Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11481 E. 2023/1078 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, ölmüş olan babalarının nüfus kaydında babasının isminin bulunmaması nedeniyle veraset ilamı alamamaları üzerine nüfus kaydının düzeltilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı konuda açılan davanın reddi ve Yargıtay tarafından onanmış olmasına rağmen, Yargıtay’ın bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılamada, toplanan deliller ve Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda babalık bağı kurulup nüfus kaydının düzeltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... Türkgüzeli ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı ... Türkgüzeli ve arkadaşları vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların babası ...’nin babası ... ve Zeynep’ten 1325 (1909) Tercan ... doğumlu ...’nin gaipliğine karar verildiğini, ...’nin oğlu ...’nin de ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi Zarife’den olma çocukları, Mahmut, Salih, ..., Zeynep, Necla, Songül, Filiz ve ... ile önceki eşi Zeynep’ten olma kızı Fatma’yı bıraktığını, ...’nin oğlu ...’in ölümü ile eşi Fatma ve çocukları Çiğdem ve Funda’nın kaldığını, davacıların babası ve murisleri ...’nin babası ... ve annesi Fatma olarak nüfusa kayıt edilmesine rağmen, unutularak ya da sehven babası hanesine taşınmadığını, davacılara murisleri ...'nin amcası ...'nden miras geldiğini, ancak babası hanesine taşınmamış olması nedeni ile veraset ilamı çıkartamadıklarını, nüfus müdürlüğündeki tescil belgelerinden anlaşılmasına rağmen aile bağı kurulmadığından, nüfus kaydının düzeltilerek ...’nin babası ... hanesine taşınmasına ve ... kardeşi muris ...’nin mirasçısı olduklarının tespitine ve veraset ilamının verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların daha önce Hacıbektaş Asliye Hukuk Mahkemesinde ve Hacıbektaş Aile Mahkemesinde çeşitli zamanlarda davalar açtığını, davaların reddedildiğini Yargıtaydan onanmak sureti ile kesinleştiğini, davanın soy bağı ile ilgili olduğunu, Aile Mahkemesinin görevli olduğunu ve kesin hüküm nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.07.2014 tarih 2013/250 Esas, 2014/393 Karar sayılı ilamı ile aynı konu hakkında Hacıbektaş Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılan soybağının tespiti davasında davanın kabulüne karar verildiği, temyiz sonucunda kabul kararının bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacıların temyiz istemi üzerine kararın onandığı, karar düzeltme isteminin de reddedildiği ve 09.11.2009 tarihinde kesinleştiği, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile ilgili mevzuat gereği soybağının düzeltilmesi için ya Özel Kanunlar (af kanunları) yolu ile veya anne ve babanın sonradan evlenmeleri suretiyle veya babanın veya tanımaya yetkili olanların çocuğu tanıması suretiyle ya da mahkeme kararı ile (babalık davası neticesinde) düzeltilebileceği, dava konusu olan muris ...'nin durumunun bunlardan hiçbirine uymadığı, 28.06.1941 tarih 2530 sayılı Af Kanunu yürürlükte olmasına rağmen buna göre herhangi bir işlem de yapılmadığı, ...'nin babası olduğu iddia edilen ... ile annesi olduğu iddia edilen Fatma'nın evliliği olmadığı gibi kayden de bekar olduğu, ...'nin, babası olduğu iddia edilen ... tarafından da tanınmamış olduğu ve soybağının tespitine ilişkin Hacıbektaş Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği kararın da 09.11.2009 tarihinde kesinleşmiş olduğundan ... ile ... arasında soybağı kurulması mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.03.2017 tarih ve 2017/2710 Esas, 2017/3218 Karar sayılı ilamıyla Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36 ncı maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunmasının ve kararın onların önünde verilmesinin zorunlu olduğu, bu kanun hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılmasının doğru olmadığı, ...'nin nüfusa tescili için yapılan başvuru sonrasında, nüfus idaresince yapılan soruşturma sırasında kolluk tarafından dinlenen tanık beyanları ile davacıların varsa ve mümkün olduğunca yaşları itibarı ile olayı bilebilecek ve mahkemece dinlenecek olan tanıkların beyanları, olayla ilgili olarak ilgili mahallerde kolluk araştırması yaptırılıp, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılarak alınacak rapor ve toplanan tüm kanıtlar birlikte dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla Hacıbektaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/68 Esas sayılı dosyasında Yargıtay bozma ilamı üzerine verilen ve kesinleşen kararın şekli anlamda kesin hüküm olduğu, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği, nüfus kayıtları ve yapılan tahkikatlardaki tespitler, gerek Hacıbektaş Asliye Hukuk Mahkemesince dinlenen tanık beyanları gerek Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda 01.03.1339 doğumlu ...'nin 1325 Tercan doğumlu ...'nin çocuğu olduğu kanaatiyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemi yönünden davanın kabulü ile davacıların murisi olan ...'nin 1325 Tercan doğumlu ...'nin çocuğu olduğunun tespitine, nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine, açılan davanın veraset ilamı istemi yönünden mahkememizin görevsiz olduğunun tespiti ile sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... Türkgüzeli ve arkadaşları vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 27.10.2022 tarihli ve 2022/9045 Esas, 2022/8652 Karar sayılı kararıyla bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... Türkgüzeli ve arkadaşları vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalılar vekili, taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının talepleri doğrultusunda bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup uyuşmazlık davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 30 uncu maddesi, 39 uncu maddesi; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para cezası ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.