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile karar gerekçesinin kusur yönünden düzeltilmesine, tazminat miktarları artırılarak maddi ve manevî tazminat yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından davanın zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmesi ve aleyhine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin hüküm davalı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı kadın vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkilinin davalının sadakatsiz bir yaşam sürdüğüne dair şüphelendiğini, davalının ... isimli şahısla bir buçuk yıldır sevgili olduğunu ve karı koca şeklinde bir yaşam sürdüğü bilgisine ulaştığını, ortak çocuklar Yanur ve Esmanur'un ... ile davalıyı birden fazla kez gece vaktinde uygunsuz olarak gördüklerini, ...'ın "babanız öğrenir ise aileniz dağılır, mahvolursunuz, annenizden koparır sizi" şeklinde tehditlerde bulunduğunu, davalının 17.04.2018 tarihinde müşterek konuttan şahsi eşyalarını alarak ...'a kaçtığını, davalının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğunu belirterek tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının ... olmadığını, ... isimli şahsın evliliğin yıkılmasında bir rolü ve etkisi olmadığını, müvekkilinin ...'ın yanında temizlik işçisi olarak çalıştığını, aralarında sadakat yükümlülüğüne aykırı herhangi bir ilişki bulunmadığını, davacının evine karşı ilgisiz ve umursamaz davrandığını, davacının "4 çocuğun var bana kölelik yapacaksın, gidersen kafanı keserim, artık gidemezsin" diyerek dayak dahi attığını, müvekkilinin davacıya geceleri nerede kaldığını sorduğunda " sana hesap mı vereceğim, sen bana karışamazsın, çocuklarıma bak yeter, ben boğazına bakıyorum, aç köpek " "beğenmiyorsan, s.ktir ol git " dediğini, müvekkilinin psikolojik olarak yıkıldığını bu sebeple evi terk etmek zorunda kaldığını, boşanmaya sebep olan olaylarda davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin çalışan biri olduğunu çocuklarına bakabilecek durumda olduğunu, ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının ... isimli kişi ile ilişki yaşadığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, onunla beraber yaşadığı, davacı erkeğin de kadını bazen evden kovduğu ve hakaret ettiği, zina eden ve başkasıyla yaşayan davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 ... maddesi gereğince boşanmalarına, kadın ağır kusurlu olduğundan erkek lehine 1.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat taleplerinin reddine, ortak çocukların yaşı ve velâyetlerinin babalarına verilmesini beyan ettikleri göz önünde bulundurularak velâyetlerinin davacı babaya verilmesine, ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın boşanma ve velâyete ilişkin kısımlarının hukuk ve ve hakkaniyete uygun olduğunu, ancak davacı lehine hükmedilen tazminat bedellerinin yetersiz olduğunu, zira davalının alenen ve sakınmadan davacıyı aldattığını, davacının gerek maddî gerekse manevî açıdan yıprandığını ve zarara uğradığını ileri sürerek kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini istediği, ön inceleme duruşmasında ise davanın zina sebebine dayalı boşanma davası olduğunu, bunun ispatlanamaması durumunda sadakatsizlik sebebine dayalı genel boşanma sebebine dayandıklarını belirttiği, İlk Derece Mahkemesince tarafların zina özel sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiş olmasına rağmen kusur tespiti yapılarak boşanmayı gerektiren olaylarda davalı kadının ağır, davacı erkeğin az kusurlu kabul edilmesinin ... olmadığı, davacının kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin davalı kadının zina nedeniyle kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, erkeğin kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, boşanmaya neden olan olayların niteliği ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle davacının maddi ve manevî tazminatın miktarına ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, davacı erkek lehine 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıyı aldatmadığını, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesinin ve erkek lehine tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek davanın zina sebebine dayalı olarak kabul edilmesi, aleyhine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında zina hukuki sebebine dayalı davada erkek lehine hükmedilen maddi ve manevî tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 ... maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı kadın vekilinin, zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabul edilmesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davalı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.