"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/908 E., 2022/1591 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/152 E., 2021/257 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava cevaba cevap dilekçesinde; evlilik birliğininin tarafların mizaçlarındaki uyumsuzluklar nedeniyle çekilmez hale geldiğini, müvekkilinin evlenmeden önce bir işte çalıştığını, ancak davalının çalışmaması yönündeki ısrarı üzerine işini bırakmak zorunda kaldığını, evlilik öncesi çok kibar bir kişilik sergileyen davalının evlilik sonrasında gereksiz ve aşırı kıskançlık gösterdiğini, kaba konuştuğunu, hakaret ve aşağılayıcı sözler söylediğini, maddî sorunlarla bizzat müvekkilin ilgilendiğini, ev kredisi, eşya kredisi ve elektrikli ev aletlerinin tüm borçlarının müvekkilinin üzerinde olduğunu, müvekkilini evden çıkartmadığını, hafta sonu bir kez ailesi ile görüşmesine müsaade ettiğini, davalının işten eve geldikten sonra da sosyal medya üzerinden iş takibi yaptığını, müvekkilini ikinci planda tuttuğunu, evliliklerinden birkaç ... sonra müvekkilinin rahatsızlık geçirdiğini, müvekkilini bu süreçte yalnız bıraktığını, davalının kendisini alkole verdiğini, en son olarak müvekkilini aile konutundan kovduğunu, ailesinin yanına giden müvekkile, boşanma davasını açmasını istediğini ve ... kilidini değiştirdiğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı eşin ağır kusurlu davranışları nedeniyle taraflar arasında şiddetli geçimsizliğin başladığını, müvekkinin davacıya hiç bir zaman maddî sıkıntılarını yansıtmadığını, davacının hiç bir sosyal etkinlikten geri kalmadığını, davacı ile müvekkilinin her hafta sonu farklı bir etkinlik yaptıklarını, gezilere çıktıklarını, müvekkilinin evlilik birliği kurulmadan önce konut kredisi ile davacının adına aile konutu olarak kullandıkları evi satın aldığını ve evin peşinatı ile kredilerini müvekkilinin ödediğini, davacının ailesinin müvekkiline karşı anlam verilemez şekilde birden değiştiğini, bu durum karşısında bile davacının ailesine karşı hiç bir zaman saygısızlık yapmadığını, davacının ailesinin "kızımıza ... bir evlenme teklifi dahi yapmadın" diyerek müvekkiline sitemde bulunduklarını, davacı eşin evlilik birliği içinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, yemekleri genellikle dışarıdan yediklerini ya da yemeklerin davacının annesi tarafından yapılarak getirildiğini, müvekkilinin kıskanç olduğu ve davacının çalışmasını istemediği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, eşi için Memorial Hastanesine iş başvurusunu müvekkilinin yaptığını, davacının ise bu duruma tepki gösterdiğini, davacının işten ayrılma sebebinin müdürleri ile anlaşamaması olduğunu, müvekkilinin eşine hakaret ettiği ve ona karşı aşağılayıcı sözler sarf ettiği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, davacının durmadan kavga ve tartışma çıkardığını ve tartışmanın davacı tarafından boşanmaya bağlandığını, davacı eşin hem davalıya hem de davalının aile bireylerine karşı saygısız bir tutum içerisinde olduğunu, en son; tarafların arasının soğuk olduğu ve müvekkilinin erkek kardeşinin maç izlemek için müşterek konuta ziyarete geldiği bir gün, müvekkilinin dışarıdan yemek sipariş ettiğini, sipariş edilen yemekler geldiğinde müvekkilinin eşini çağırdığını ancak davacı eşin müvekkiline hitaben " ben seninle aynı masada yemek yemem" diyerek sesini yükselttiğini ve odanın kapısını sertçe kapattığını, kardeşinin yanında son derece rencide olan müvekkil, davacının bu davranışını sineye çekerek gelen yemeği hazırlayarak tepsi ile eşine götürdüğünü, müvekkil'in barışma girişimlerine davacının cevap vermediğini beyanla davacının haksız ve mesnetsiz olan boşanma davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin davacı kadına "gerizekalı, salak, manyak, aptal" şeklinde sözler söylemek suretiyle hakaret ettiği, duygusal şiddet uyguladığı, davacı kadın adına çektirdiği kredinin borçlarını davacı kadının üzerinde bırakmak suretiyle davacı kadını maddî olarak sıkıntıya düşürdüğü, davacı kadının ise ev işleri ile ilgilenmediği evlilik birliğinin sarsılmasında davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı kadının az kusurlu olduğu, taraflar arasında evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğundan mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine tazminatlara ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 6.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın lehine 10.000,00 maddî ve 8.000,00 manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararın kaldırılmasını ve taleplerinin kabulünü isteyerek kusur belirlemesi ve kadının davasının kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birlikteliğinin sona ermesinde asıl kusurlu olanın kadın olduğunu, "davacıya kredi çektirmek suretiyle onu maddî sıkıntıya düşürmesi" vakıasının dava dilekçesinde olmadığını,cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin davayı genişletme yasağına girdiğini, tanık beyanları ile iddialarının ispatlandığını ancak beyanların hükme esas alınmadığını, davacı kadının asli kusurlu olduğunu, istinaf itirazlarının incelenmediğini, kusur oranlamasının yanlış yapıldığını beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun190 ıncı maddesi (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.