"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2241 E., 2022/3226 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/50 E., 2022/254 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların bu evliliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığını, davalı eşin müvekkilden rahatsızlığını gizlediğini, rahatsızlığı müvekkilinin evlendikten çok sonra öğrendiğini, davalının, müvekkil ile evlenmeden önce rahmini aldırdığını ve bu durumu müvekkilden gizleyerek onunla evlendiğini, bu ciddi durumu ileride çocuklarının olma ihtimali olmamasını müvekkilden gizleyerek müvekkil ile evlenmesinin ağır bir kusur olduğunu, davalı eşin rahatsızlıkları ve başka rahatsızlıkları da zaman içerisinde artarak devam ettiğini, zihinsel ve bedensel rahatsızlıklarının artık davalı eşin kendisine bile bakamaz hale getirdiğini, müvekkilinin bunlara rağmen eşine baktığını tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını, davalı eş için bakıcı tuttuğunu, müvekkilinin davalının kronik rahatsızlıklarına ve eşine sahip çıktığını, onun rızası hilafına hiçbir işlem yapmadığını, onun ... ve isteklerini yine de yerine getirdiğini, davalının 13.03.2019 tarihinde müvekkil araç muayenesi için evden ayrıldığı bir sırada jandarmayı da alarak evde bulunan müvekkile ait olan ve davalının ziynet eşyası niteliğinde olmayan altınlarını da alarak evden ayrıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin sadakat yükümüne aykırı davranarak otuz yıllık eşinin üzerine kuma getirdiğini, aynı evde yaşamak mecburiyetinde bırakıldığını, bu yapılanlara dayanamayan müvekkilinin ise erkek kardeşlerine haber vererek ortak konuttan Jandarma aracılığı ile ayrılmak zorunda kaldığını, davacı-karşı davalının hem müvekkilini aldatıp hem de psikolojik ve fiziksel baskı ile evden uzaklaşmasına sebep olduğunu savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin Aysel adlı kadını ortak konuta getirdiği, ona imam nikahı yaptığı, eşini söz konusu imam nikahlı kadın ile birlikte yaşamaya mecbur kıldığı, bu haliyle sadakat yükümlülüklerine aykırı davrandığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu; kadının davasının, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi gerektiğini, kadının rahminin alındığının rapor ile sabit olduğunu, ilgili hastanelere ve başkaca hastanelere yazı yazılarak bu durumun kesin olarak belirlenmediğini, müvekkilinin davasının kabulü gerektiğini belirterek; eksik inceleme, her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; tazminat ve nafakaların az olduğunu belirterek; tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kadının tanıklarının erkeğin kusuruna yönelik beyanlarının kadının söylemine dayalı olduğu, ispata yararlı görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, dosya kapsamında buna yönelik başkaca delil de bulunmadığı, erkeğe yüklenen kusurun ispatlanamadığı, erkeğin de kusursuz olduğu belirtilerek erkeğin; kadının davasına ve fer'îlerine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, asıl ve karşı davanın reddine, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına dava tarihinden 10.03.2022 tarihine kadar aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, bu tarihten karar kesinleşene kadar aylık 650,00 TL tedbir nafakasına; erkeğin sair istinaf talepleri ile kadının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin davasının kabulü gerektiğini, kadının tedbir nafakası talebinin reddi gerektiğini, kadının rahminin alındığının rapor ile sabit olduğunu, ilgili hastanelere ve başkaca hastanelere yazı yazılarak bu durumun kesin olarak belirlenmediğini belirterek; eksik inceleme, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi ve tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkilinin davasının tüm talepleriyle kabulü gerektiğini belirterek; kadının davasının reddi, kusur belirlemesi ve tedbir nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşılıklı boşanma davalarının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.