Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11489 E. 2023/1001 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden ispat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamında 14 çeyrek altın ve 1 adet set yönünden davacı kadının talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, 4 adet bilezik talebine ilişkin hüküm kurulmaması ve bozma ilamının gereğinin tam olarak yerine getirilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, müşterek 1 çocuklarının bulunduğunu, taraflar evlendikten sonra yaklaşık 1 yıl kadar ...'da davalının abisinin yanında ikamet ettiklerini, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davalının 2010 yılında boşanma davası açtığını, ... Aile Mahkemesinin 2010/1066 esas 2011/43 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, tarafların o tarihten bu yana bir araya gelmediklerini, yaşanan huzursuzlukların davalı tarafından çıkarıldığını, müvekkilini sürekli aşağıladığını, şerefsiz diyerek hitap ettiğini iddia ederek tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmesini ayrıca müvekkiline düğünden 10 adet ... burma bilezik , bir tane set takım ve 15 çeyrek takıldığını, ...'da ev alırken yenilerinin tekrar yapılacağı vaat edilerek edilerek müvekkilinin elinden alındığını, müvekkilinin altınları ile alınan evin davalının babasının üzerine kayıt edildiğini iddia ederek ziynetlerin hüküm tarihine en yakın tarihteki değerlerinin tespiti ile talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL'nin davalıdan alınıp müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş, tahkikat aşamasında sunduğu 03.07.2015 havale tarihli dilekçesi ile ziynet alacağı talebinin toplam 11.998,00 TL üzerinden ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı -davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendikleri tarihten itibaren aralarında şiddetli geçimsizlik yaşandığını, müvekkili ile davacı-davalının evlendikten sonra ...'da ikamet eden ağabeyinin yanında yaşamaya başladıklarını, bu sürede çeşitli anlaşmazlıkların baş gösterdiğini, ... iline döndüklerini, müvekkilin babasının almış olduğu eve yerleştiklerini ve ... ilinde yaşamaya başladıklarını, huzursuzlukların daha üst boyuta ulaştığını, sürekli tartışmalar yaşandığını, davacı-davalının müvekkiline karşı hakaret ettiğini, eşyalara ve eve zarar verdiğini , evlilik birlikteliğinin taraflara yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline çok kaba davrandığını iddia ederek kadının açtığı boşanma davasının reddi ile açmış olduğu boşanma davasına karar verilmesini, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin, 03.07.2015 tarih, 2014/205 Esas, 2015/475 Karar sayılı kararı ile; davacı-davalı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı kanun) 166 ıncı maddenin son fıkrası gereğince açılmış boşanma davasının reddine, davalı-davacı erkeğin, 4721 sayılı kanunun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği açtığı boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine ve davacı-davalı kadının ziynet alacağına yönelik talebinin kısmen kabulü ile 4 adet bilezik (4x18 gr=72 gr), 14 adet çeyrek altın ve 1 adet setin (dava tarihi itibariyle değeri 2.000,00 TL olan) dava tarihi itibariyle karşılık değeri olan 10.350,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 05/04/2017 tarih, 2015/23270 Esas, 2017/3909 Karar sayılı ilamı ile ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin infazda güçlük çıkarmayacak şekilde ayrı ayrı belirtilmemiş olmasının usul ve kanuna aykırı olması gerekçesiyle ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, diğer yönlerden temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen kararı ile davacı- kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü ile düğünde takılan ve davalı-davacı tarafından babası adına kayıtlı taşınmazın edinilmesinde kullanılmak üzere davacı-davalı kadının elinden alınmış olduğu vakıası davacı-davalı kadın tarafından ispatlanan; 4 adet bilezik (4x18.00 gr=72.00grx87.00=6.264,00 TL )14 adet çeyrek altın ve (14x149=2.086.00 TL) 1 adet setin (gerdanlık, küpe, künye) (2.000 TL) dava tarihindeki toplam 10.350,00 TL değerinin dava tarihinden itibaren işlemeye başlayacak yasal faiziyle birlikte davalı-davacıdan alınarak davacı-davalı kadına verilmesine karar verilmiş karara karşı, süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 09.04.2019 tarih ve 2019/2289 Esas, 2019/4318 Karar sayılı ilamıyla; davacı kadının dava dilekçesinde 10 adet bilezik, 1 adet set, 15 adet çeyrek altından oluşan ziynet eşyalarının ev alınırken daha sonra yenisinin tekrar alınacağı vaadiyle elinden alındığını, sonrasında ziynetlerin iade edilmediğini iddia ettiği, davalı erkeğin ise ziynetlerin davacı kadında kaldığını savunduğu, mahkemece; ziynet eşyalarının evlilik birliğinin devamı sırasında davalının babası adına kayıtlı taşınmazın alımında kullanılmak üzere davalı tarafından eşinden alındığının ve iade edilmediğinin sabit olduğu gerekçesi ile 4 bilezik, 14 adet çeyrek altın, 1 adet setin toplam değeri 10.350,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine karar verildiği, ziynet alacağı davasında ispat yükünün kadına ait olduğu, davacı kadının bildirdiği delillerde ,4 adet çeyrek altın ve 1 adet setin, davalı erkek tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispatlayamadığı, 14 adet çeyrek altın ve 1 adet set yönünden davacı kadının talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönündeki hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden bozulmasına sair yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, ziynet eşyası kadına ait olup , taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlü olduğu, ziynet eşyasının kolayca taşınır niteliğinden dolayı davacı- davalı kadının evden ayrılırken yanında götürmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğundan, kadının ziynetlerin erkek tarafından alıkonulduğunu ispat yükü altında olduğu, davalı- davacının babası adına tescil olunan tarafların oturmakta olduğu ev alınırken 4 adet bileziğin bozdurulduğu tanık beyanlarından anlaşılsa da davacı -davalı kadın 14 adet çeyrek altın ve 1 adet setin kendisinin elinden alınarak bozdurulduğu iddiasını ispatlayamamış olduğu gerekçesiyle davacı- davalı kadının 14 adet çeyrek altın (14x149=2.086.00 TL) ve 1 adet altın sete (gerdanlık, küpe, künye) (2.000 TL) ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin evden ayrılırken şiddet gördüğünü, şikayetçi olduğunda, davalı-davacı erkeğin evde kıymetli ne var ise alıp götürdüğünü, 10 tane bileziğin müvekkilinden alınarak bozdurulduğunu, evin kayınpederi adına alındığını, bu durumun tanık beyanları ile sabit olduğunu beyanla ziynet eşyaları yönünden verilen kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden ispat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 6 ıncı, 222 nci, 226 ncı ve 220 nci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli müktesep hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır. Ne var ki; mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma kararında; davacı kadının yargılama aşamasında bildirdiği delillerde ve beyanlarında 14 çeyrek altın ve 1 adet setin, davalı erkek tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu iddia ettiği ancak elinden alındığının ispatlanamadığı bu nedenle 14 adet çeyrek altın ve 1 adet set yönünden talebin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen son kararda ise, davacı kadının 14 adet çeyrek altın ve 1 adet set talebinin reddine karar verildiği ancak 4 adet bilezik talebine yönelik olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, bozma ilamında belirtildiği şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.