Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11538 E. 2024/4885 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında zina sebebiyle boşanmanın kabulü, kusur belirleme, ziynet alacağı, nafaka, tazminat ve konut tahsisi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, davacı kadının ziynet alacağına ilişkin temyiz talebi miktar yönünden reddedilmiş, diğer yönlerden ise Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2595 E., 2022/2726 K.

KARAR : Bşavurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/7 E., 2022/311 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre kadının ziynet alacağı davasında reddedilen ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... ile vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklanması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise reddedilen yön dışındaki temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin aldattığını, kadına sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, çocuğun maruz kaldığı olaylar düşünüldüğünde babanın ortak çocukla kişisel ilişkisinin sınırlandırılmasına ve ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, küçüğün eğitim giderleri, kültür ve sosyal harcamaları, babası tarafından yaşına rağmen başlatılan antidepresan kullanımının tedavisi için gereken giderler yanında ve ayrıca şahsi giderleri için çocuk için aylık 1.500.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevî tazminata, düğünde kadına takılan 80 adet küçük altın, 12 adet bileziğin dava tarihindeki değerine karşılık olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 45.000,00 TL' nin yasal faiziyle birlikte kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davada yetkili mahkemenin Fatsa mahkemeleri olduğunu, dava dosyasının yetkisizlik kararı verilerek Fatsa mahkemelerine gönderilmesine, davanın reddine, velâyetin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 07.01.2020 tarih ve 2018/103 Esas, 2020/12 Karar sayılı kararı ile; "...Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğine davalının davacıya karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalıya yönelik hakaret ve şiddet eylemlerinde bulunduğu anlaşıldığından davalının ağır kusurlu, davacının kurumlar arası tayin isteme olanağı varken evlilik süresince işi nedeni ile ayrı yaşayarak, aile ortamının kurulmasını sağlamadığından hafif kusurlu olduğuna kanaat getirilmiş ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmakla tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi gerektiği..." gerekçesi ile; kadının zinaya dayalı davasının reddine, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 45.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası isteminin koşulları oluşmadığından reddine, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından zina davasının reddi, kusur tespiti, ziynet talebinin reddi, nafakalar, lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı, konut tahsis talebinin reddi, vekâlet ücreti yönünden; davalı erkek vekili tarafından kusur tespiti, karşı taraf lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 06.11.2020 tarih ve 2020/842 Esas, 2020/2665 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kadının ziynet eşyalarına yönelik davasının reddine karar verilmiş ise de erkeğin ziynet miktarına itiraz etmekle birlikte ziynet eşyalarının araç alınırken kullanıldığı ve tanık Leyla'nın da düğünde davacıya 50 civarında altın ve 15'in üzerinde bilezik takıldığı yönündeki beyanları değerlendirildiğinde davacı kadına, 80 adet küçük altın dışında talep ettiği 12 adet bilezik talebine ilişkin olarak bileziklerin nitelik, gram, cins ve değeri yönünden açıklama yapmak üzere süre verilmesi, tanık beyanları, taraf beyanları ve talep değerlendirilerek bilirkişi raporu alınması, eksik harç var ise tamamlanması, delillerin bu kapsamda değerlendirilmesi, kanıtlanamayan ziynet talebine ilişkin olarak davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı anlaşıldığından yemin delilini kullanıp kullanmayacağı hususunun sorulup tercihe göre işlem yapılması gerektiği halde Mahkemece davacı kadın tarafından dayanılan tüm deliller toplanmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile belirtilen eksikliklerin tamamlanarak bir karar verilmesi için kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımları hariç olmak üzere kaldırılarak Mahkemesine gönderilmesine, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zina olgusunun ispatlanamadığı, davalının davacıya karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalıya yönelik hakaret ve şiddet eylemlerinde bulunduğu anlaşıldığından davalının ağır kusurlu, davacının kurumlar arası tayin isteme olanağı varken evlilik süresince işi nedeni ile ayrı yaşayarak, aile ortamının kurulmasını sağlamadığından az kusurlu olduğu gerekçesiyle, zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk karar tarihi itibarıyla ergin olduğundan velâyet ve nafaka hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası isteminin koşulları oluşmadığından reddine, davalı taraf ziynet miktarına itiraz etmekle birlikte ziynet eşyalarının araç alınır iken kullanıldığı ve tanık Leyla'nın da düğünde davacıya 50 civarında altın ve 15'in üzerinde bilezik takıldığı yönündeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacı kadının 12 adet bilezik ve 50 çeyrek altına ilişkin iddialarını ispatladığı gerekçesiyle kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile, 12 adet bilezik (her biri 20 gr ve 22 ayar), 50 adet çeyrek altının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 42.960,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma sebebi, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların miktarı, ziynetin reddedilen kısmı, ortak konutun tahsis edilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası, ziynet, konut tahsisi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davacının zina nedenine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiş ise de; iş yerine konulan kamera ile alınan kayıtların yasak delil olduğu kabul edilse de dosyaya sunulan yasak delil kapsamında olduğu ispatlanamayan diğer yazışma ve kayıtlar ile bunları destekleyen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalının başkası ile ilişki yaşayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmasına rağmen davacının zina hukuki sebebine dayalı davasının kabulü gerektiği halde reddine karar verilmesinin isabetli bulunmadığı gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, zina hukuki sebebine dayalı davanın kabul edilmesi sebebiyle, terditli istem olan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı madddesinin birinci ve ikinci fıkrasına dayalı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin diğer, erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminatın miktarı, ziynetlerin reddedilen kısmı, konut tahsis kararı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davanın kabulü, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası, kabul edilen ziynetler, konut tahsis kararı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabulü, kusur belirlemesi, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı, tedbir nafakası, tazminatlar ve konut tahsis kararı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki ve davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir suretinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.