Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11542 E. 2023/2888 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkek tarafından açılan ve daha sonra feragat edilen boşanma davasında, davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının yeterli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri gözetildiğinde, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1747 E., 2022/1770 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/958 E., 2022/479 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar davalı kadın yararına tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararından sonra davacı erkek vekili tarafından davadan feragat ettiklerini içerir dilekçe sunulmuş, İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine, kadın lehine kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası ödenmesine dair ek karar verilmiştir.

Ek kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı kadının kusurlu hareketleri nedeniyle taraflar arasındaki evliliğin temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin davacı erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını, yetkili mahkemenin ... Aile Mahkemesi olduğunu ileri sürerek davanın usulden ve esastan reddine ve kadın lehine aylık 3.500,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının kusurunun ispatlanamadığı, davacı erkeğin ise evlilik birliğinin yükümlülüklerine aykırı davranarak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalı kadın lehine dava tarihinden itibaren hüküm kesinleşinceye kadar aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden sonra, henüz gerekçeli karar yazım aşamasında iken davacı erkek vekili tarafından 06.05.2022 tarihinde davadan feragat ettiklerini içerir dilekçe dilekçe sunulmuş, işbu dilekçeye istinaden İlk Derece Mahkemesince 17.05.2022 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine, kadın lehine 14.04.2022 tarihli celsede takdir olunan tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar aynen devamına dair ek karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili ek karara karşı istinaf dilekçesinde; davadan feragat edilmesi nedeniyle tedbir nafakasının da konusuz kaldığını, tedbir nafakasının reddine karar verilmesi gerektiğini, tedbir nafakası takdir edilecekse feragat tarihine kadar hükmedilmesi gerektiğini ve miktarın yüksek olduğunu belirterek kararın tedbir nafakası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili ek karara karşı istinaf dilekçesinde; feragat nedeniyle ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ilk ret kararının doğru olduğunu, tedbir nafakası talebinin tamamın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın feragat nedeniyle ret hükmü ve tedbir nafakasının miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince ilk verilen kararın yazım aşamasında davacı tarafça davadan feragat edilmesine göre mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası miktarının fazla olduğu, feragat açıklandığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracak olması nedeniyle feragat tarihinden sonraki süreci de kapsayacak şekilde tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı erkeğin tedbir nafakası miktarı ile tedbir nafakasının hangi tarihe kadar hükmedilebileceğine ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin 17.05.20122 tarihli ek kararının tedbir nafakasına ilişkin 2 numaralı hüküm fıkrasının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurmak suretiyle dava tarihi olan 18.10.2020 tarihinden feragat tarihi olan 06.05.2022 tarihine kadar geçerli olmak ve aşamada belirlenen nafaka ile tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere davalı kadın lehine aylık 1.750,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, davacı erkeğin sair, davalı kadının tüm istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan feragat dilekçesinin davanın reddine karar verilmesinden ve gerekçenin yazılması aşamasından sonra verildiğini, davacı tarafça davadan feragat dilekçesi verildiğine göre kadın yararın hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin de itirazının olamayacağını, erkeğin birden çok taşınmazı olduğunu, hem yurt dışından hem Türkiye'den emekli olduğunu, maddî durumunun iyi olduğunu ileri sürerek, kararın tedbir nafakası miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan ve feragat edilen boşanma davasında kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 307 nci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.