Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11541 E. 2023/3524 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eylemli ayrılık nedeniyle açılan boşanma davasında, erkeğin fiili ayrılığa sebep olan davayı açmakla kusurlu olmasının yanında, başkaca bir kusurunun olup olmadığı, hükmedilen maddi tazminat ve nafaka miktarlarının uygunluğu ve kadının manevi tazminat talebinin kabul edilip edilmemesi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2402 E., 2022/1779 K.

KARAR : Kararın düzeltilerek esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/827 E., 2019/711 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; ... 9. Aile Mahkemesi'nin 2014/759 Esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasının ret ile sonuçlandığını, ret kararının 02.11.2015 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmiş olmasına rağmen ortak hayatın kurulmadığını beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; tarafların ikamet adreslerinin aynı olduğunu, bu nedenle tarafların boşanma davasının reddinden sonra bir araya gelmedikleri iddiasıyla açılan davanın bu yönü ile doğru olmadığını, davacı erkek tarafından ... 9. Aile Mahkemesi'nin 2014/759 Esas sayılı dosyasıyla açılan boşanma davasında davalı kadına atfedilecek bir kusur bulunmadığını, geçimsizlikteki kusurun davacı erkekte olduğunu, erkeğin sadakatsiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine, Mahkemece boşanmaya hükmedilmesi halinde davalı kadın için aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların beyanları, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya içeriğine göre taraflar arasında ... 9. Aile Mahkemesi'nin 2014/759 Esas, 2015/405 Karar sayılı ilamı ile boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden itibaren üç yılı ... bir süre ile tarafların bir araya gelmedikleri, davalı kadının boşanmada bir kusuru bulunmadığı, erkeğin başka kadınlarla görüşmesi nedeniyle taraflar arasında geçimsizlik olduğu ancak davalı kadının sonrasında bunu kabul ettiği, davalı kadının erkeği affetmiş sayıldığı ancak davacı erkeğin evden ayrıldığı, davacı erkeğin kusurlu hareketlerinin davalı kadının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı yönünden yapılan değerlendirme ile davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının emekli olması nedeniyle tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, şartları oluşmadığından kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadın lehine takdir edilen 30.000,00 TL tazminatın tarafların ekonomik durumlarına ve kusur durumlarına göre fazla olduğunu belirterek kararın maddî tazminat miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir..

2.Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı erkek tarafından açılan ve ret ile sonuçlanan davada kadına izafe edilen bir kusur bulunmadığını ileri sürerek asıl davanın kabulü ve fer'îler yönünden kararın kaldırılmasına, dilekçesindeki taleplerinin tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen hususların gerçekleştiği, kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarının az olduğu, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin şartların oluştuğu gerekçesiyle kadının maddî tazminat ve nafakalara ilişkin istinaf itirazlarının kabulüyle kararın bu yönlerden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine, yine kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile kararın kesinleşmesinden sonra 400,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tır şoförü olarak çalıştığını, asgari ücretle çalışmasının mümkün olmadığını, erkeğin adresini doğru bildirmemesi nedeniyle hakkında ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapılmadığını, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, lehine hükmedilen nafaka ve maddî tazminatların miktarı ve reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından eylemli ayrılık nedeniyle açılan boşanma davasında davacı erkeğin fiili ayrılığa sebep olan davayı açmakla kusurlu olması yanında erkeğe isnat edilen başkaca bir kusurun ispat edilip edilmediği, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile nafakaların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının manevî tazminat talebinin kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin son fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.