"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2186 E., 2022/3085 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Havza Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/217 E., 2022/57 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalın erkeğin sürekli ailesinin güdümünde olduğunu, her tartışmada ailesinin yönlendirmeleri ile tavır sergilediğini, müvekkilini hem kredi kartı yoluyla hem de kredi ile borca soktuğunu, halihazırda müvekkilinin davalı taraf yüzünden yaklaşık 15.000,00 TL borcu bulunduğunu, müvekkiline hem davalının ailesi hem de davalı tarafça evlilik süresince kötü davranıldığını; davalı erkeğin; müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, doğal gaz ve elektrik aboneliklerini iptal ettirdiğini, müvekkilini ortak konutu terke zorladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 5.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürdükleri vakıalar yanında davalı erkeğin alkol ve uyuşturucu kullandığını, kumar oynadığını iddia etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin birkaç kez ayrılık kararı almasına rağmen her defasında davacı kadının hap içerek intihara teşebbüs ettiğini; davacı kadının; müvekkilinin ailesinin evinin önünde rezillik çıkarmak ve müvekkilini öldürmek şeklinde tehditler ettiğini ve naif karaktere sahip müvekkilini her defasında bu yollarla yanında tutmayı başardığını, müvekkiline karşı küfür ve hakaretlerinin bulunduğunu, evlilik süreci içinde eski eşi ile ortak çocuklarının ihtiyaçları haricinde görüştüğünü ve müvekkilini aldattığını, müvekkilini ve ailesini tehdit ettiğini, bıçak ve makasla eşyalara zarar verdiğini, bıçakla yaraladığını, müvekkilinin özel hayatının gizliliğini ihlal ettiğini, müvekkilinin maaşının kadının lüks masraflarına yetmediğini iddia ederek ve savunarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillere göre erkeğin; ortak konutun aboneliklerini iptal ettirdiği ve ailesinin, eşini istemediği; kadının; eşinin özel hayatının gizliliğini ihlal ettiğinin ceza yargılaması ile sabit olduğu, ... sarsıcı hareketlerde bulunduğu, eşine hakaret ve tehditlerde bulunduğu, eşine ve ailesine yönelik silahla yaralamaya teşebbüs ettiği; kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu, ağır kusurlu tarafın boşanma davası talep edemeyeceği belirtilerek kadının asıl davasının reddine, kadının ağır kusurları neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle erkeğin karşı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin nafaka talebinin reddine, erkek yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, her iki dava yönünden erkek lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu; müvekkilinin davasının ve taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, erkeğin davasının reddi gerektiğini, erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, tazminatların fazla olduğunu, müvekkilinin Havza Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğu şikayet neticesinde 2020/336 soruşturma numaralı dosyadaki işlemlerin irdelenmediğini belirterek; her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ortak konutun aboneliklerini iptal ettirdiği ve kadının, erkeğin ailesi tarafından istenmediğine yönelik kusurlu davranışların erkeğin istinaf yoluna başvurmayarak kesinleştiği; ayrıca dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarına göre erkeğin, birlik ihtiyaçlarını karşılamadığı; bu kusurlu davranışın da erkeğe yüklenmesi gerektiği, yine İlk Derece Mahkemesince kadına ... sarsıcı davranışlarda bulunma ve erkeğin ve kardeşini bıçakla yaralamaya teşebbüs ettiği yönünde kusur yüklenmiş ise de söz konusu kusurlu davranışlardan sonra tarafların barıştıkları ve birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu kusurlu davranışların kadının kusurlarından çıkarılması gerektiği; bu durumda kadının, erkeğin ailesi tarafından istenmediği; erkeğin; ortak konutun aboneliklerini iptal ettirdiği, birliğin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı; kadının ise eşinin özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği, eşine hakaret ettiği ve eşini tehdit ettiği; boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu, gerçekleşen hale göre kadının davasının da kabul edilmesi gerektiği; 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu, dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının fazla olduğu belirtilerek kadının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin kabulü ile hükmün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine; İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesisine; kadının asıl davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın ağır kusurlu olduğundan kadının yoksulluk nafakası talebi ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata; kadının kabul edilen davası yönünden kadın lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiş; kadının diğer istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, eksik inceleme yapıldığını, erkeğin davasının reddi gerektiğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulü gerektiğini, erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiği ve miktarların fazla olduğunu, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin müvekkili lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının eksik inceleme, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulünün hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının davasının reddi gerektiğini, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili lehine hükmolunan tazminatların az olduğunu, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, tedbir nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, karşılıklı davaların kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına hükmolunan tazminatların miktarları, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti, eksik inceleme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 27 nci maddesi, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.